Martta neler oldu, nisanda neler olacak?
Mart ayı dert ayı oldu ekonomide. Zaten öyle olmasını bekliyordum, o da sağ olsun beni şaşırtmadı. Piyasalar, tünelin ucunda ışık bekliyordu oysa. Meğer o ışık, üzerimize gelen kara kriz treni farı imiş. Reform umudu fos çıkmasına rağmen piyasa, 18’ine dek bekleyişini sürdürdü.
Ağbal, 2 puanlık faizi önden yükleyince, gece yarısı kellesinden oldu. Giden yalnızca kellesi olmadı, onun nezdinde Merkez Bankası’na duyulan güven de gitti. Yerini, kaygı, stres aldı ve piyasanın tüm aktörleri; “ekonomik irtica hortladı” duygusuna kapıldı.
Ekonomik irtica; Ağbal öncesi, her şeyin hazine bakanının iki dudağı arasından çıkana bağlı olduğu dönemi tanımlıyordu. Ağbal Vakası ile Goldman Sachs; büyüme beklentisini %5,5’ten %3,5’e çekti. S&P “dolar yılsonu 8 lira olur” dedi ama ay sonuna varmadan 8’i çoktan aştı.
Riskler; yeni tip korona vakaları son 5 haftada %45,7 arttı. Bizde 37,303 ile rekor kırıldı. ABD’de 1,9 trilyon $’lık desteğin ardından 4 trilyon $’lık teşvik paketi tahvil faizlerini yükseltti, 10 yıllıkları %1,8’e çıkardı. Dünya enflasyon korkusunda, dolar endeksi 93,4 seviyesinde ve her şey diken üstünde…
Piyasalar; dolar en düşük 7,19 lira seviyesini gördü. Naci Ağbal’ın azli ile 8,48’e çıktı, yeni zirve kaygısı doğdu. Borsa; 1,589 ile zirve yaptı, Ağbal Vakası ile 1,256’ya geriledi. Mart’ın son 10 gününde yaşananlar 1 Nisan şakası gibi olacak ve ay boyu sürecek. Yine de umut, kara bulutların ardında güneş arıyor. Bıraksak, güneş içeri girecek aslında…
NİSAN’DA KIPIRDAMA
Nisan ayı kaygı ayı… Zira tedirginlik merhalesi çoktan aşıldı. Korkuya varacak derecede büyük kaygıların olduğu bir aya giriyoruz. Sıcak para için enstrüman arayışları öne çıkacak. Merkez cephesinde yeni bir şey yok artık; “%5 enflasyon hedefine sıkı sıkıya bağlıyız” tekerlemesi dışında…
Borsa, mevcut düzeyinde sürünür, dolar kuru yeni zirveler arar, 9’u deneyebilir. Nisan ayının yatırım stratejisi; “kıpırdama, ellerini görebileceğim bir yere koy.”