Küresel enflasyon dalgasına gardımız düşük yakalandık
ABD'de yıllık enflasyon son 40 yılın zirvesinde. İngilizler 30 yılın en yüksek tüketici fiyat artışını yaşıyorlar. Enflasyonun tabu olduğu Almanya'da bile tüketici fiyat artışları 30 yıldır hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Sadece Almanya değil, neredeyse tüm AB ülkelerinde enflasyon tarihi zirvelerinde seyrediyor. Küresel bir enflasyon dalgasının tam ortasındayız. Ama bizim durumumuz biraz daha farklı çünkü bu dalgaya enflasyon artışını daha da destekleyen bir politika seti ile yakalandık.
Enflasyonun Avrupa Birliği'nde, ABD’de, İngiltere'de ya da Almanya'da, kısacası dünyanın birçok ülkesinde de yüksek seyretmesi bizdeki enflasyonun yüksekliğini açıklayacak ve mazur gösterecek bir durum değil. Aksine şimdikinden çok daha sıkı bir duruşumuz olmasını gerektiren bir zorunluluk.
Resim çok net: Küresel bir enflasyon dalgası var. Bu dalganın yaklaşmakta olduğunu herkes görüyordu. Böylesine bağıra bağıra gelen bir enflasyon dalgasına Türkiye, yüzde 40-50'lerde bir enflasyon oranı ile yakalanmamalıydı. Daha ihtiyatlı olmalıydık.
Oysa biz yangına benzinle gittik
"Onlarda da enflasyon yüksek” diyoruz, ama” son 30-40 yılın zirvesini yaşıyor” dediğimiz ülkelerden İngiltere'de enflasyon yüzde 6, ABD'de yüzde 7 ve Euro bölgesinde ise yüzde 5 dolayında. Oysa biz de sadece Ocak ayı enflasyonu yüzde 11’di. Yıllık enflasyon ise an itibariyle yüzde 50'ye dayandı.
ABD ve İngiltere gibi ülkeler enflasyon tehdidine karşı bir adım olarak para politikası duruşlarını sıkılaştırıyorlar. Ya da piyasanın sevdiği tabirle daha da şahinleşiyorlar. Biz ise tercihimizi böylesi bir enflasyonist ortamda güvercin olmaktan yana kullandık. Enflasyon tehdidi artarken ve beklentiler bozulurken "politika faizi"ni yüzde 14'e kadar çektik, ücretlerde yüksek oranlı ayarlamalar yaptık. Enflasyon bu durur mu? Durmaz tabii, hem de küresel fiyat baskıları zirveye çıkmışken.
Gelinen noktada an itibariyle yüzde 49.8 ile Arjantin'den sonra en yüksek enflasyona sahip gelişmekte olan piyasa ekonomisiyiz. Oysa enflasyon bir zamanlar aynı kategoride olduğumuz Brezilya'da yüzde 10, Rusya’da 8 ve Meksika ise 7 dolayında seyrediyor. 21'inci yüzyıla ciddi ve güçlü bir dezenflasyon programı ile başlayan bir ülkenin 20 yıl sonra düştüğü durumu bu olmamalıydı.
Avrupa Merkez Bankası'nın bir çalışması var. Gıda, barınma ve enerji fiyatlarının yükselen enflasyonda rolünü araştırmışlar. Ve global faktörlerin enflasyon artışının önemli bir bölümünün nedeni olduğunu görmüşler ama kişi başına düşen gelirin yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde. Orta ve düşük gelir düzeyindeki ülkeler için ise durum aynı değil.
Küresel gıda ve enerji fiyatları dünyadaki enflasyon dalgasının ardındaki en büyük faktörler. Ama ekonomi yönetimlerine düşen görev enerji gibi zaten kontrol edilemeyen kalemleri kontrol edemezken, para politikası ile kontrol edebildiklerini kontrol etmeleridir. Diğer bir deyişle gelişmiş ekonomilerin yaptıkları gibi enflasyonun iç kaynaklarını en aza indirmektir.
Başlığa dönersek; dövüş sporlarını yapanlar için “gardını almak” çok önemlidir. Savunma duruma geçmek olarak da yorumlanabilir. Eğer sporcular gardlarını iyi alamazlarsa çok darbe alıp, müsabakayı kaybetmekle kalmazlar; bir de hırpalanırlar.