Kurunun yanında yaşlar da yanmasın
İki gün önce EKONOMİ Gazetesi’nde iş dünyasının liderlerinin açıklamaları vardı. “Kredi muslukları açılsın, istihdam kaybı yaşanmasın” diyorlardı. Bankacılık kesimi frene basıp kredi musluğunu kısınca işletmeler sıkıntıya düştü, yakınmalar başladı.
Ticari kredilerdeki yıllık artış oranı Haziran ayı itibariyle yüzde 15’in altına inmiş. Yüzde 15 önemli bir eşik çünkü birçok çalışmaya göre Türkiye için yüzde 15 seviyesinde bir artış “makul ve sağlıklı” olarak kabul ediliyor. Bunun çok üzeri ekonomide aşırı ısınmaya ve aşağısı ise soğumaya götürebiliyor.
Gelişmeler, ekonominin son durumu ve Merkez Bankası’ndan gelen sinyaller iş dünyası açısından çok ümit verici değil. Kredi artış hızındaki yavaşlama önümüzdeki görünür gelecekte devam edecek gibi. Bu arada görünür geleceğin önümüzdeki 5-6 ay olduğunu belirtmek lazım. Çünkü sonrası seçim sath-ı mahaline girildiği için görülemiyor. 2022’de yıl ortasında frene basılmış ama seçim öncesi aralık ayından itibaren gaza basılmıştı. Her ne kadar makro ekonomik göstergeler isin vermese de benzer bir trend Mart sonunda yapılacak yerel seçimler öncesinde de görülebilir.
Piyasalarda yaşananları bir tür medcezir gibi görmek doğru olur. Medcezir ya da diğer ifadesiyle gelgit, ay ve güneşin yerküre üzerindeki çekim güçleri nedeniyle denizlerde su düzeyinin alçalması ve kabarmasına diyoruz. Med safhasında su seviyesi yükseliyor. Cezirde ise azalıyor. Ekonomide özellikle krediye aşırı duyarlı olan bazı sektörlerde de med safhasında talep kabarıyor, cezirde ise talep daralıyor. Medcezire yol açan faktör bir gök cisminin başka bir gök cismine uyguladığı kütleçekimken ekonomide kütleçekimin kaynağı ise kredi arzı ve faiz oranlarıdır.
Yeni dünya düzende lokomotif tasarruflardan çok kredi verme kapasitesi ve tüketim haline geldi. “Creditism” adı verilen bu sistemin isim babalarında biri ise Fed’in eski başkanı Ben Bernanke’dir. Bu sistemde kredi kanalları açıldıkça, krediler artıkça ekonomiler büyüyor. Ama ne zamanki kredi kanalları tıkanıyor işte o zaman büyüme duruyor; büyüme hız kesmenin de ötesinde daralıyor. Çünkü özel sektörün işletme sermayesi ve yatırımları için bulabilecekleri kaynaklar azalıyor.
Bizim durumunuzu zorlaştıran bir diğer faktör ise ayrıca kamu maliyesindeki bozulma nedeniyle kamu borçlanmasının artıyor olmasıdır. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun dediği gibi “Artan kamu borçlanması özel sektöre gidecek kredi hacmini daraltabilecektir.”
Zor bir durum.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç de geçen hafta yapılan meclis toplantısında, “Politika faizi seviyesi, üretim ve ticarete yönelik bir dizi tedbirle desteklenmeli. Merkez Bankası’nın kararlarının; öngörülebilir, kolay anlaşılır ve eşgüdümlü bir politika seti ile desteklenmesini ve böylece reel sektörün önünün açılmasını talep etmekteyiz” demiş. Avdagiç “Sağlıklı işleyen bir kredi mekanizması; üretimin, istihdamın ve ihracatın olmazsa olmazıdır” diyor. Haklıdır; burada anahtar kelime “sağlıklı işleyen bir kredi mekanizması”dır. Ekonominin temellerini güçlendirmeden kamu bankaları liderliğinde kredileri pompalamak sağlıklı işleyen bir mekanizma demek değildir.
Yeter ki ekonomi canlansın diye tüm imkânları seferber edip kredi arzını hızla arttırırsanız, faizleri baskılarsanız sonuçta ekonomi büyür büyümesine ama elinizde enflasyon ve yüksek cari işlemler açığı gibi iki büyük problem olur. Kredi arzını daraltmak zorunda kalırsınız ve iş dünyasının liderlerinin işaret ettiği gibi “Kredi mekanizmasındaki bozulma, sadece finansman ihtiyacı bulunan işletmeleri etkilemekle kalmaz, domino etkisiyle piyasanın tüm işleyişini sekteye uğratır.”
Yani ünlü ata sözümüzdeki gibi “Dün yediğin hurmalar gün gelir seni tırmalar.” Dolayısıyla geçmişte uygulanan politikalar sonucu yükselen enflasyon ve genişleyen cari işlemler açığına karşı kısa vadede kredi artış hızını yavaşlatmaktan başka çare görünmüyor. Kurunun yanında yaşlar da yanmasın diye seçici davranmak yani kredi musluklarını seçici olarak açmak doğru yöntem olabilir. Sanayicilerin de talep ettiği gibi bu aşamada krediler tüketim yerine ihracata yönelik yatırımlara yönlendirilmelidir.