Mart enflasyonuna ilişkin ön tahmin neler düşündürdü?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Bu köşede dün ayın ilk haftasında yaşananları ve önümüzdeki günlerde yaşanması muhtemel gelişmeleri dikkate alarak mart ayı enflasyonunun çift haneye çıkma olasılığı bulunduğunu yazdım. Yazımda bu öngörümü nelere dayandırdığımı elimden geldiğince detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştım ama bazı konuları öyle anlaşılıyor ki iyi ifade edememişim.              

Dünkü yazımda mart enflasyonuna gelebilecek tek etki olarak akaryakıt zamlarının oranını verdim. Başka bir oran vermem, hele hele ayın tümüne ilişkin bir oran dile getirmem mümkün olamazdı. Ben dünkü yazıyı pazar günü öğleden sonra kaleme aldım. Düşünsenize, 6 Mart'ta yazılan bir yazıda ayın tümüne ilişkin bir oran nasıl verilebilir ki...               

Akaryakıt zamlarının mart enflasyonuna olan etkisini yazarken de bir dizi kayıt düştüm.            

En temel olan, akaryakıtta 7 Mart'ta geçerli olan fiyatların ay sonuna kadar değişmeyeceği varsayımıydı. Elbette genel eğilim olarak bu fiyatların sabit kalması beklenmiyordu, yön yukarı doğruydu ama akaryakıta ne zaman ne oranda zam geleceğini de tabii ki bilemezdim.            

Kaldı ki tersi de olabilir ve fiyatlar yönünü aşağı çevirebilirdi de... Savaş sona erer, petrol fiyatları düşer ve kur geriler; akaryakıt fiyatları da düşebilir. Bunlar olmasa bile hükümet vergi konusunda düzenlemelere giderek akaryakıt fiyatlarının artmasının önüne geçebilir. Bütün bunlar ihtimal dahilinde.            

Bir de akaryakıt zamları çok yüklü olduğu için 1.07 puanlık etki çok düşük görünüyor, farkındayım. Ama unutmayalım; herhangi bir mal ve hizmete gelen zamdan genel TÜFE artışına olan yansımayı zam oranı kadar o ürünlerin TÜFE içindeki ağırlığı belirler.         

Benzin, motorin ve otogazın TÜFE'deki toplam ağırlığı yaklaşık yüzde 5. Dolayısıyla bu üç kaleme yüzde 50 zam gelse, TÜFE'ye doğrudan yansıma yaklaşık 2.5 puandır.          

Bir başka örnek verelim. TÜFE'deki ağırlığı örneğin yüzde 0.1 düzeyinde olan bir ürüne yüzde 1000 zam gelse, bu üründen TÜFE'ye yansıma yalnızca 1 puan olur. Yani hiçbir mal ve hizmete zam gelmese bile bu yüzde 1000'lik artış TÜFE'yi yüzde 1 etkiler. Yüzde 1000 zammın etkisinin 1 puanda kalmasının nedeni, bu ürünün payının çok düşük olmasıdır.          

Dolayısıyla zam oranıyla yetinmeyip ağırlığa da bakmak gerekir. Hem zaten TÜİK tüm mal ve hizmetlerin ağırlığına her ay yayımladığı bültende yer veriyor.             

Benim akaryakıt için belirttiğim 1.07'lik yansıma tabii ki doğrudan olan etki. Dün de vurguladığım gibi akaryakıt tüm mal ve hizmet fiyatları için en temel girdi ve bu zamdan dolayı klasik ifadeyle iğneden ipliğe her kaleme zam gelmesi kaçınılmaz. Birileri hala "Domates fiyatının mazot fiyatıyla ne ilgisi var" demeye devam etsin, o domatesi Antalya'dan Ankara'ya, İstanbul'a getiren kamyon hala mazot yakıyor!                 

BU AY TAHMİN SAYISI ARTACAK

Mevcut gidişat akaryakıta ve belli başlı ürünlere çok sık aralıkla zam geleceğini gösteriyor. Dolayısıyla ben de bu aya ilişkin enflasyon tahminimi daha sık aralıklarla yapmaya çalışacağım.          

Ama bu aşamada, özellikle ayın üçte ikisi geride kalmadan yapılacak tahminler, bir anlamda bilgilendirme amaçlı olarak görülmeli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar