Kuru daha ne kadar koruyabileceğiz?

Kur korumalı mevduat sisteminde değişikliğe gidildi. Başlangıçta 21 Aralık 2021 itibarıyla bankalardaki dövizlerin ve altınların sisteme dâhil edildiği kur korumalı TL mevduatlarında, yurt içi bireyler için süre kısıtlaması kaldırıldı. Bir bakıma; mevduata kur koruması kalkanının ömrü uzatıldı.

Yurt içi tüzel kişiler için de 31 Aralık 2021 itibarıyla bankalarda mevcut olan dolar, euro ve sterlin cinsi DTH’lar ve altın hesapları TL’ye dönüştürülebilecek. Kuru korumak için adımları artırdık fakat kur yerinde durmadı; Kur Korumalı Mevduat (KKM) 20 Aralıkta açıldığında dolar 11,6 TL iken şimdi 14,82 TL. Artış %27. Politika faizinin %14 olduğu bir ortamda %27’lik kur artışından kaynaklı faiz farkını hazine ödeyecek. Şimdiden öngörülen maliyet; 15 milyar lira…

DÖNEN PARALAR NEREYE GİDECEK?

Kur korumalı mevduattan dönen paralar yine kur korumalı mevduata gidecektir. Niye başka yere gitsin ki... Adeta örtülü bir faiz artışı gibi nemalanıyor. Enflasyonun %54,44 olduğu bir ortamda adres yine aynı olacaktır.

Dolar yılbaşından bu yana en düşük 12,75 TL ve en yüksek 14,99 TL seviyesini gördü. Kurun hareket alanı 15-16 TL bandına doğru görünüyor. Biz kuru korumaya devam ederken, kur sürekli hareket alanını genişletiyor. Neticede bütçeye ilave yük kaçınılmaz şekilde gelecektir.

İKİ SORU İKİ CEVAP

KKM’nin maliyetini kim ödeyecek?

Elbette Hazine karşılayacak. Enflasyon beklentilerinin bozulduğu, kurun manevra alanını genişlettiği bir ortamda hazinenin maliyeti giderek daha fazla yükselecek.

Peki, bu adil midir?

Lira hesabı olmayandan alıp lira hesabı olanların desteklenmesidir bu… Bankada herhangi bir birikimi olmayan milyonlarca memur, işçi, emekli, çiftçi, dar gelirli vatandaşın vergisiyle, bankada birikimi olup düşük faiz yüzünden kur artışına göre daha kazanmalarının kaybı karşılanacak. Bu, adil değil.

NOT

YAN YOLLAR KAZANDIRMIYOR

Ekonomi yönetimi Merkez Bankası’nın politika setlerini etkisizleştirerek onun yerine geliştirdiği yeni enstrümanlarla var olan ekonomik sorunlardan kurtulamıyor.

Yan yollara baş vurmak, yeni enstrüman olarak bildiğimiz dövize endeksli mevduatı (DEM) çıkarmak, sonrasında onun getirdiği sıkıntıları herkese yaymak; yeni maliyet kaynaklarından başka şey değil.

Şimdiye kadar daldığımız her yan yoldan çok daha büyük maliyetlerle çıktık. Doların önüne ne kadar baraj kurarsak kuralım, kendi mecrasına döndü. Barajları bırakıp, TL’nin rotasını çizmemiz gerek.