Küresel güçlerin ilgi odağı kara kıta Afrika ve rol model ülke Gana
Son zamanlarda adını darbelerle anılan Afrika kıtası her geçen gün dünya ekonomisi için daha da önemli bir bölge haline geliyor. Afrika, zengin yer altı kaynakları, tarıma elverişli arazileri ve genç nüfus oranıyla 21. yüzyılda da küresel güçler için yeniden bir mücadele alanına dönüşüyor. Kara kıta Afrika’da bugün Gana, bölgedeki diğer ülkeler tarafından politik ve ekonomik anlamda rol model olarak görülmekte. Gana’yı ele almadan önce gelin Afrika bölgesine kısaca bir bakalım. Birçok gelişmiş ülke Afrika’da ekilebilir araziler alarak ve kiralayarak sınır ötesi tarım yapıyor. Afrika’nın kısaca tarım arazilerine bakacak olursak; FAO’nun (Gıda ve Tarım Örgütü’nü) verilerine göre dünyada bulunan ekilebilir arazinin %16’sı Afrika Kıtası’nda. Birçok gelişmiş ülke Afrika’da ekilebilir araziler alarak ve kiralayarak sınır ötesi tarım yapıyor.
“Afrika’da büyük potansiyel var’’
Afrika’nın sahip olduğu yer altı kaynaklarına baktığımızda ise; dünyadaki altının yarısına, tüm minerallerin yaklaşık üçte birine, maden rezervlerinin yaklaşık %30’una, petrolün %13’üne ve doğalgazın %8’ine sahip olduğunu görüyoruz.
Beşerî sermaye açısından baktığımızda da Afrika Kıtası’nın nüfusunun her yıl arttığını görüyoruz. Yapılan çalışmalar 2050 yılına kadar nüfusun iki katına çıkacağını, 2100 yılındaysa dünyadaki nüfusun üçte birinin bu bölgeden olacağını gösteriyor. İşte tüm bu nedenlerden dolayı Afrika bölgesi Çin’den Avrupa’ya, Hindistan’dan ABD’ye küresel güçlerin ilgilisini çekmeye devam ediyor.
Klasik bir söylem üzerinden gidecek olursak “Afrika’da büyük potansiyel var’’ diyebiliriz. Fakat bakmak ile görmek, bilmek ile yapmak farklı kavramlar. İnsan her baktığını göremiyor ya da her bildiğini yapamıyor. Eyleme geçmeyen farkındalık da bir işe yaramıyor. Afrika’da önemli bir potansiyelin olduğunu görüyor ve kulaktan dolma da olsa biliyoruz. Fakat bu potansiyeli fırsata, fırsatı yeterli kadar eyleme dökebiliyor muyuz burası soru işareti.
Kalıcı olmak için üretim, pazarlama satış
Daha önceki bir yazımda da söylemiştim; Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın dışında alternatif pazarlarda kalıcı hale gelmek için sadece firmaların üretim, pazarlama ya da satış yetenekleri bir yere kadar yeterli oluyor. Bir pazarda tutunmak belli bir iklim, belli bir toprak, belli bir güneş, belli oranda da su istiyor. Yani bir pazarda tutunmak farkı bir ekosistem istiyor. Nedir bu ekosistem diye soracak olursanız bazılarını söyleyeyim. Pazar bilgisi (ülke ve sektör raporları), ülke markası, finansal enstrümanlar, lojistik imkân ve kabiliyetleriniz olarak özetleyebilirim.
Tekrar etmek pahasına söylemek istiyorum, kaç Afrika ülkesi için hazırlanan nitelikli ülke ve sektör raporumuz var. Bana öyle geliyor ki, bilgi üretemezseniz, kavram üretemezseniz, o ülkeyi ve ülkenin halkını ve alışkanlıklarını çözümleyemezseniz, sektörünüz için o pazardaki imkânları bilemezseniz o ülkede başarılı olma ihtimaliniz şansa bağlı. Ez cümle iş dünyası sivil toplum örgütleri ne yazık ki bilgi üretmek konusunda yetersiz. Güzel ülkemizde kaç G. Afrika, Nijerya, Gana ya da Gabon ülke uzmanımız var? Bu kadar üniversitemiz, Afrika ülkelerinden gelen bu kadar misafir yabancı öğrencilerimiz, bu kadar sosyoloji, siyaset, ekonomi bölümü varken çok büyük maliyetler yapmadan bunları kolaylıkla yapabiliriz.
Çin’in Sahra Altı Afrika bölgesine olan ihracatı 117,2 milyar dolar, Hindistan’ın 3,5 milyar dolar, ABD’nin 2,8 milyar dolar, Fransa’nın 27,2 milyar dolar ve BAE’nin 25,4 milyar dolar. Ülkemiz 19,9 milyar dolar ile sekizinci sırada yer alıyor. Bölge yabancı yatırımcı konusunda da her geçen yıl gelişme sağlıyor. 2021 yılında bir önceki yıla göre doğrudan yabancı yatırımların %64 oranında arttığını görüyoruz.
Özellikle Çin’in Afrika Kıtası’na olan teveccühünü biliyoruz. Kuşak Yol Projesi’yle Çin’in bölgeye olan ilgisi, etkisi ve yatırımlarını güçlendirdiğini görüyoruz. Çin gün geçtikçe bölgede yüksek değerde altyapı, enerji ve sanayi yatırımları gerçekleştiriyor. Özellikle G. Afrika, Gana, Zambiya, Kenya, Etiyopya, Mısır, Cibuti, Tanzanya, Zimbabve kuşak yol projesinde önemli bir yere sahip. Fakat özellikle Batı ve dünya kamuoyu Çin’in Afrika ve Asya’da borçlandırma stratejisiyle limanlara, havaalanlarına vs. uzun süreli “el koyması” nedeniyle mesafeli yaklaşıyor. Doğruluk payı olsa da Batı’nın duyduğu asıl kaygı Çin’in dünyadaki hegemonyasını güçlendirmesi.
TÜRKİYE-AFRİKA ARASINDA GÜÇLENEN İLİŞKİLER
Kara kıta Afrika gümrüksüz kıta haline geliyor
Ülkemizin Afrika pazarında son yirmi yılda aldığı yolu küçümseyemeyiz. 2002 yılında 12 olan büyükelçilik sayımızın 2022 yılında 44’e yükseldiğini ve bunun yanında 2008 yılında 10 olan Ankara’daki Afrika Büyükelçiliklerinin sayısının 38’e çıktığını görüyoruz. Yine son yirmi yılda 31 Afrika ülkesine Başbakan ve Cumhurbaşkanı düzeyinde ziyaretler düzenlenmiş. Malum gelişen her siyasi ilişkininin ticaretimize, gelişen her ticari ilişkinin de siyasetimize etkilerini burada da görüyoruz.
THY’nin 42 ülkede 62 noktaya seferinin olması da bölgeye olan ihracatımız için önemli bir unsur. Tüm bunların yanı sıra TİKA, AFAD, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, gibi kuruluşlarımızın Afrika Kıtası’ndaki faaliyetleri ülkemiz ve ülke markamız için de önemli bir rol oynuyor.
Kurulan Afrika Birliği ile kara kıta Afrika gümrüksüz kıta haline geliyor. 2005 yılında gözlemci üye olduğumuz Afrika Birliği’ne 2008 yılında stratejik ortak olmamız Afrika Birliği ile ilişkilerimizin daha da gelişmesine etken olacaktır.
1992 yılından bu yana 15 binden fazla Afrikalı öğrenciye lisans, lisansüstü ve doktora bursu verildiğini göz önünde bulundurursak, ülkemizin gerek politik gerekse ekonomik açıdan Afrika politikasına katkıda bulunacağını da düşünebiliriz.
Sonuç olarak hükümet Afrika kıtası özelinde üzerine düşeni yapmış gibi gözüküyor. Bundan sonra Afrika pazarına olan ihracatımızda iş dünyası ve sivil toplum örgütlerine önemli görevler düşüyor. İş dünyası ve sivil toplum örgütlerinin ortaya koyacağı strateji, planlar ve çalışmalar önümüzdeki dönemde Afrika’ya olan ihracatımızda katalizör görevi yapacaktır.
GANA’NIN 10 BÖLGESİ 10 BAŞKENTİ VAR, RESMİ BAŞKENTİ AKRA
Tarihsel perspektiften baktığımızda, Gana Afrika’da bağımsızlığını ilan eden ilk ülke. İngiltere’den 1957 yılında bağımsızlığını kazanmış ve akabinde uzun süre rüşvet, yolsuzluk ve kötü yönetimden dolayı fazla ilerleme gösterememiş. 1966’da Kwame Nkrumah ilk askeri darbesini gerçekleşmiş ve daha sonra 1972, 1978, 1979 yıllarında ülkede farklı darbeler yaşanmış. 1981 yılındaki darbeden sonra ülkede ekonomik istikrar ve demokrasi dönemi başlamış. Bu nedenle bugün Gana, bölgedeki diğer ülkeler tarafından politik ve ekonomik anlamda rol model olarak görülmekte. Demografik yapısına bakacak olursak; nüfusun yaklaşık %71‘si Hristiyan, %17’si Müslüman, %5’i yerel inançlara sahip. Ülkenin %99’u siyahi Afrikalı ve nüfusun %49,1’i Akanlar, %16,5’i Mole Dagbon, %12,7’si Ewe ve %1,5’i de Avrupalılardan oluşmakta. Afrika’da nüfus artış hızı artsa da, Gana’da nüfus artış hızında yavaşlama gözüktüğünü de belirtmeliyim.
Gana 10 bölgeye ayrılmış olup her bölgenin kendi başkenti bulunmakta. Resmi olarak böyle bir ayrım olmamasına rağmen ülkeyi Kuzey ve Güney’e ayırarak tarif ediyorlar. Güney tarih boyu doğal kaynaklara yakınlığı, tarıma uygun arazileri, liman ve ticaretten dolayı daha avantajlı konuma gelmiş. Devletin kuzeyde yürüttüğü projelere rağmen iki bölge arasındaki gelişmişlik farkı büyük. Bundan dolayı kuzeyden güneye göç olmakta ve güneyde nüfus yoğunluğu artmakta. Kuzeyde “Kuzey”, “Kuzeydoğu” ve “Kuzeybatı” olmak üzere üç bölge bulunmakta. Güney ise “Ashanti”, “BrongAhafo”, “Orta Bölge”, “Doğu”, “Büyük Akra”, “Volta” ve “Batı” olmak üzere yedi bölgeden oluşmakta. Ashanti, Gana’da nüfusun en yoğun olduğu bölge ve nüfusun %19,1’i bu bölgede yaşamakta. Bu bölgeyi %15,4 ile Büyük Akra bölgesi takip etmekte.
Gana’da nüfus ve iş potansiyeli olarak en büyük şehir başkent Akra. 2,5 milyona yakın nüfusu ile Akra ülkenin en büyük şehri olup ülkenin ve aynı zamanda ticaretin de başkenti. Akra’ya çok yakın olan Tema şehri ise sanayileşmiş bir şehir olup ve üretim merkezi konumunda. Aynı zamanda Gana’nın en büyük limanı da Tema’da yer almakta. Akra’nın yanı sıra Gana’nın 2. büyük şehri ve Ashanti bölgesinin başkenti olan Kumasi büyük bir ticaret potansiyeline sahip. Kumsai aynı zamanda altın ticaretinin de ana merkezi.
Gana, Afrika bölgesinde eğitime önem veren ülkelerin başında geliyor. Bunu Gana’da ilkokula gitme oranının %91,1’e kadar yükselmesinden de anlayabilirsiniz. Ayrıca son yıllarda kız çocuklarının okula gitme oranında da ciddi bir yükselme söz konusu. Müslüman nüfusunun yoğun olduğu Kuzey Gana’da ise hala kız çocuklarının okula gönderilmesinde sorunlar gözlenmekte. Her şeye rağmen ülkede okuryazarlık oranının %60’lara kadar yükselmiş olması Gana’yı diğer Afrika ülkelerinin arsında öne çıkartmakta.
Gana’ya ulaşım Türk Hava Yolları sayesinde oldukça kolay. THY’nin başkent Akra’ya her gün direkt uçuşu bulunmakta ve uçuş 7 saat 15 dakika sürmekte. Türk vatandaşları vizeye tabi ve vize işlemleri iş seyahati ya da turistlik olarak farklılık göstermekte. Vize işlemlerinin kolay olmadığını da ayrıca belirtmem gerekir. Ülkeye girişte sarı humma aşısı sorulmakla birlikte bu sizi korkutmasın. Başkent Akra’ya gidecek ve kırsal kesimlere seyahat etmeyecekseniz sağlık konusunda endişelenmenize gerek yok. Gana’nın resmi dili İngilizce ve yerel para birimi Cedi. Gana’da serbest kur rejimi uygulanmakta ve ülkedeki en yaygın döviz ABD doları. Ülkede para bozduracaksanız elinizdeki kâğıt paraların yeni tarihli ve buruşmamış, büyük kupürlü olmasına dikkat edin. Diğer taraftan kredi kartınızı da rahatça kullanabilirsiniz.
GANA’NIN EKONOMİSİ TARIM, DEĞERLİ MADEN VE TURİZME DAYALI
Gana Cumhuriyeti 32,9 milyon nüfusuyla Batı Afrika’da Nijerya’dan sonra en önemli ekonomiye sahip. 2000 yılından sonra uluslararası ilişkileri güçlendirerek, son yıllarda ekonomisinde önemli gelişme sağlamış ve bununla birlikte GSYİH’sinde de önemli bir gelişme göstermiş. Fakat Borç/GSYİH oranı %70’lerin üzerine çıktığından ülkede gerek kamu gerekse özel sektörün finansal sorunları bulunmakta.
Ticaret Bakanlığımızın raporuna göre 2022 yılında GSYİH’sı 72,8 milyar dolar olan Gana’da tarım sektörünün GSYİH’ya katkısı son yıllarda önemli ölçüde azalarak %35’lerden % 20’nin altına kadar gerilemiş. Ayrıca hizmetler sektörünün GSYİH’den aldığı pay %55, sanayinin GSYİH’ya katkısıysa %25 olarak ifade ediliyor.
Tarım sektörü Gana ekonomisinin temeli olup, çalışan nüfusun %40’ından fazlası tarım sektöründe istihdam edilmekte. Ülkede en önemli tarımsal ürün ise kakao. Gana dünya kakao üretiminde en önemli oyunculardan biri ve kakao aynı zamanda Gana’nın en önemli ihraç kalemlerinden. Gana’nın en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke İsviçre ve bu ihracatta da en önemli kalem altın ve kakao. Gana tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı konumunda.
Orman ürünleri ve su ürünleri sektörü Gana’da önem taşıyan diğer sektörlerden. Ormancılık ise başlıca ihracat sektörleri içinde üçüncü sırada yer almakta. Ülkenin üçte birinden fazlası ormanlarla kaplı.
İmalat Sanayi sektöründe alüminyum eritme işletmeleri, kereste işleme, gıda işleme, çimento, petrol işleme, tekstil, elektronik, ilaç, madencilik gibi çok çeşitli sanayi kollarına sahip olan Gana’da en iyi gelişme gösteren sektörler tekstil, hazır giyim, metal, plastik ve demir dışı metal ürünler olarak öne çıkıyor.
Hizmetler sektöründe ise en önemli alt sektör bankacılık. Bankacılığın dışında turizm, perakendecilik, restoran ve otel işletmeciliği önemli hizmet sektörleri olarak sayılabilir. Turizm Gana’da altın ve kakaodan sonra döviz kazandırıcı üçüncü en büyük sektör. Öyle ki son yıllarda Gana’yı ziyaret eden turist sayısı 600 binin üzerine çıkmış ve turizm gelirleri 1,5 milyar dolara ulaşmış durumda.
Madencilik sektörüne baktığımızda altın Gana’nı en önemli ihraç kalemi. Altın ve diğer minerallerin ihracatı ülke ihracatın yaklaşık %30’unu oluşturmakta. Bunun içinde altının payı yaklaşık %90 gibi büyük bir orana sahip. Gana’nın diğer önemli yer altı kaynakları ise elmas ve manganez olarak öne çıkıyor.
Doğrudan yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi Gana’nın ekonomik kalkınma programlarında önemli bir unsur. Ülkedeki istikrar ve güvenlik nedeniyle birçok uluslararası şirket Gana’ya yönelmekte ve yabancı yatırımlar sürekli artış göstermekte. Batı Afrika’da Nijerya ile birlikte en fazla yabancı yatırım çeken ülke konumuna gelen Gana’da yabancı yatırımlar özellikle madenler ve enerji sektöründe yoğunlaşmakta. İngiltere Gana’da yabancı yatırımı bulunan en önemli ülke olurken, yabancı yatırımlar konusunda İngiltere’den sonra ikinci ülke olarak ABD gelmekte.
DIŞ TİCARETTE REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAK İSTİYOR
Genelde Afrika ülkeleri çifte faturalandırma ve gayri resmi satışların görece yoğun olduğu bölge olduğu için kâğıt üzerindeki verileri benim için bir soru işareti. Trademap verilerine göre baktığımızda İhracatının 16 milyar dolar, ithalatının 19 milyar dolar ve toplam ticaret hacminin 35 milyar dolar olduğunu görüyoruz. 2022 yılında dış ticaret açığı ise 3 milyar dolar seviyesinde. Gana’nın ihracatındaki en büyük sıçrama 2011 yılında petrol ihracatının başlaması ile gerçekleşmiş ve 18 milyar dolara ulaşmış. 2011-2022 döneminde dalgalanmalar olsa da 2011 ihracat rakamını bugüne kadar ne yazık ki yakalayamamış
Gana’nın dış ticaret politikasının ana hedefi ürünlerinin uluslararası rekabet gücünü artırarak daha fazla ürün ihracatı gerçekleştirmek. Petrol, kakao ve altın/değerli taşlar dışında yeni ihraç ürünlerini öne çıkartabilmek.
Gana; Fildişi Sahili, Benin, Gambiya, Gana, Gine-Bissau, Liberya, Nijerya, Senegal, Sierra Leone, Togo ve Yeşil Burun Adaları’yla birlikte yaklaşık 350 Milyonluk bir nüfusu içine alan Batı Afrika Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) üyesi. Bunun yanında Gana Afrika Birliği’nin de üyesi ve Afrika Birliği Serbest Ticaret Anlaşması Sekretaryası (AfCFTA) Ağustos 2020’de Akra’da faaliyete geçmiş. Gana, AfCFTA Sekretaryası’na ev sahipliğini kıtayla ticarete açılan kapı rolüyle ilişkilendirmekte.
2023 İTİBARIYLA AFRİKA’NIN 4. BÜYÜK PETROL ÜRETİCİSİ HALİNE GELDİ
Gana çok taraflı, bölgesel ve serbest ticaret anlaşmalarıyla dış ticaretinde diğer Afrika ülkelerine göre önemli mesafe almış. AB ile 2007 yılında geçici ortaklık anlaşması imzalamış olan Gana, bu anlaşma sayesinde AB ile ticareti engelleyen faktörlerin önemli bir kısmını ortadan kaldırmış.
Son yıllarda en önemli ihraç kalemlerinden biri olan petrol Gana’yı 2023 yılı itibariyle Afrika’nın en büyük dördüncü petrol üreticisi konumuna getirmiş. 2022 yılında 6 milyar dolara yükselen petrol ihracatının yeni açılan kuyularla birlikte önümüzdeki yıllarda 10 milyar dolara çıkması beklenmekte.
Gana’nın ihracatında ham petrol, petrol yağları, altın, kakao ve kakao ürünleri, kereste, madenler, su ürünleri ve sert kabuklu meyveler gibi ürün ve ürün grupları önemli bir yer tutmakta. İhracatında en önemli kalemler petrol, altın, kakao ürünleri, manganez ve işlenmemiş alüminyum iken bu ürünlerin toplam ihracattaki payı yaklaşık %90 seviyesinde.
Gana’nın ihracatında komşu ülkelerden daha çok farklı ülkelere ihracatı göze çarpıyor. En fazla ihracat yaptığı ülke Çin ve ihracatının tamamına yakınını altın oluşturmakta. Çin’in Gana’nın ihracatındaki ortalama payı yaklaşık %17 iken Çin’i sırasıyla İsviçre, Hindistan, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Hollanda izlemekte.
2022 yılı verilerine göre Gana’nın en önemli ithal kalemleri işlenmiş petrol ve petrol yağları, demir çelik ürünleri, su taşıtları, beyaz et, ayakkabı, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ve zirai ilaçlar olarak öne çıkmakta. Gana’nın en fazla ithalat yaptığı ülke Çin’in Gana’nın ithalatındaki payı 2022 yılında %18’in üzerine ulaşmış durumda. Çin’i ABD, İngiltere, Hindistan, Belçika ve Türkiye takip etmekte.
GANA İLE TİCARETTE 2014'TEN BU YANA FAZLA VERİYORUZ
2022 yılı verilerine göre; Gana ile olan ticaretimizde 421 milyon dolarlık ihracatımıza karşılık 106 milyon dolarlık ithalatımız söz konusu. Böylece 2022 yılında toplam dış ticaret hacmimiz 527 milyar dolara ulaşmış durumda. 2020 yılında 772 milyar dolar ile tarihi zirveyi gören Gana ile olan dış ticaret hacmimiz, 2014 öncesi genel olarak ülkemiz aleyhine açık vermiş, 2014’ten sonra ise sürekli ülkemiz lehine fazla vermeye başlamış.
2022 yılında ihracatımızda başlıca ürünler makarna, çimento, izole edilmiş kablo ve teller, kimyasal gübreler, un, Ayçiçek yağı ve demir ve çelikten inşaat malzemeleri olarak öne çıkmakta. Aynı yılın verilerine göre ülkemiz Gana’nın ithalatından %2,2’lik payı almakta.
Türkiye’nin Gana’dan ithalatının %90’dan fazlasını kakao ve kakao ürünleri, işlenmemiş kurşun, soya, küspe ve altın oluşturmakta. Ayrıca Türkiye, Gana’nın ihracatında yaklaşık %0,7’lik paya sahip.