Kuzey Kıbrıs çiftçisi ithal ete karşı eylemde

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

TARIM DÜNYASINDAN

Et ithalatı, hükümetin hayvancılık politikası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde çiftçilerin sert tepkisine neden oldu. Hayvan yetiştiricileri, sendikalar ve diğer sivil toplum örgütleri hükümetin hayvancılık politikasına tepki göstererek 8 gündür kitlesel eylemler yapıyor.

Başkent Lefkoşa’da 20 Mayıs Pazartesi günü başlayan çiftçi eylemi,  27 Mayıs Pazartesi günü sendikaların aldığı genel grev ve eyleme destek kararı ile kitlesel boyutlara ulaştı. Hayvan yetiştiricileri ve onları destekleyen sendika ve sivil toplum örgütlerinin tepkisi Başbakan Ünal Üstel’in donmuş et ithalatını savunması ile doruğa çıktı.

Eylemlere destek olmak için Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) tam gün greve gitti. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) da genel greve destek verdiğini açıkladı.

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği,  Lefkoşa’da hükümetin hayvancılık politikalarını ve ithal et kararını protesto etmek için 20 Mayıs 2024 Pazartesi gününden beri traktörlerle Başbakanlık ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı önünde eylemlerini sürdürüyor.

Et ithalatı için TÜK’e yetki verildi

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, Bakanlar Kurulu’nun et ithalatı için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Toprak Ürünleri Kurumu(TÜK)’nu yetkilendirdiğini söyleyerek buna tepki olarak eylem yaptıklarını söylüyor. 

Kuzey Kıbrıs’taki Toprak Ürünleri Kurumu, Türkiye’deki Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi gibi piyasayı düzenleme kurumu olarak çalışıyor. Türkiye’de nasıl ki hayvan ve et ithalatı için Et ve Süt Kurumu’na, hububat, bakliyat gibi ürünlerde Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ithalat yetkisi veriliyorsa, Kuzey Kıbrıs’ta bu görevi yapan Toprak Ürünleri Kurumu’na yetki veriliyor. İthalat yetkisinin verilmesi üreticilerin tepkisine neden oldu ve eylemler başladı.

Üreticiler ne istiyor? 

Kuzey Kıbrıs’ta hayvan yetiştiricileri, girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasına karşın çiğ süt ve canlı hayvan fiyatlarının düşük olmasından şikayet ediyor. Hükümet tarafından belirlenen çiğ süt fiyatı ile hayvan fiyatının maliyetlerin altında kaldığını belirterek, mazot başta olmak üzere girdilerde indirim yapılmasını istiyor.

Hayvan yetiştiricileri girdilerin ucuzlatılmasını isterken hükümetin et fiyatını düşürmek için dondurulmuş et ithalatı yapacağını açıklaması bardağı taşıran son damla oldu. Üreticiler ithalatla et fiyatının düşmeyeceğini yerli üreticinin yok edileceğini iddia ediyor.

Yetiştiriciler ithalata karşı tepkilerini göstermek üzere başbakanlık binası ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı önünde traktörlerle yolları kapatıp eyleme başladı. Getirdikleri saman balyalarını başbakanlık önünde yakarak protesto ettiler. Ayrıca başbakanlığın ve bakanlığın duvarlarını, demir bariyerleri yıkarak tepkilerini gösterdi. 

Girdi fiyatlarındaki yüksek artışa rağmen çiğ süt ve canlı hayvan fiyatının çok düşük kaldığını belirten üreticiler hükümetin et fiyatını düşürme bahanesiyle et ithal etme kararının kabul edilemez olduğunu söylüyor. Üreticiler ithalatla et fiyatının düşmeyeceğini, girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini söylüyor.

İthalat çözüm değil

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları ithalatın çözüm olmadığını ve hükümeti, bakanlığı bu konuda uyardıklarını belirterek bu eylemleri haklarını almak için yaptıklarını söylüyor.

 Mustafa Naimoğulları, eylemin başladığı 20 Mayıs’tan 1 gün sonra Maliye Bakanı ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı ile toplantı yaptıklarını ancak herhangi bir uzlaşma sağlanamadığını belirtti. 

Kıbrıs’ta yayınlanan gazetelere göre Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, 21 Mayıs Dünya Süt Haftası’nda süt üreticilerinin yaşadığı sorunları ve hükümetin tutumunu şu sözlerle eleştirdi: “ 21 Mayıs Dünya Süt Haftası. Başbakan ile Tarım Bakanı, Lapta ve Alsancak’ta hayvancının sütü ile kutlama yapıyorlar. Sütü üretenler maliyetin altında çalışıyor. Hükümet yetkilileri üreticilerin sorunlarını dinlemek yerine çocuklara süt vererek onları kandırıyor.”

Hükümetin üreticinin düşmanı olduğunu iddia eden Naimoğulları, bir torba yemin 20 Mayıs itibariyle 1000 lira olduğunu belirterek artan maliyetler karşısında kendilerine gereken desteklerin verilmediğini anlattı.

Halkın alım gücü düştü, ithal ürünler de pahalı

Hür-İş Sendikası Başkanı Ahmet Serdaroğlu eylemleri değerlendirirken şu değerlendirmeyi yaptı : “Bu mesele sadece et meselesi değil. Halkın alım gücü düştü. Fiyatlar arttığı için asgari ücret artırılıyor. Asgari ücret artınca fiyatlar artırılıyor. Benzine, mazota her şeye zam yapıyorlar. İthal et gelecek fiyatlar ucuzlayacak diyorlar. İthalatla ucuzlama olmaz. O zaman ithal gelen diğer ürünlerin, yeşilin, domatesin fiyatı niye düşmüyor. Biz yeşili domatesi yiyemiyoruz. Dar gelirli, birçok ürünü alamıyor. Restoranda 1 balık 1000 lira kim yiyebilir? İthal demek ucuz demek değil. Üretmediğin hiç bir ürünün fiyatını kontrol edemezsin. Hayvan yetiştiricileri eylem yaparken et fiyatı pahalı olsun demiyor, üretim maliyeti düşürülsün diyor. Halk ne yediğini bilsin. Nerden geldiği belli olmayan ürünleri tüketmesin.” 

Kasaplar da ithalata karşı

Kasaplar Birliği Başkanı Raşit Şenkaya ithal et talep etmediklerini ve buna hiçbir zaman destek vermediklerini belirterek:”“İthal ete ihtiyaç varsa buna biz ortak karar veririz. Bizim amacımız öncelikle ülkedeki hayvanın tüketilmesini sağlamak. Hayvan yetiştiricisi olmadan kasaplar olamaz. İthal et konusu bir an önce son bulmasını ve mağduriyetin ortadan kaldırılmasını istiyoruz” dedi.

Başbakan Üstel’in eylemlere tepkisi ve ithal et savunması

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel, yaşanan eylemler ve et ithalatı ile ilgili geçen hafta yaptığı açıklamada tüm kesimleri sağduyuya davet ederek özetle şunları söyledi: 

“Her sektör ya da her zümrenin öncelikle kendi çıkarlarını savunması doğaldır. Ancak herkesin, zümresel ve sektörel çıkarların, toplumsal çıkarlardan önde olamayacağını da bilmesi ve ona göre hareket etmesi gerekmektedir. Başbakan olduğum ilk günden bu yana, her zaman verimli diyalogdan yana oldum. UBP - DP - YDP koalisyon hükümeti de bir bütün olarak bu politik tutumu izlemiştir.

Hayvancılar ve kasaplarla da bu anlayışla görüşmeler yaptık. En başta ortak uzlaşı metni imzaladık. Biz sözümüzde durduk, ancak muhataplarımız durmadı. Et fiyatlarında bizim için en önemli kriter, özellikle düşük gelir grubundaki vatandaşlarımızın, halkımızın evine gailesiz(sıkıntısız) et götürebilmesi, sağlıklı ve ucuz eti kasabında bulabilmesidir.

Diyalogdan kaçmıyoruz

Diyalogdan kaçtığımız yok... Ancak diyalog, kimseye empoze etme fırsatı olarak değerlendirilemez. Hükümete geldiğimiz günden beri, üreticilerimize tarihte görülmemiş, enflasyonun da üzerinde destekler, krediler ve hibeler verdik. Üreticimize asla diyalog yolunu kapatmadık. Ancak müzakere masasında halkın temsilcilerinin olmaması, halkı düşünmemeye neden olamaz.

Güney Kıbrıs 6 ülkeden et ithal ediyor

Güney'de altı farklı ülkeden et ithal edilmektedir. Yanı başımızda Güney Kıbrıs'ta her gelir grubundan insan dilediği fiyata ete ulaşabilmektedir. KKTC'de de, uzun yıllardır, farklı isimlendirmelerle özellikli et ithaline izin verilmektedir. On yıla yakındır devam eden uygulamaya hiç bir tepki vermeyenler, sıra dar gelirli vatandaşımız için sağlıklı ve ucuz et ithaline gelince kıyameti koparmıştır. Halkımız bu gerçeği gördüğü için eylemlere destek vermiyor.

KKTC bir hukuk devletidir. Hak arayışı ortamı, yasaların ve hukukun ayaklar altına alınması ortamı değildir. Hak arayan herkes ve her örgüt bunun bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmelidir. Hükümete meydan okurken, hukukun üstünlüğüne meydan okunduğu da bilinmelidir. 

Geri adım atmayacağız

“Hükümet geri adım atmıyor” diyenler var. Evet bizler halkın sağlıklı ve ucuz et alabilme kararlılığımızdan geri adım atmayacağız. Gelinen bu aşamada, herkesi bir kez daha sağduyu ile hareket etmeye davet ediyorum. Kimsenin toplumsal huzur ve barış ortamını bozmaya hakkı yoktur."

Özetle, Kuzey Kıbrıs’ta hükümetle çiftçiler et ithalatı, hayvancılık politikaları nedeniyle karşı karşıya geldi. Türkiye’de de hayvancılık politikaları çok eleştiriliyor. Hükümet, kırmızı et fiyatını düşürmek bahanesiyle 2010 yılından bu yana canlı hayvan ve et ithalatını kesintisiz sürdürüyor. Ancak et fiyatları düşmedi daha çok arttı. Üstelik hayvan varlığı azaldı. Dışa bağımlılık arttı. Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’nin düştüğü ithalat sarmalından ders çıkarmalı. Türkiye’deki çiftçiler de Kınrıslı hayvan yetiştiricilerinden ders almalı.

Çiğ süt alım fiyatı 20 lira 85 kuruş

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Hayvancılık Dairesi çiftçi eylemlerinin başladığı 20 Mayıs’ta yaptığı açıklamada çiğ süt alım fiyatının 1 lira 55 kuruş artırıldığı duyuruldu. Açıklamada özetle şöyle denildi: “Üretimin devamlılığını sağlamak adına yapılan maliyet çalışmaları doğrultusunda, üretim maliyetleri ve sürdürülebilirlik payları da dikkate alınarak inek sütüne litre başına 1 lira 55 kuruş artış yapıldı.  Buna bağlı olarak inek sütü alım fiyatı 20 lira 85 kuruşa yükselmiştir. Küçükbaş süt fiyatları da aynı oranlarda arttırılmış, koyun sütü litre başına 39 lira 50 kuruş, keçi sütü de 31 lira olarak güncellenmiştir. Güncellenen fiyatlar 16 Mayıs 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde uygulamaya girmiştir. Yine özellikle hellim tesciline hazırlık adına başlatılan PDO desteklemesi de aynen devam edecektir. Süt toplama merkezleri devreye girene kadar açık toplanan küçükbaş sütlerinin de fiyat dengesi korunmuştur. Başta hayvancımızın girdi maliyetlerini ucuzlatmak adına yapılan çalışmalar, kaba yeme ve hibe arpa gibi verilen destekler ile 2023 ve 2024 yıllarında hayvancılığın gelişmesine, rekabet edilebilirliğine yapılan katkıların yanı sıra, üretilen ürünlerin de değerlendirilmesine katkılarımız ülkemiz tarımının istenilen düzeye ulaşması adına artarak devam edecektir.”

Asgari ücret artınca süte zam geldi

Kuzey Kıbrıs'ta 1 Mayıs’ta geçerli olacak ikinci dönem asgari ücreti belirlendi. Yılın başında  brüt 27 bin 587 lira ve net 24 bin lira olan asgari ücret yüzde 23,5 oranında artırıldı. Asgari ücret brüt 34 bin 70 lira net olarak 29 bin 640 lira oldu.

Asgari ücretin artmasıyla birlikte birçok üründe olduğu gibi süte de zam geldi. Kuzey Kıbrıs’ta 24 Mayıs 2024 itibariyle tüketicinin aldığı Koop Süt’ün 1 litrelik sütü 41 lira 50 kuruştan 2 lira artışla 43 lira 50 kuruş oldu. Yağsız sütün litresi 48 lira 10 kuruş, laktozsuz sütün litre fiyatın da 51 lira 40 kuruşa çıktı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ALİ EKBER YILDIRIM YAZDI 07 Mayıs 2024