Maliye’den tebliğ kıvamında basın açıklaması…
Dövizdeki artışın önüne geçmek amacıyla atılan adımlara bir yenisi daha eklendi ve döviz cinsinde yapılmış sözleşmelerin ödemelerinin TL ile gerçekleştirilmesi zorunlu kılındı. Ancak, düzenleme ekonomi aktörlerinin kafasında birçok soru işareti oluşmasına yol açınca tebliğle yapılan bu düzenlemeye “tebliğ kıvamında” kapsamlı bir basın bildirisiyle açıklık getirilmeye çalışıldı.
Tebliğle yapılan bu önemli düzenleme geçen hafta iş dünyasının en çok tartıştığı konular arasında yer aldı.
19 Nisan’dan geçerli ve kamuyu tamamen kapsam dışında bırakan bu düzenleme, sosyal medya başta olmak üzere hemen her ortamda ekonomi aktörlerinin kafalarındaki soru işaretlerini paylaşmalarına yol açtı.
Tebliğ, “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karara ilişkin tebliğde değişiklik yapılarak, Türkiye’de yerleşiklerin kendi aralarında yaptıkları ‘menkul’ satış sözleşmelerinde, ödemelerin döviz ile yapılmasının yasaklanmasını” düzenliyor. Tebliğin yayımlandığı 19 Nisan günü sosyal medya başta olmak üzere kamuoyunda bazı yanlış anlamaları içeren yorumlar yapılınca, Hazine ve Maliye Bakanlığı yazılı açıklamayla düzleme ile getirilen yenilikleri paylaştı. Tebliğin kapsamıyla ilgili olarak açıklık getirilen konular şöyle:
- Menkul ibaresi gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsıyor.
- 19 Nisan 2022’den önce dolaşıma girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evrakların içerdiği ödeme yükümlülüklerinin TL ile ödenmesi şartı aranmayacak.
- 19 Nisan 2022’den önce düzenlenmiş faturaların ödemesi dövizle yapılabilecek.
- BIST Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasasında döviz cinsinden gerçekleştirilen alım satım işlemleri ile takas kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin TL ile yapılması şartı aranmayacak.
- TL ödeme zorunluluğu Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yaptığı sözleşmeyi kapsıyor, yurt dışı yerleşiklerle yapılanlarda böyle zorunluluk yok.
- Türkiye’de yerleşiklerin sözleşmelerinde, döviz cinsinden düzenlenmiş çekler ödeme aracı olarak kullanılamayacak.
- Taşıt sözleşmelerinde, önceden olduğu gibi ödeme döviz cinsinden yapılamayacak.
- Sermaye piyasası araçlarının döviz cinsinden oluşturulması ve ödenmesi yasak kapsamında olmayacak.
- Menkul satış sözleşmeleri dışındaki sözleşmelere ilişkin ödeme yükümlülüklerinin, Türk parası cinsinden kabul edilmesi ve yerine getirilmesine yönelik uygulamada değişiklik yapılmadı, mevcut istisnalar geçerli.
Kılıçdaroğlu’nun elektriksiz evi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “elektrik zamlarını protesto etmek ve yüksek zamlar nedeniyle elektik faturalarını ödeyemeyen 4 milyona yakın vatandaşla dayanışmak” şeklinde gerekçelendirdiği bireysel eylemle oturduğu evdeki elektriğin kesilmesini göze aldı. Ödeme gücü olduğu halde elektrik faturalarını ödemediği için öngörülen yasal sürede evinin elektriği kesildi. Kılıçdaroğlu, bu mahrumiyetin bir hafta süreceğini, daha sonra borçlarını ödeyerek evindeki elektriği açtıracağını açıkladı.
Konu elektriksiz yaşamak olunca, aklıma Kemal Kılıçdaroğlu’nun elektrik faturalarının bu kadar can yakmadığı dönemde bizlere anlattığı çocukluk günleri geldi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun çocukluğu babasının memuriyeti nedeniyle Doğu Anadolu’nun elektriksiz küçük yerleşimlerinde geçmiş. Ortaokula kadar elektriksiz evlerde büyümüş, ders çalışmış. Başarılı eğitim yaşamı, gaz lambasının altında kardeşleriyle birlikte ders çalışarak başlamış. Sanırım bir süreliğine elektriksiz kalmak, Kemal beye çocukluk günlerini hatırlatacak.
Ankara etkinliklere hasret kalmış…
30-31 Mart tarihlerinde Ankara’da yapılan EKO İklim Zirvesi ve Fuarı’nın bitmesinin üzerinden üç haftadan fazla süre geçmesine rağmen yankıları hala sürüyor. Yaklaşık iki yıllık pandemi esaretinin ardından Ankara ilk kez bu büyüklükte ve uluslararası niteliği olan başarılı bir etkinliğe imza attı. Büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu Ankaralıların coşkulu ilgisi, kısıtlamalar nedeniyle bu tür geniş katılımlı etkinliklere nasıl susadıklarını da gösteriyordu. Ankara Ticaret Odasının (ATO) desteği ve Ankara Kent Konseyi öncülüğünde 30-31 Mart tarihlerinde ATO Congresium'da gerçekleştirilen zirveyi ve fuarı ilk gün 52 bin 300, ikinci gün 42 bin 700 kişi ziyaret etti. Katılımcılarla birlikte bu sayı 95 bini buldu.
Organizasyonun mimarı ATO Başkan Yardımcısı ve Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, zirveyle ilgili DÜNYA’ya şunları söyledi:
“Can çekişen doğanın, açlık ve susuzluk çeken milyonların feryadını umut senfonisine dönüştüren; toplumun tüm kesimlerini, ulusal ve uluslararası otoriteleri aynı amaç etrafında buluşturan şiirsel bir organizasyon Eko İklim Zirvesi… Bu büyük kenetlenmeyi itibarsızlaştırmak isteyenlere verilecek en büyük cevap devamlılığını sağlamaktır. Milli mücadelenin karargahı Ankara gelecek yüzyılın konularının da çözüm karargahı olmak zorundadır…”