Makinacıların enerjisi
Naci İRİS
Elektrik Yüksek Müh. & İşletme Bilim Uzmanı
Gebze Teknik Üniversitesi’nde geçtiğimiz günlerde Makine Mühendisleri Odası’nca düzenlenen bir “Enerji Verimliliği” etkinliği vardı. Enerji alanında çalışan birisi olarak etkinlik haber verilir verilmez programı detaylıca inceledim. Etkinlikte gerçekten enerji verimliliğine değinecek oturum sayısı o kadar azdı ki, bir oturuma kendim, bir oturuma da ekipteki arkadaşların katılmasını makul buldum.
Etkinliğin olduğu alan üniversite yerleşkesi her yönüyle mükemmeldi, bu vesile ile gerek üniversite eğitim ortamı, gerekse bu tür etkinliklere zemin hazırlaması açısından üniversite yönetimini tebrik ediyorum.
Katıldığım oturum ne yazık ki konuşmacılardan bir eksikle başladı ve bir sunum hariç diğer konuşmacılar firma tanıtımı modunda bir hazırlık yapmışlar. Salonda oturan üniversite öğrencilerinin istifade ettiği şey, teknik bilgiden ziyade girişimcilik yönü olmuştur. Sektör çalışanları ise, bu sunumlardan ancak konu hakkında bir ihtiyacı varsa bir iş görüşmesi öncesi firma ve çalışmaları hakkında bilgi alacağı ortamla karşılaşmıştır.
Bildiğiniz üzere, üniversitelerin makine mühendisliği eğitiminin son yılında (üniversitelere göre farklılıklar var) öğrenciler şu alanlardan birisini seçmek suretiyle o alanın derslerinin ağırlıklı verildiği bir eğitime yönlendirilirler. Makine mühendisliği branşlaşma alanları (anabilim dalları); imalat ve konstrüksiyon, makine tasarımı ve malzeme mekaniği, otomotiv, mekatronik ve robotlar, otomasyon ve kontrol, biyomekanik ile enerjidir.
Makine Mühendislerinin enerji alanındaki etkinlik alanının daha çok türbin vb. mekanik ekipmanlara yoğunlaştığını düşünürdüm. Ancak etkinlikte gördüm ki, enerji alanında elektrik mühendisliği çalışma sahasına girmişler, hatta ileriye geçmişler. Tabi bu arada elektrik konusunda konuşurken bol miktarda gaf yapmaktan geri durmuyorlar, çünkü o terimlere çok alışık olmadıkları için ve hatta tam olarak neyi kastettiğini bilmedikleri için.
Burada makine mühendislerine bir eleştiri yaptığım zannedilmesin, bir mühendis olarak özeleştiri yapıyorum. Enerji gibi multidisipliner yaklaşım gerektiren konularda mühendisler güç birliği yapmalılar. Onu vurgulamak istiyorum. Benzer şekilde elektrik mühendislerinin yenilenebilir enerji alanında daha ön plana çıkmalarına ihtiyaç var.
Belki üniversitelerde bir elektrik mühendisinin bir güneş santrali kurulumundaki süreci gerek teknik boyutuyla, gerek bürokratik boyutuyla, gerek hesaplama/mali boyutuyla, gerek sunum/pazarlama boyutuyla ve gerekse saha çalışmaları boyutuyla detaylıca öğrenmelerine ortam hazırlanmalı (böyle bir eğitim verilmiyorsa). Ancak o zaman elektrik mühendisleri bu konuda özgüvene sahip olur ve piyasada kendi alanıyla ilgili bu konuda pastadan pay almayı başarabilir diye düşünüyorum.
Çünkü dünyada sıfır karbon ve fosil yakıtlarının kullanımının azaltılması hedeflerinden ötürü bir elli yıl bu alanda (yetişmiş) çok elemana ihtiyaç var ve olmaya da devam edecek.
Bu vesile ile bizleri de yetiştiren büyüklerimize, yenilenebilir enerji konusunda gençleri özendiren öğretim üyelerine saygılarımı sunuyorum.