Latin Amerika, real ve GOÜ
Malum olduğu üzere bir süredir Ekim ayının hareketliliğinin ardından Kasım ayındaki sessizlik ve yatay haber akışından bahsediyoruz. Fiyatlamalar ve gelecek dönem beklentilerini şekillendirmek açısından herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Merkezde hali hazırda ABD-Çin ticaret müzakereleri, 2019’a yetişmesi henüz kesinleşmeyen ve-fakat çaba harcandığı belli olan “Faz-1” anlaşması ve şimdilik günü kurtarmak adına bardağın dolu tarafını her koşulda görme isteği destekli risk iştahı yer alıyor. Öte yandan şimdilerde esasen takvim olarak Ekim ayına ait ancak gürültüsü yeni yeni duyulan Latin Amerika protestoları, Brezilya realindeki değer kaybı ve olası gelişmekte olan ülke varlıkları etkileşimi gündemi bir hayli meşgul ediyor. Gelin birlikte konuya geniş bir parantez açmaya çalışalım.
Ana odak noktası Brezilya. Neden? 2019’un büyük çoğunluğunda Başkan Bolsonaro ile birlikte yapısal reform ajandasından hareketle iyimser tarafta ayrışarak dikkat çeken real cinsi varlıklar, şimdilerde para biriminde tarihi düşük seviyelere çekilme ve kafa karıştırıcı gündem ile yatırımcıların takviminde yakından takip ediliyor. Üstelik böylesi zamanlama meşhur ve bir o kadar da takdir alan emeklilik reformunun yasalaşmasından sadece 1 ay sonraya denk gelmiş durumda. Nedeni nasılı enteresan detaylara sahip.
Öncelikle tartışmalar iki başlık etrafında yoğunlaşıyor. Bir klasik olduğu üzere, risk algısındaki değişime iç ve dış nedenler aranıyor. İçeriye dair çıkarımlarda i) Kasım ayı içerisinde takip edilen ve hayal kırıklığı yaratan petrol sahası açılmasına yönelik olan ihale ii) BCB (Brezilya MB)’nin faiz indirimleri ile Selic faizini tarihi düşük seviye olan yüzde 5’e çekmesi iii) Yerel politik gündemdeki artış ve cari dengedeki açığın son dönemde genişleme eğilimi göstererek GSYH oranında yüzde 3’e ulaşması başlıkları listenin ilk sıralarında yer alıyor. Dış kaynaklı kısımda ise bölgenin son dönemde karşı karşıya kaldığı halk ayaklanmaları ve şiddetli protestolar realdeki zayıflamanın temelini oluşturan nedenler olarak belirtiliyor. Özellikle komşu ülkeler olan Venezuela, Şili son olarak da 1 haftadır Kolombiya’daki gelişmeler risk algısındaki değişimin negatif yönde gelişmesine koşulları uygun hale getiriyor. Neden? Zira likit para birimi olması nedeniyle BRL pozisyonlanmaları bölge risklerine tepki ve hisse senedi ayarlamalarında hedge mekanizması olarak sıklıkla çalıştırılıyor.
Hikayenin bu kısmına bir ek madde olarak da kendi kişisel çıkarımlar üzerinden ilerleyerek devam etmek istiyorum. Pazartesi-Salı günleri içerisinde ‘enteresan’ gelişmeler olarak yorumlamanın zor olmadığı bir akış izlendi. Ekonomi Bakanı Paulo Guedes hafta başlangıcında yaptığı açıklamalarda zayıf realin rekabet avantajı yaratmasından dolayı problem olmadığını belirtirken, Devlet Başkanı Bolsonaro ise güçlü real görmek istediğinin altını çizmekten kaçınmadı. Ertesi gün içerisinde de süreci BCB Başkanı Campos Neto devralarak devam ettirdi ve FX piyasası müdahalesinin söz konusu olmadığını belirtti. Peki, bu sürecin sonuca ulaşması nasıl şekillendi diye soracak olursanız yanıt ise: BCB’nin 27 Ağustos tarihinden bu yana ilk kez USD satımı ile aynı gün içerisinde piyasaya girmesi, ilk etapta düzenlediği iki ihale ile adım atması ve devamında da satım tarafında yer almayı 1 milyar dolar ile muhafaza etmesi şeklinde oldu. Yani, bir yerde, resmi cephede oluşan kafa karışıklığının panik havası yaratmadığını söylemek mümkün müdür? Zor olmasa gerek. Ayrıca, BCB’nin test edilme isteği de ivmelendirici faktör olarak listeye rahatlıkla eklenebilir.
Bu noktadan sonra para politikası konuşarak teknik kısma geçelim. Uzun bir aranın ardından BCB küresel koşulların da destekler pozisyonda olmasından hareketle faiz indirimi adımları atıyor. Son gelişmelere dek bu adımların “döngü” kıvamında devam edeceği çıkarımları da zor değildi. 2019’da gerçekleştirilen 3x50bp’lık hamleler sonucunda Selic yüzde 5’e dek çekildi. Ülke enflasyonunun MB hedeflemesi olan yüzde 4.25’in (+/- 1.5 puan) gerisinde kalarak yüzde 3’ün de aşağısına gelmesi para politikası oyun alanına ek genişleme sağladı. Öte yandan doğanın kanunu olarak reel faiz cephesinde düşüş ve carry trade avantajının kaybı da gündeme gelmiş oldu. BRL son 1 ayda USD karşısında yüzde 6 zayıflarken, bir o kadar da carry trade kaybı gerçekleşti. 12 Aralık BCB toplantısı için hali hazırda 50bp kadar daha faiz indirimi beklentisi swap eğrisi üzerinde yer almasına alıyor ancak Şubat 2020 için muhafaza edilen düşünceler artık masada değil. Bu da bir nevi etki-tepki mekanizması.
Büyük resimde henüz net bir değişiklik yok. Brezilya, reform yapan, yapma isteğinde olan ve bu şekilde devam edecekmiş izlenimi veren bir GOÜ konumunda. Kapsamlı değerlendirmelerde şimdilerin riskli emsalleri ile birlikte –Kolombiya ve Şili- 2020’de avantajlı görülen Latin Amerika üyeleri olarak tanımlanmaya devam ediyor. Öte yandan bu durum bölgesel riskler olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Kolombiya’da 1 haftadır takip edilen protestolar, genişleyen grev, sendikalar, işçiler ve öğrenciler ile toplumun tüm kesimlerinin katılım sağladığı arayış isteği Brezilya için de algının değişimine katkı sağlıyor. 4 ay önce yüzde 6.5, 3 yıl önce yüzde 14.25 olan ve indirim adımları sırasında kaygı nedeni olarak görülmeyen Selic’in sorgulanması GOÜ geçişkenliği riskini de akıllara getirmiyor değil. Henüz ciddi risk değişimi gözlemlenmedi ve bölge ile sınırlı kaldı. Ancak, yoğun Aralık gündemi kendi içerisinde ihtiyat durumu yaratıyor. Not düşelim.