Malatyalı esnaf abartıyor mu?
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) COVID-19 salgınının hane gelirleri üzerine etkisini araştıran kapsamlı bir anketin sonuçlarını açıkladı. Araştırma, salgının hane gelirleri üzerinde yıkıcı bir etki yarattığını, gelir dağılımının daha da bozulduğunu, halkın yaşam koşullarının kötüleştiğini, devlet yardımlarının çok yetersiz kaldığını ve ailelerin çoğunun karşı karşıya bulundukları gelir kaybı karşısında savunmasız olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmanın ortaya koyduğu resim şöyle:
✓ Toplumun ezici çoğunluğu salgın esnasında ciddi düzeyde gelir kaybına uğradı.
Temel gelir kaynağı maaş, ücret ve yevmiye olan hanelerin yüzde 30.3’ünün, çoğunluğu esnaftan oluşan müteşebbis geliriyle geçinenlerin yüzde 44.1’inin, menkul ve gayrimenkul geliriyle geçinenlerin yüzde 13.5’inin, sosyal yardımla geçinenlerin yüzde 21’inin, haneler arası yardımla geçinenlerin yüzde 7.7’sinin geliri salgın döneminde azaldı.
✓ Gelir azalınca yaşam koşulları daha da kötüleşti.
Hanelerin yüzde 23.9’u harcamalarını kısmak zorunda kaldı. Buna rağmen geçinemeyenlerin önemli bölümü borçlanmak zorunda kaldı. Hanelerin yüzde 42.7’sinin borçları bu dönemde arttı. Hanelerin yüzde 6.1’i tanıdıklarından borç alırken yüzde 11.1’i banka kredisi veya kredi kartıyla borçlandı. Sosyal yardımlardan yararlananlar yüzde 7.9 oldu. Hanelerin yüzde 12.7’si de mevcut birikimlerini harcayarak gelir kaybını telafi etmeye çalıştı.
✓ Geçinmekte zorlanan hane sayısı katlandı
2018 gelir ve yaşam koşulları araştırmasına göre yüzde 30.7 olan geçim zorluğu çeken hane oranı, salgın döneminde yüzde 71.6’ya fırladı. Biraz zor geçindiğini söyleyenlerin oranı yüzde 17.5’ten yüzde 41.9’a, zor geçindiğini söyleyenlerin oranı yüzde 10’dan yüzde 19.6’ya, çok zor geçindiğini söyleyenlerin oranı yüzde 3.2’den yüzde 10.1’e ulaştı.
✓ Gelir dağılımı iyice bozuldu, yoksullar daha da yoksullaştı
2018’deki en düşük yüzde 10 gelir dilimi sınırının enflasyona uyarlanmış Şubat 2020 seviyesinin altındaki hane oranı Şubat2020’de yüzde 9 iken eylülde yüzde 12.8’e yükseldi. Yüzde 10-30 gelir dilimi sınırı içindeki hanelerin oranı da şubattan eylüle yüzde 26.5’ten yüzde 28.2’ye çıktı.
✓ Devlet yardımları çok yetersiz kaldı
İhtiyacı olmadığını belirten yüzde 22.4 hariç hanelerin yüzde 77.6’sı yardıma ihtiyaç duyuyor olmasına karşın yardımına başvurup da alabilen hanelerin oranı yüzde 21.9 ile sınırlı kaldı. Hanelerin yüzde 18.2’sinin başvurusu reddedildi, yüzde 6.2’si ise anket döneminde (haziran-eylül arası) hala başvurusuna yanıt alamamıştı.
✓ Beklentiler kötümser
Hanelerin yüzde 45.3’ü önümüzdeki dönemde gelirlerinde düşüş olacağını düşünüyor. Hanelerin yüzde 32.6’sı gelirlerinde biraz düşüş, yüzde 12.7’si ise kuvvetli düşüş bekliyor.
✓ Aileler kriz karşısında savunmasız.
Hanelerin yarıdan fazlası bugün karşılarına çıkacak bin liralık bir beklenmedik harcamayı bile mevcut gelirleri veya tasarrufları ile karşılayabilecek durumda değil. Böyle bir durumda hanelerin yüzde 33.8’i bankadan, yüzde 38.3’ü tanıdıklarından borç almak zorunda olduğunu belirtiyor. Hanelerin yüzde 27.1’i ise hiç ödeyemeyeceğini söylüyor. Herhangi bir gelir elde edemezse hanelerin yüzde 38.8’i bir ay bile idare edebilecek durumda değil. Hanelerin yüzde 37.9’u en çok üç ay, yüzde 11.7’si ise en çok altı ay idare edebileceğini söylüyor.
Bu tablo, devlet ricaline derdini anlatmaya çabalarken terslenen Denizlili dönercinin de, Malatyalı şoförün de yaşadıkları krizi hiç abartmadıklarını ayan beyan ortaya seriyor.