Maksatsız teşvikler atalet yaratıyor

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Caner Samancı

Yeminli Mali Müşavir – Ekonomist

[email protected]

 

Geçtiğimiz günlerde ekonomi yönetimi Şanlıurfa’da yılın son Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. EKONOMİ Gazetesi’nin ‘Teşvikte finansman ayağı güçlendirilecek’ başlığıyla haberleştirdiği toplantı ile ilgili yapılan açıklamaların satır aralarına bakıldığında hazır giyim, tekstil, deri, ayakkabı ve mobilya sektörlerinde istihdam seviyelerinin ‘korunması’ şartıyla aylık 2.500 TL’ye kadar destek paketinin 2025 yılında hayata geçeceği belirtiliyor.

 

Öncü sektörlerde marka yaratamadık

Özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe son bir yıldır ucuz işçilik avantajı sağlayan başta Mısır olmak üzere uzak doğu ülkelerine doğru işletmelerin arayış içerisinde olduklarını biliyoruz. Teşvik programında istihdamın artırılması değil ‘korunması’ öne çıkarıldığından üretimin bu ülkelere kaymasının önlenmesinin arzu edildiği anlaşılıyor. Anlaşılan bir diğer konu ise uluslararası ticarette rekabetçilik hedeflerimizin merkezinden hala ‘ucuz işçilik’ başlığının çıkartılamamış olması. On yıllardır ihracat rakamlarımızı otomotiv sonrasında domine eden bu sektörlerde hala uluslararası anlamda bir elin parmaklarından fazla marka yaratamadık. Tüm enerjimizi ve odağımızı bu alana sarfetmemiz gerekirken, kamu bütçe dengesinin korunmasının merkeze alındığı ve ihracat desteklerinden yurtdışı eğitim programlarına birçok alanda tasarruf tedbirleri dolayısıyla bütçe kısıtları koyulduğu konjonktürde kamu kaynaklarının düşen işsizlik oranlarına rağmen istihdama ayırılması tezatlık oluşturuyor.

 

Bırakalım Mısır’a gidilsin

Gerçekleştirdiği üretim faaliyetini standardize eden, işbirliği yaptığı markalara sağladığı güvenle uzun yıllardır karlılık seviyesini koruyarak büyüyen firmalarımız var. Pazar hakimiyetini korumada ucuz işçiliğin onlarca başlıktan yalnızca biri olduğunu artık anlamak gerekiyor. Tüm bunlara rağmen rekabetçiliğinin merkezine birkaç başlıktaki maliyet avantajını koyan firmalarımız varsa ve uluslararası pazarda bu yönleriyle kendilerine yer buluyorlarsa da Türk girişimcilerin farklı ülkelerde üretim yapıyor olmasının önü açılmalı. Bir konteynere sığabilecek makine parkının dünyanın neresinde fırsat görüyorsa orada üretim bandına dönüşebiliyor olması realitesi veri iken, girişimcilerimiz için sermaye büyütme avantajı Mısır’da ise bırakalım Mısır’a gitsinler. Böylelikle Mısır ve türev ülkeleri rakip görmekten vazgeçiyor oluşumuzla tasarruf ettiğimiz kamu kaynaklarımız da, enerji ve motivasyonumuz da, dünyanın her yerinde üretim yapıyor ve yaptırıyor olan girişimcilerimizin kendi markalarını yaratmada ihtiyaç duydukları desteğe sarf olunabilecektir.

Temenni: 2025 yılının tüm EKONOMİ Gazetesi okurlarına sağlık ve mutluluk getirmesini temenni eder, iyi seneler dilerim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar