Lahor’a, Bingöl Sütaş fabrikasının kopyasını yapıyoruz

Pakistan’ın önde gelen iş insanlarından Nishat Group’un patronu Mian Mohammad Mansha, yıllar önce tanıştıkları Sütaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın kapısını çaldı:
- Lahor (Pencap eyaletinin başkenti) yakınlarında 2 bin baş sağlam ineğin bulunduğu bir çiftliğimiz var. Gelin birlikte çiftliği büyütelim, süt ve süt ürünleri fabrikası kuralım.

Muharrem Yılmaz, yıllar önceki ilk karşılaşma sonrası dostlukları gelişen Mansha’yı dinlerken Pakistan’daki süt tüketiminin durumuna göz attı:
- Pakistan’da süt tüketiminin yüzde 95’i ambalajsız. Yani, orada yapılacak çok iş var.

Mansha, Yılmaz’ı ortak yatırıma davet ederken Sütaş’ın üretim kültürüne değindi:
- Lahor’da Sütaş’ın Türkiye’deki çiftlik ve süt-süt ürünleri tesisinin bir benzerini birlikte kurmalıyız.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) önceki başkanlarından Muharrem Yılmaz, Derneğin önceki Genel Sekreterlerinden Haluk Tükel’le birlikte Dünya Gazetesi’ni ziyarete geldi.
Yılmaz, Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ ve Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Handan Sema Ceylan’la birlikte sohbet ederken Lahor’daki yatırımı anlattı:
- Nishat Group’la Pakistan’da ortak şirketimizi kurduk. Üst yönetimi belirledik. Yatırımın gerçekleştiği arsayı da satın aldık.

Kurulacak süt-süt ürünleri tesisini şöyle tarif etti:
- Lahor’a Bingöl’de inşaatı devam eden fabrikamızın kopyasını kuruyoruz. Tabi, şimdilik oradaki ölçek küçük oluyor.

Lahor’da zamanla yem fabrikası yatırımı da yapacaklarını belirtti:
- Pakistan’da ürünlerimizin gelecek yıl Ramazan ayında raflara girmesini hedefliyoruz.

Pakistan’da marka için araştırma yaptırdıklarını kaydetti:
- Lahor’daki tesislerimizden çıkacak ürünlerde Sütaş markasını da kullanabiliriz. Ancak, Pakistan’da yeni bir marka yaratma konusunda da araştırma yaptırıyoruz. O araştırma sonuçlarına göre karar vereceğiz.

Pakistan’ı anlatırken Sütaş’ın ulaştığı boyuta işaret etti:
- Karacabey, Aksaray, Tire, Makedonya, Bingöl derken Lahor’a da gittik. Sütaş, 5 bin kişilik doğrudan istihdama ulaşmış bulunuyor. Ülkemizde Van’dan Edirne’ye, yurt dışında da Makedonya’dan Pakistan’a uzanıyoruz.

Yüzde 50.2’si Anadolu Grubu’na ait Coca-Cola İçecek (CCI), 2008’de Lahor’dan girdiği Pakistan’da hem yatırımlarıyla, hem de pazardaki payıyla büyüdü.

Sütaş’a da ortağı Nishat Group’la birlikte Pakistan’da yeni bir büyüme kapısı açılmış görünüyor…

Bingöl’de üretim bu yıl sonundan itibaren başlıyor

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Doğu Anadolu’daki yatırım adreslerinin Bingöl olması konusunda Kalkınma eski Bakanı Cevdet Yılmaz’ın büyük payı olduğunu belirtti:
- Biz bölgede yatırım için araştırma yaparken Cevdet Bey, “Gelin Bingöl’de yatırım yapın. Yapılacak yollar ile Bingöl bölgenin kavşak noktası olacak” diyordu.

Bingöl için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden “Proje Bazlı Yatırım Teşvik Belgesi” alan şirketler arasına girdiklerini anımsattı:
- Bingöl’de yaptığımız yatırım aslında bir “bölgesel kalkınma projesi” gibi. Çiftlikte 10 bin sağmal inek olacak. Buzağıları bölgede köylülere dağıtıp, üretim zincirimize dahil edeceğiz. Bingöl, Elazığ, Tunceli ve Muş’tan süt alıp işleyeceğiz.

Bingöl’deki yatırımın 1000 kişilik doğrudan istihdam yaratacağını vurguladı:
- Tesisimiz çiftlikten süt fabrikasına, yem fabrikasından biyoenerjiye kadar entegre bir yatırım oluyor. Doğrudan istihdamın yanı sıra alacağımız hizmet ve ürünler karşılığında bölge insanına ayda 90 milyon lira nakit ödeme yapacağız.

Yatırımın 3 bin dönüm alanda gerçekleştiğine işaret etti:
- Bingöl’deki tesisimiz bu yılın sonundan itibaren parça parça devreye girmeye başlayacak.

Uğur Mumcu Paris’te ‘Yiğidim Aslanım’la ağladı

Yıl 1983, Paris… Uğur Mumcu, o dönemde Türkiye’ye girişi yasak olan Zülfü Livaneli’nin küçük evinde konuk. Livaneli, Mumcu’dan hasretini çektiği Türkiye’den haberler dinlerken aralarında şu diyalog gelişti:

Uğur Mumcu: Sende ne var, ne yok? Neler yapıyorsun?

Zülfü Livaneli: Biliyorsun Yılmaz Güney’in “Yol” filminin müziğini yapmıştım. Şimdi yeni bir albüm hazırlıyorum. Yeni bir bestem var. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Nazım Hikmet için yazdığı ağıt: Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor…

Uğur Mumcu: Hazır mı, dinleyebilir miyim?

Livaneli, yeni bestesinin stüdyo kaydını dinletti, Mumcu ağlamaya başladı:

Zülfü Livaneli: Niye ağlıyorsun Uğur?

Uğur Mumcu: Bu sadece Nazım Hikmet’e değil, bütün devrim şehitlerimize ağıt olmuş.

Zülfü Livaneli, geçen cumartesi akşamı Maslak’taki Volkswagen Arena’da “Livaneli ile Sevdalım Hayat, Şarkıları ve Öyküleri” etkinliği için sahneye çıktı. Livaneli, gelirleri ve izleyicilerin ayni yardımları Elazığ depremzedelerine bağışlanan etkinlikte Uğur Mumcu ile anısını paylaşıp, ekledi:
- Ve maalesef 10 yıl sonra (1993) Ankara’da 200 bin kişi Uğur’un tabutunun arkasında “Yiğidim Aslanım”ı söyleyerek yürüdü…