Mantık

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI

Değerli Hocam İoanna Kuçuradi’nin dediği gibi “Türkiye eğer ilkokuldan itibaren felsefe eğitimi verse idi, bugün farklı bir ülke olurdu”.

Bu hafta köşemde William Stanley Jevons’ın (1835-1882) yakın zamanda Türkçeye çevrilmiş tek kitabı olan “Mantık”tan söz etmek istiyorum. Kitabı Türkçeye Giray Fidan ve Korkut Uluç İşisağ çevirmiş, gerçekten ortaya güzel bir iş koymuşlar.

Jevons, İngiliz iktisatçı, matematikçi, felsefeci ve mantıkçıdır. Aynı zamanda iktisatta marjinal fayda devriminin öncüsüdür. John Maynard Keynes, Jevons'un The Theory of Political Economy (1866) adlı eserini "Marshall'ın yünle ördüğü yerde taşa yontulmuş basit, anlaşılır, sarsılmaz bir [iş]" olarak yorumlamıştı. Şimdi gelin kitaptan bazı cümleleri birlikte okuyalım.

“Her insan bir şekilde ya da bir noktaya kadar mantıkçıdır fakat ne yazık ki pek çoğu kötü mantıkçıdır ve bunun sonucunda da zarar görürler. Başka konular için de bu geçerlidir. Kelimenin anlamını bilmesek de hepimiz bir şekilde ya da bir dereceye kadar sporcuyuzdur. Hiç kimse az ya da çok sporcu olmadan bir ağaca tırmanamaz ya da bir kapıyı aşamaz. Bununla birlikte bu hareketleri gerçekten iyi yapmak, güçlü kas yapısına sahip olmak ve böylece mümkün olduğunca sağlıklı ve güvende olmak isteyen kişi, yetenekli bir öğretmenden bu egzersizleri öğrenmelidir.”

“İyi bir mantıkçı olmak, iyi bir sporcu olmaktan çok daha değerlidir çünkü mantık bize akıl yürütmeyi öğretir ve akıl yürütme bize bilgi verir; Lord Bacon'ın da dediği gibi bilgi güç verir. Sporcu olsalar bile insanlar hiçbir zaman atlarla, kaplanlarla ya da maymunlarla kıyaslanamaz. Yine de bilginin gücüyle insanlar atları evcilleştirir, kaplanları vurur ve maymunları küçümser. En mantıklı zihne sahip olan en zayıf yapı sonunda galip gelecektir çünkü geleceği öngörebilir, eylemlerin sonuçlarını hesaplayabilir, ölümcül olabilecek hatalardan kaçınabilir ve imkânsız görünen şeyleri yapmanın yollarını keşfedebilir. Karıncalar gibi küçük canlıların beyinleri insanlardan daha iyi olsaydı ya insanları yok eder ya da onları köle yapardı.”

“Bilgi edinmeden gözlerimizi veya kulaklarımızı kullanamayacağımız doğrudur ve vahşi hayvanlar da aynı şeyi yapabilir. Fakat bize güç veren şey bilim adı verilen daha derin bilgidir. İnsanlar gördükleri şeylerin doğasını gerçekten öğrenmeden hayatları boyunca onları görebilir, duyabilir ve hissedebilir. Fakat mantık, aklın gözüdür ve olayların neden var olduğunu, ne zaman ve nasıl gerçekleşebileceğini ya da gerçekleşemeyeceğini görmemizi sağlar. Mantık, akıl yürütme bilimidir ve gerçeğe götüren iyi akıl yürütme ile insanları her gün hataya ve talihsizliğe sürükleyen kötü akıl yürütme arasında ayrım yapmamızı sağlar.”

“Akıl yürütmenin yaygın yolu, olayların daha önce benzer şartlarda olduğu gibi gerçekleşmesini beklemektir. Avustralya'daki altın, bu basit akıl yürütme yöntemiyle keşfedilmişti. Hargreaves adında bir adam, Yeni Güney Galler'deki dağların, altın aradığı Kaliforniya'daki dağlara benzediğini belirtmiş ve bazı yönlerden bu dağların birbirine benzemesini göz önüne alarak diğer açılardan da birbirlerine benzediğini ve altın bulunması gerektiğini düşünmüştü. Birkaç denemeden sonra Hargreaves haklı olduğunu görmüştü.

Fakat bu basit akıl yürütme yöntemiyle çoğu zaman kendimizi kandırabiliriz. Birbirine benzediğine inandığımız şeyler gerçekten de öyleyse o zaman hiçbir zarar gelmese de benziyor gibi görünen şeyler farklı olabilir: İki tür mantar ya da iki tür meyve birbirine o kadar benzeyebilir ki aradaki farka dikkat etmeyebilirim. Yine de bir türün yenmesi sağlığa faydalı iken diğerinin zehirli olduğu ortaya çıkabilir. Hatta kesinlikle portakala benzeyen bir şeyin portakal değil de yeni bir meyve türü olması bile mümkündür.”

“Aslında etrafımızdaki şeyler sadece gerçekten birbirine benzediğinde aynı şekilde hareket etmelerini bekleyebiliriz. Aynı nedenler aynı etkilere sahip olsa da esas zorluk nedenlerin ne zaman aynı olduğunu bilmektir. Bunu belirlemek için öncekilerden daha dikkatli akıl yürütmemiz gerekir. Gözlemleyebildiğimiz kadarıyla her zaman ve her yerde hangi şeylerin başka şeylerle uyum içinde olduğunu anlamamız gerekir. Belirli koşullar altında nelerin olacağını anlatan ve genel kanunlar olarak adlandırılan şeyleri anlamak zorundayız.”

“Doğa kanunları birçok nesne için geçerli olan şeylerdir ve bilim de bu tür kanunlardan oluşur. Biraz düşündükten sonra mantığın bize doğa kanunları ile ilgili iki şey yapmayı öğretmesi gerektiğini görürüz: onları nasıl keşfedeceğimizi ve keşfettikten sonra da onları nasıl kullanacağımızı.”  

Değerli Hocam İoanna Kuçuradi’nin dediği gibi “Türkiye eğer ilkokuldan itibaren felsefe eğitimi verse idi, bugün farklı bir ülke olurdu”.

Doğal olarak bu haftaki okuma önerimiz: William Stanley Jevons, Mantık.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gizli veri 02 Ekim 2024
Venezuela’nın kaderi 21 Ağustos 2024