Mark Twain’den yedi öğüt
BİR: ‘Başımızı derde sokan olayların kaynağında bilmediğimiz şeyler değil, başımıza asla gelmeyeceğinden emin olduklarımız vardır.’ Bu yılın başında, bu köşede ‘bilmediğimizi bilmediğimiz’ riskleri iş hayatının ‘kör noktası’ olarak tarif etmiştik. Örneğin salgın, negatif faiz veya teknolojik dönüşüm. Bunlara hazırlıklı olmak için zihni açık tutmak, tüm paydaşlarla iletişim halinde olmak ve iyi tasarlanmış deneme-yanılma çalışmaları yapmak gerekiyor.
İKİ: ‘Hayatımda pek çok sorun vardı ve çoğu asla var olmadı.’ Günlük koşturmacamız o kadar yoğun ki, neyin acil (ama bazen önemsiz), neyin önemli (bazen acil, bazen değil) olduğunu unutuyoruz. Gerçek meselelere gerektiği kadar zaman ayırabilmek için, daha önce de bahsettiğim, eski ABD Başkanı Eisenhower’ın kategorilerine bakmanızı öneririm.
ÜÇ: ‘Hiçbir zaman okulumun eğitimimi engellemesine izin vermedim.’ Eğitimi tamamen geride bırakmayıp iş hayatında yeni şeyler öğrenmeye devam etmek çok kıymetli. Fakat kariyerim boyunca, pek çok şirket içi eğitimin zihni şablonlarla dolduran, adet yerini bulsun diye düzenlenen veya sertifika almak için yapılan faaliyetler olduğunu üzülerek gördüm. Zaman, kaynak ve enerji israfını önlemek için, ‘hangi kalıcı kabiliyetlerin geliştirildiğinin’ eğitimin odağına alınması gerekiyor.
DÖRT: ‘Gök gürültüsü iyidir, gök gürültüsü korkutur, fakat asıl işi yapan şimşektir.’ Hazır ekip demişken, esas işi bolca fiyakalı laflar edenlerin değil, etrafını aydınlatanların yaptığını unutmamak lazım. Zira kolaya kaçıp çok konuşanları ödüllendirmek, sessizce katkı sağlayanların sinmesine, potansiyellerini kullanmamasına ve şirketinizden gitmesine yol açabilir.
BEŞ: ‘Yağmur dilemeden önce meteorolojinin kayıtlarını karıştırmak her zaman faydalıdır.’ Yönetim kurulu toplantılarınızda ‘bence’, ‘hep böyle yaptık’, ‘inanıyorum ki’ gibi ibareler sıkça işitiliyorsa bu sözü hatırlamanızda yarar var. Elbette kararları sadece excel modellere bakarak almak mümkün değil – zaten önemli olan modeli besleyen varsayımlar. Ancak hiçbir analitik çalışmaya dayanmayan tahminler, temenniler ve tecrübelerle ilerlemek, çürük bir temel üzerine bina inşa etmekten farksız.
ALTI: ‘Bankacılar, size hava pırıl pırılken zorla şemsiyesini veren ama iki damla yağmur düştüğünde de şemsiyeyi zorla elinizden alan insanlardır.’ İş hayatındaki herkesin bildiği bir kural, kredi bulmak için önce o krediye ihtiyaç duymadığınızı ispatlamanız gerektiğidir. Mevcut belirsizlikleri de düşününce, 2022 bütçelerinizin ‘işletme sermayesi ihtiyacı’ ve ‘kredi geri ödeme’ kısımlarına özel bir dikkat göstermenizi öneriyorum.
YEDİ: ‘Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar bunu hep yaparlar, oysa büyük insanlar, büyük düşlerinizi gerçekleştirebileceğinize inanmanızı sağlarlar.’ İddialı hedefler hem işin hem hayatın hakkını vermek için elzem. Ekibiniz sürekli bir şeyin neden yapılamayacağını anlatıyorsa, ciddi değişiklikler yapmaya ihtiyacınız var!
Mark Twain’in, sadece iş dünyasının değil, hepimizin kulağına küpe olması gereken bir diğer sözüyle bu haftaki sohbetimizi tamamlayalım: ‘Bundan 20 yıl sonra, yapmadığınız şeyler size yaptıklarınızdan daha çok pişmanlık getirecek.’