Küresel sert iniş senaryoları rafa kaldırılıyor

Şubat ayı PMI rakamları dünya ekonominde sert iniş ihtimalinin azaldığını teyit ediyor. Dünya ekonomisinin yeniden genişleme bölgesine geçmesinde hizmet sektörü itici güç konumunda.

Çin, Hindistan, Japonya hizmet sektöründeki canlanmada ön sırada yer alıyor. Ayın sürprizi ise yedi aylık daralmadan sonra yeniden genişleme bölgesine geçen ABD’den geliyor.

Ekonomide sert iniş endişesinin azaldığını teyit eden öncü göstergeler ve inatçı enflasyon verileri gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırmaya devam edeceği görüşünü teyit ediyor. Uluslararası yatırım bankalarının politika faiz tepe noktası tahminleri ECB için yüzde 3,75, Fed için yüzde 5,5 seviyeleri.

Yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle Türkiye PMI rakamları dünyadaki toparlanmaya katılamadı. Deprem bölgesinin üretiminde kesintiler, tedarik sorunları ve yurtiçi göç ekonomiyi baskılıyor. Kısa vadede dünyadan negatif ayrışmaya devam edeceğiz. Orta vadede ise yeniden inşa faaliyetleri nedeniyle dünyadan hızlı büyüyeceğiz.

Merkez Bankası ekonomideki yavaşlamaya para politikasında ilave genişlemeye giderek cevap vermeye çalışıyor. Ancak enflasyon ve dış ticaret gerçekleşmeleri para politikasında ilave gevşemeye gidecek yer olmadığını gösteriyor.

Dövize erişimi kısıtlayan tedbirler sayesinde Türk lirası, rekor negatif reel faizlere ve genişleyici adımlara rağmen, en az değer kaybeden gelişmekte olan ülke paraları arasında yer alıyor.

Seçimler öncesinde hassas bir dönemden geçtiğimiz için mevcut politikanın kısa vadede devam etmesini bekliyoruz. Ancak istikrar adına atılan kuru tutma adımlarının gelecekte istikrarsızlığı artıracağından endişe ediyoruz.  

Deprem dolayısıyla sert bir şekilde gerileyen Borsa İstanbul kamu destek alımları ile son bir ayda en çok kazandıran piyasalar arasında yer aldı. Maalesef sürdürülebilir bulmuyoruz.

Gelişmekte olan ülkeler için zorlu bir ortam ve milli gelirin yüzde 5,0’ine yakın deprem maliyeti beklentimiz nedeniyle CDS, kur, Eurobond faizleri üzerinde yukarı yönlü, borsada aşağı yönlü risklerin arttığına inanıyoruz.