Küresel enflasyon gelişmeleri
Başlıca merkez bankaları; Fed, ECB ve Japonya merkez bankası salgından itibaren 10 trilyon doların üzerinde piyasaya likidite enjekte ettiler. Faizler sıfıra indirildi. Fed’in aylık 120 milyar dolar olan varlık alımlarını kasım ya da aralık ayı itibariyle azaltmaya başlaması bekleniyor. Fed’e göre bunun nedenleri; ABD’de 3. Çeyrekte delta virüsü nedeniyle büyümedeki yavaşlamaya rağmen, 2022 yılına ilişkin beklentiler olumlu. Ayrıca; Fed’in ikili hedefi olan enflasyon ve istihdam konusunda önemli ilerleme kaydedildi. Ancak enflasyonun ne kadar geçiçi olacağı önemli olacak; eğer önümüzdeki dönemde enflasyon rakamları yüksek gelmeye devam ederse, 2022’de likidite azaltımının yanı sıra faiz artırımı da gündemde olur.
Euro Bölgesi’nde ise enflasyon yüzde 3,4 ile son 13 yılın en yükseğine tırmanmış olsa da, enflasyonun geçici olduğu değerlendiriliyor. 1,85 trilyon Euro’luk Salgın Acil Varlık Alım Programı martta bitecek olsa da, finansman koşulları destekleyici olmaya devam edecek. Diğer taraftan, İngiltere Merkez Bankası’nın; enflasyonist baskıların güçlenmesi nedeniyle, 2022’de faiz artırımına gitmesi olası gözüküyor.
Küresel ölçekte enflasyon ne kadar geçiçi?
Global arz zincirlerinin kritik noktalarında olan Asya’da vakaların artışı ve bu ülkelerin virüse karşı izledikleri sıfır tolerans politikası ve aldıkları önlemlerle, arz kısıntıları beklenenden çok daha uzun sürüyor. Bu durum birçok ülkede üretici fiyat enflasyonunu besliyor. Üretici enflasyonu Euro Bölgesi’nde yüzde 13,4 ile tarihi yüksek seviyelerinde; ABD’de yüzde 8,6, Çin’de yüzde 10,7 mertebelerinde.
Kritik üretim faaliyetleri ve taşımacılık belli bölgelerde yoğunlaşmış olmuş vaziyette: Örneğin: Çin toplam küresel liman kapasitesinin yüzde 50’sini oluşturmakta; diğer Asya ülkelerini de eklediğimiz zaman bu oran yüzde 70’e yükseliyor. Dünyada en fazla faaliyet gösteren 10 limanın 7’si Çin de. Çin limanlarının covid kısıtlamaları nedeniyle kapasitesinin altında çalışması arz kısıtlarını getirdi. Taşımacılık maliyetleri de hızla arttı. Arz sıkıntılarının 2022 yılının ortalarına kadar sürmesi bekleniyor.
Global çip sorunu da kısa vadede derinleşti. Bunda covid salgınında açılmalarla birlikte yaşanan arz ve talep dengesizliklerinin yanısıra iklim değişikliği de rol oynadı. Emtia fiyatları da hızlı artış gösterdi. Avrupa ve Çin’de enerji sıkıntıları var. Doğal gaz ve petrol fiyatlarında yıllık yüzde 100 artışlar var. Kömür fiyatları da yıllık yüzde 300 arttı.
Dünyadaki tüm merkez bankaları için en olumsuz senaryo yavaşlayan büyüme ile birlikte enflasyonist arz şokları ve her ikisinin birlikte stagflasyon tehdidini getirmesi.
Genel kabul gören görüş arz şoklarının ortaya koyduğu enflasyona karşı merkez bankalarının tepki vermemeleri yönündedir. 2011 yılında ECB’nin; gıda ve enerji şokunda faizleri artırması ile Eurozone krizi daha da olumsuz etkilenmişti. Merkez bankaları yine ince bir denge üzerinde: Arz darboğazları beklenenden de uzun sürüyor.
Enflasyon beklentileri gelişmiş ülkelerde düşük seviyelerde çıpalanmış durumda; 5 yıl sonrasının enflasyon beklentisi ABD’de yüzde 2,6; Euro Bölgesi’nde: yüzde 2,0. Ancak beklenenden uzun sürebilecek bir arz şoku, enflasyon beklentilerinde de yukarı yönlü kırılma yapabilir. Merkez bankalarının daha önceki söylemleri artan enflasyonun tamamen geçici olacağı yönünde idi. Ancak bu geçiciliğinin daha uzun sürebileceği bir ortamdayız.
Sonuç olarak; Genelde arz yönlü şoklara karşı para politikası tepki vermese de bunun enflasyon beklentilerine yansıyıp yansımamasının takibi çok önemli olacak.