Liman şehirleri

Muhterem İLGÜNER
Muhterem İLGÜNER MARKA ŞEHİR; Gün Bugün!

Hikâyeler, romanlar liman şehirlerinden söz eder; farklı dillerin konuşulduğu, renkli, telaşlı, fırsatlar barındıran şehirlerden. Binlerce yıldır nehirler, denizler uzak diyarları birbirine bağlamıştır. Liman şehirleri her zaman diğerlerine göre kültürel farklılıkları barındıran, daha toleranslı yerler olarak kabul edilmiştir. Limanlar, şehirlerin doğup gelişmesine sebep olmuştur. Gemilerin yanaşmasına uygun bir rıhtımla başlayan gelişme koca bir şehrin inşasına kadar uzanan bir süreci tetiklemiştir. Eski haritaları inceleyince limanların şehirlerin gelişmesinde ne denli önemli rolü olduğu görülmektedir. Liman şehirleri küreselleşmenin ilk aktörleridir desek yeridir. Günümüz moda deyimi “dünya şehri” ilk olarak liman şehirleri ile anlam bulmuştur.

Liman, bir şehrin sosyo-ekonomik kalkınmasının önemli nedenlerinden biridir. İstihdam yaratılmasına; gemicilik, lojistik ve ilintili işkollarının gelişmesine katkıda bulunur. Dünya ticaretinin %90’ı denizler üzerinden gerçekleşmektedir. Limanda gerçekleşen 1 tonluk bir işin 100 dolarlık katma değer sağladığı hesaplanmıştır. Her 1 milyon ton artışın ise ilave 300 istihdam yaratacağı belirtilmektedir. Bunların dışında limanlar ileri gemicilik hizmetlerinin gelişmesine yol açmaktadır. Şangay Northbund limanı için IBM ile birlikte geliştirilen ileri – inovatif gemicilik hizmetleri kümesi limanın hızlı bir şekilde gelişmesine katkıda bulunmuştur.  

Kazançlarını sıralarken dünya ticaretinin artan oranda denizyolları ile yapılması limanların kapasitelerini zorlamakta, liman şehirlerini sıkıntıya sokmaktadır. Yükleme-boşaltma alanlarının yetersiz kalması, lojistik zorluklar yeni liman alanlarını zorunlu kılmaktadır. Bunu İstanbul yakınında gelişen yeni yükleme-boşaltma alanlarından anlamaktayız. Bu gelişme bile yeni fırsatların doğmasına yol açmıştır. Özetle, limanın eskisi -yenisi kazandırmaya devam etmektedir. Terk edilen eski liman alanları, rıhtımlar akılcı dönüşüm uygulamaları sonucu yeni nesil işkollarının kümelendiği bölgelere dönüşmektedir. Londra’da Dockland bölgesi bu dönüşümün önemli bir örneğidir. Bir zamanların faal bir limanı olan bu alan yetersiz kaldıktan sonra 1981 başlatılan çalışmalar sonucu 100 binden fazla kişinin çalıştığı bir iş merkezine, konut, eğlence – dinlence bölgesine dönüşmüştür. Almanya’da Bremerhaven, ülkenin gelişmesinde önemli rolü olan bu eski liman alanı bir bilim merkezine dönüştürülmüştür.

Şöyle ya da böyle, eskisiyle, yenisiyle liman şehirleri tarih yazmış olup bugün de ayırt edici özellikleri ile öne çıkmaktadır. Ülkemiz tarihinde 2 liman şehri önemli yer tutmaktadır; İstanbul ve İzmir. Geçmişte İzmir tütün, üzüm, incir gibi geleneksel ihraç ürünlerinin limanı olurken İstanbul ise ülke insanını yeni gelişen ürünler ile tanıştıran ithalat limanı olma özelliğine sahipti. Bu özellikleri değişikliğe uğramış olsa bile hala bu iki liman şehri yenilenme ve dönüşüm fırsatlarını barındırmaktadır. İnovatif gemicilik hizmetleri için kümelenme imkanları geliştirilebilir, liman ilintili katma değer yaratacak çözümler üretilebilir. “Biz bir liman şehriyiz!” sloganından öte limana ve şehre rekabet üstünlüğü sağlayacak stratejiler kaleme alınabilir ve hayata geçirilebilir. Limanlar şehirlerin önemli kültürel mirası olarak kabul görmelidir. Bir-iki eski fotoğrafın ötesinde zamanında yaşanmışlıklar, hikayeler hatırlanmalı, yeni kuşaklara aktarılmalı bir liman şehri sakini olmanın ayrıcalıkları anlatılmalıdır.

Haftanın Şehri: HAMBURG, ALMANYA

1,8 milyon nüfuslu HAMBURG Almanya’nın ikinci en büyük şehridir. Limanı nedeniyle “Almanya’nın dünyaya Açılan Kapısı” olarak da adlandırılan şehir Avrupa’nın üçüncü dünyanın ise onbeşinci en büyük limanına sahiptir. Şehir liman olarak 1189 yılından bu yana hizmet vermektedir. Köklü bir limancılık kültürüne, gemi inşa ve gemicilik hizmetleri alanında haklı bir üne sahiptir. Liman yerli yabancı ziyaretçiler için bir cazibe noktası olarak kabul görmekte, liman turları düzenlenmektedir. Tekne turu 25 Euro tutmaktadır.

Liman civarında eski bir tuğla deposunun üzerine inşa edilen “Elbphilharmonie”, kısaca Elphi, dünyadaki en büyük ve akustik olarak en ileri konser salonlarından biri olup 108 metre yüksekliği ile şehrin en yüksek binasıdır. Bünyesinde filarmoni orkestrası salonu, oda müzik salonu, restoranlar, barlar, seyir terası, daireler, bir otel ve otopark bulundurmaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sosyal şehir 17 Nisan 2024
Eğitim şart! 20 Mart 2024
Yerli 13 Mart 2024
Yumuşak güç-2024  06 Mart 2024
Değişimin ayak sesleri 21 Şubat 2024
Tas aynı, hamam aynı... 07 Şubat 2024
Kıraathane vs. kafe 31 Ocak 2024