Lojistikte dijitalleştirebildiklerimizden misiniz?
Cavit UĞUR - Lojistik Uzmanı
2016 yılında bir grup akademisyen, lojistik ve finans sektörü temsilcileriyle birlikte, dış ticaret süreçlerinin tamamının, tüm paydaşların katılımıyla internet ortamında yürütülmesini amaçlayan bütünleşik bir elektronik belge modelini değerlendirdiğimiz bir çalıştaya katılmıştım. O zamanlar blokzinciri uygulamaları Türk lojistik sektörünün pek gündeminde değildi, en azından bugünkü farkındalık düzeyinin oldukça uzağındaydık. Özel ilgim nedeniyle blokzincirinin kripto para haricinde, farklı sektörlerdeki olası uygulamaları hakkındaki yurt dışı tartışmaları ve çalışmaları takip ediyordum. Çalıştayda blokzinciri hakkında kısa bir bilgi vererek, bu sistemin tartışılan bütünleşik belge modelinin hayata geçirilmesinde çok önemli bir rol oynayabileceğini dile getirmiştim.
Her ne kadar bu değerlendirmem ve önerim çalıştayın raporuna bile dahil edilmemiş olsa da sonraki yıllarda küresel lojistik sektöründe blokzincir uygulamaları dahil teknoloji ve dijitalleşme rekabeti gittikçe kızışmaya başladı; blokzincirinin farklı sektörlerde ve alanlarda uygulanmasına yönelik çalışmalar arttı. Bizler de blokzincirini daha çok duyar ve konuşur olduk.
MAERSK-IBM DENEMESİ
Küresel lojistik sektöründeki en bilinen denemelerden birisi, Maersk-IBM tarafından 2018 yılı başlarında anons edilen blokzinciri tabanlı bir küresel ticaret platformu olan TradeLens’dir. Üç dört yıllık bir denemenin ardından A.P. Moller- Maersk, geçen aylarda platformu sonlandıracağını duyurdu. Açıklamada, uygulanabilir ve başarılı bir platform geliştirilmiş olmasına rağmen tam bir küresel iş birliğinin sağlanamadığı; bunun sonucunda bağımsız bir işletme olarak finansal beklentileri karşılayamaması nedeniyle TradeLens’in sonlandırılacağı ifade edildi. Elbette bu kararla ilgili farklı yorumlar mevcut. Ancak Maersk açıklamasında, tedarik zincirini dijitalleştirme ve sektördeki yenilikçi girişimleri artırma çabalarına devam edeceğini de vurgulamıştı.
Nitekim aralık ayı başlarında, Maersk'in girişim kolu da dahil olmak üzere bir grup yatırımcının, tedarik zinciri yöneten büyük şirketlerin tedarikçi görüşmelerini ve pazarlıklarını otomatikleştirmesine yönelik yapay zeka destekli yazılım hizmeti sunan bir ABD şirketine 20 milyon dolar fon sağladığı haberi yayınlandı.
START-UPLAR ve UNICORNLAR
Elbette dijitalleşmeye yönelik pek çok somut adım ve yeni girişimler artarak devam ediyor.
Dünyadaki akıllı para bunun geçici bir heves olmadığına inanıyor. Özel sermaye ve risk yatırımcıları 2020'nin sonlarından bu yana lojistik teknoloji şirketlerine her çeyrekte 9 milyar dolarlık yeni fon sağlıyor. Nitekim değeri 1 milyar doları aşan startup’lara verilen isimle, Unicorn’ların sayısı sadece son 18 ayda ikiye katlanarak 60'ın üzerine çıkmış durumda ve grubun toplam değerinin 173 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor. Lojistik ve tedarik zincirindeki teknolojik girişimlere yatırım yapan bir küresel yatırımcı, gelecek üç ila beş yıl içinde şirketlerin tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmesiyle bu tür yatırımlarda bir altın çağ yaşanacağını değerlendiriyor. Bu yatırımların itici gücünün de e-ticaretteki baş döndürücü gelişmeler olduğu vurgulanıyor.
(Devam edecek)