Likör Fabrikası’nda sergi için İsviçreli şirketi ararken karşısında Altınmarka’yı buldu
Mudo’nun kurucusu Mustafa Taviloğlu, “Bir Koleksiyoner Hikayesi-Taviloğlu Koleksiyonu” sergisinin gerçekleşeceği mekanları araştırırken Mecidiyeköy’deki Tarihi Likör Fabrikası’na da odaklandı:
- 903 sanatçının 2 bin 412 eserini sanatseverlerle buluşturacağımız serginin mekanlarından biri mutlaka Tarihi Likör Fabrikası olmalı.
Mustafa Taviloğlu, Likör fabrikasının ana arazisinde Quasar Fairmont projesini hayata geçiren İsviçreli şirketin temsilcileriyle görüştü:
- Tarihi Likör Fabrikası’nın da bizim serginin alanları arasında yer almasını çok istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?
Görüştüğü temsilciden şu yanıt geldi:
- Mustafa Bey, şirketimiz o bölümü sattı. Hatta işlem de kısa süre önce gerçekleşti.
Mustafa Taviloğlu sordu:
- Tarihi Likör Fabrikası’nın yeni sahibi kim?
Yanıt Mustafa Taviloğlu’nu çok mutlu etti:
- Altınmarka…
Lafı fazla uzatmadan aceleyle telefonu kapattı, çikolata-kahve sektörüne damgasını vuran Altınmarka’nın Yönetim Kurulu Başkanı Birol Altınkılıç’ı aradı:
- Tarihi Likör Fabrikası’nı siz almışsınız. Hayırlı olsun. Benim “Bir Koleksiyoner Hikayesi” adlı bir sergim olacak. Koleksiyonumdaki eserler İstanbul’un farklı mekanlarında sergilenecek. Tarihi Likör Fabrikası’nı bize açar mısınız?
Birol Altınkılıç, bu talebi tereddütsüz kabul etti. Konunun takibini oğlu, Altınmarka ve Kahve Dünyası Genel Müdürü Kaan Altınkılıç’a bıraktı.
Mustafa Taviloğlu, “Bir Koleksiyoner Hikayesi” sergisinin anlatmak üzere Artİstanbul Feshane’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun onur konuğu olduğu bir toplantı düzenledi.
Toplantıda koleksiyonundaki 903 sanatçının imzasını taşıyan 2 bin 412 eserin sergileneceği 7 mekanı ve başlıklarını sıraladı:
- Artistanbul Feshane (Tanıdığımız İnsanlar)
- Galeri Eyüpsultan (Gördüğümüz Renkler)
- İstanbul Resim ve Heykel Müzesi (Yarım Asırlık Serüven)
- İstanbul Sanat (Haliç Tersanesi) (İzlediğimiz Manzaralar)
- İş Sanat Kibele Sanat Galerisi (Tanıdığımız İnsanlar, Gördüğümüz Renkler)
- Müze Gazhane (Gördüğümüz Renkler)
- Tarihi Likör Fabrikası (Tanıdığımız İnsanlar, Yaşadığımız Şehirler)
“Tarihi Likör Fabrikası”na ayrı bir parantez açarak mekanın Altınmarka’ya geçişini anlatıp arka sıralarda oturan Kaan Altınkılıç’a teşekkür etti.
Toplantı sırasında Birol Altınkılıç’a “hayırlı olsun” mesajı yazdım, şu yanıtı aldım:
- “Tarihi Likör Fabrikası”nın bildiğiniz gibi ayrı bir önemi var. Bu mekanı ülkemize geri kazandırmak bizi çok heyecanlandırıyor. Kıymetli dostumuz Mustafa Taviloğlu’nun sergisini burada açmasına vesile olmak bizi ayrıca çok mutlu etti.
Mekanla ilgili şu noktanın altını çizdi:
- “Tarihi Likör Fabrikası”nı İsviçreli kooperatiften Haziran ayında “Altınmarka Perakende” olarak satın aldık. Ülkemiz için fayda sağlayacağına inandığımız projeler üzerinde çalışıyoruz.
Mustafa Taviloğlu, koleksiyonunu aynı anda farklı mekanlarda sergilemenin 1994 yılından beri hayalinde olduğunu bildirdi:
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, başta Başkan Ekrem İmamoğlu ve Mahir Polat olmak üzere çok teşekkür ediyorum. Sergimiz için bütün mekanları bize açtılar.
Bu noktada heyecanını paylaştı:
- Bu sergi, hayatımın en önemli projelerinden biri oldu. Çocuklarım ve eşime, koleksiyonumu korumaları, satmamaları konusunda tembihte bulunuyorum.
Dile kolay, 52 yılda 903 sanatçının imzasını taşıyan 2 bin 412 eserden oluşan bir koleksiyon…
Yelpazesi geniş, “Bir Koleksiyoner Hikayesi” ortaya çıkmış bulunuyor…
21 Eylül 2024’te açılacak sergi 15 Aralık 2024’e kadar söz konusu 7 mekanda açık kalacak…
Kıymetli bir birikim her biri bir evlat gibi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, söze Mudo’dan girdi:
- Mustafa Bey’in yarattığı marka ülkemiz için önemli ve değerli. Öyküsünü dinleyince tutku, ısrar ve başarma arzusu görülüyor.
Mustafa Taviloğlu’nun 2 bin 412 eserden oluşan koleksiyonunu sergilemesinin önemine değindi:
- Sayın Taviloğlu, her biri kıymetli birer evlat gibi olan eserleri bütün İstanbul’a, ülkemize, hatta dünyaya açıyor. Bunun İstanbul’da gerçekleşiyor olması bizim için gurur verici.
Ardından ekledi:
- İyi ki belediyemizle, ilgili kuruluşlarımızla, sergi mekanlarımızla böyle bir işbirliği gerçekleşti.
Sonra kendi koleksiyonu ile ilgili bilgi verdi:
- 1990’ların sonundan itibaren ben de sanat eseri almaya başladım. Koleksiyoner olabilir miyim bilemiyorum. Yalnız, Galeri Beylikdüzü’nde bendeki eserlerden oluşan bir sergi açtığımızda çok gururlanmıştım.
2 bin 412 sanat eserinin parasal değeri nedir?
Mudo’nun CEO’su Ömer Taviloğlu’na sordum:
- Taviloğlu Koleksiyonu’nun parasal değeri konusunda bir çalışmanız var mı?
Şu yanıtı verdi:
- Böyle bir hesabı ortaya koymak çok zor. 1972 yılından bugüne kadar farklı zamanlarda alınan eserler var. Zaten babam da işin parasal değeri konusuna hiç girmek istemiyor.
Türkiye’de ilk defa böyle bir sergi açılıyor
Taviloğlu Koleksiyonu’ndan oluşan “Bir Koleksiyoner Hikayesi” projesinin tasarımı ve yönetimi Tavlioğlu Koleksiyonu yöneticisi Neslihan Muratbeyoğlu Aktürk işbirliği ile gerçekleşti.
Küratoryal düzenlemeleri Derya Yücel ve Marcus Graf, mekan düzenlemesini mimarlar Murat Tabanlıoğlu ve Emre Arolat, tasarım danışmanlığını Bülent Erkmen, görsel tasarımları Nazlı Ongan (Salon) ve September, dijital uygulamaları Daniele Savasta, video içerikleri ve belgeseli Sıla Ünlü İntepe yaptı.
Sergi ile ilgili şu noktanın altı özellikle çizildi:
- Taviloğlu Koleksiyonu, bu serginin gerçekleştirilmesinde kâr amacı gütmeyen ve Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanat sektörünün gelişmesine ve büyümesine destek olmak için faaliyet gösteren Contemporary İstanbul Vakfı işbirliği ile yapıyor.
Serginin içeriği de şöyle özetlendi:
- Taviloğlu Koleksiyonu, pentürden fotoğraf ve videoya, heykelden yerleştirmeye ve dijital işlere, Türk resminin ustalarından günümüzün genç sanatçılarına Türkiye’nin modern ve çağdaş sanat tarihine dair önemli bir bellek oluşturuyor.
- Üçüncü 10 yılında yabancı sanatçıları da dahil etmeye başlayan Taviloğlu Koleksiyonu, dünya sanatını da takip ediyor.
Şu noktaya da vurgu yapıldı:
- Bu sergi, bir koleksiyonun tamamının eş zamanlı olarak kamuyla paylaşılması bakımından Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor.
Bizim de Bakü’de 4 mağazamız var
Sun Tekstil ve Jimmy Key Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk’ten eleştiri mesajı aldım:
- Azerbaycan’daki Türk markaları ile ilgili yazınızı okudum. Gelinen nokta çok sevindirici ama markamız Jimmy Key’in adını göremeyince üzüldüm.
Şu bilgiyi verdi:
- Bizim 1 seneden beri Bakü’de 4 mağazamız var. Bunu size bildirmeden geçemedim.
Topu üzerimden atmak gibi olmasın ama listeyi Birleşmiş Markalar Derneği’nden (BMD) aldım. Öyle anlaşılıyor ki bir gözden kaçma durumu söz konusu oldu.
Hatamı kabul ediyor, Jimmy Key’e başarılar diliyorum…