Kurum itibarını yönetmekten daha önemli ne olabilir?

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Türkiye'de bugün en büyük sorun, güven… Verilere olan güven, kurumlara olan güven, kararlara olan güven, söylemlere olan güven… Sürekli değişen kurumsal aktörler ve söylemler; zihinleri bulandırıyor.

İnsanların birbirine güveni, değerler toplumunu oluşturur. Yasalar bu değerlerin ifadesidir. Kırmızı ışık her birimizin zihninde “dur” olarak kodlandığında, yaya kaldırımında dururuz. Bize yeşil, araçlara kırmızı yandığında ise o araçların duracağından emin oluruz.

Yasalar; onlara uyulduğu için güvenilirdir. Oysaki biz bugün güveni sorguluyoruz en bariz göstergelerden birini; kurumlara olan güveni… Üniversitelerin, kritik kamu kurumlarının yöneticileri sürekli değiştiriliyor. Bir adım atıyoruz ama bunu zayıflatıyor, etkisizleştiriyoruz.

TÜİK'e yapılan atama sonrası şimdi gündemimizde Borsa İstanbul var. Genel Müdür Hakan Atilla istifa etti. Atilla, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı. ABD'de İran yaptırımlarını delinmesiyle ilgili davada yargılanmıştı. Tahliye sonrası Türkiye'ye dönen Atilla, Ekim 2019'da Borsa İstanbul’a atanmıştı.

Yargılanmış ve ceza almış birinin Borsa İstanbul’un başına getirilmesi hep tartışma gündemi oldu. Öyle ki istifasında; Biden’in Halkbank davasında fazla ceza yazmaması faktörü dahi konuşuluyor.

Misal itibarı yönetmek bağlamında, kurum içinde yetişmiş, tecrübeli iş bilen insanları neden düşünmeyiz? Borsa kurumuna güveni arttırmanın kime ne zararı var ki?

FAİZCİLERE HEDEF TAHTASI OLDUK

Dolar, ekonomideki yönetim değişikliği ve sıkı para politikası ile 8,58’den 6,90’a dek geriledi ve şimdi 7,69’da, gözünü 8’e dikti. 6,75 puanlık faiz artışı, boşa atılmış kurşun gibi böğrümüzde kaldı. Şimdi kurumlar faizde %20 için bastırıyor.

ABD faizleri artıyor. Petrol 71 $ ile 14 ayın zirvesinde. Enflasyon tüm dünyanın kapısında… Yargı reformundan yeni anayasa talebi çıktı. Ekonomik reformlardan bakalım ne çıkacak…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar