Küresel durgunluk kapıda mı?
İnatçı enflasyon, şahin Fed ikilisi durgunluk riskini artırarak emtia, hisse, tahvil piyasalarını vurmaya devam ediyor. S&P 500 kritik 3,900 desteğinde tutunamayarak haziran ayından beri gördüğü en düşük seviyeye geriledi.
Fed vadelileri Eylül, Kasım toplantılarında 2 x 75 baz puan artış sonrası yavaşlayan adımlarla politika faizinin yüzde 4,4’e yükseleceğine işaret ediyor. Ünlü fon yöneticisi Ray Dalio Fed’in politika faizini yüzde 4,5 seviyesine çıkarması durumunda ABD hisselerinin yüzde 20 daha gerileyeceğini tahmin ediyor.
İki yıllık ABD tahvili yüzde 3,87 ile 2007 yılından beri gördüğü en yüksek seviyeye yakın. 2000 sonrası zirvesine yakın 2-30 yıl faiz farkı net bir durgunluk sinyali veriyor. Zirvesine göre yüzde 20-40 gerileyen bakır, buğday, demir-çelik, petrol piyasaları da benzer sinyaller üretiyor.
Küresel Durgunluk Kapıda mı? Dünya Bankası’nın değerli iktisatçıları Guenette, Kose, Sugawara, (Is a Global Recession Imminent? -- EFI Policy Note 4) çalışmalarında mevcut durumu 1975, 1982, 1991, 2009, 2020 küresel durgunlukları ile karşılaştırıyorlar. Küresel durgunluk riskinin arttığını ancak kaçınılmaz olmadığını vurguluyorlar.
Piyasa fiyatlamalarından çıkıp “küresel durgunluk kapıda” gibi iddialı bir tahmin yapmak doğru değil. Ancak bu yöne gitmemize yol açabilecek iki temel risk var: (i) ABD ve Rusya arasındaki güç savaşı Avrupa ekonomisini durgunluğa sokabilir. (ii) İnatçı enflasyon Fed’i ABD’yi durgunluğa sokmak pahasına şahinleşmeye zorlayabilir.
İlk riskin gerçekleşmesi Türkiye ekonomisinin dışa dönük dengelenme sevdasını vurur. 2022 yılında dış ticaret hadlerinde bozulma ile yaralanan ödemeler dengesi, bu kez ana pazarımızın zayıflaması ile vurulur.
İkinci riskin gerçekleşmesi doların güçlenmeye devam etmesine yol açar ve genelde gelişmekte olan ülkeleri özelde Türkiye gibi dolar borcu yüksek ülkeleri vurur.
Bu riskler piyasalar tarafından fiyatlanıyor mu? Hangi piyasaya baktığınıza bağlı. MSCI Almanya (-yüzde 35), Gelişmekte Olan Ülkeler (- yüzde 25), ve ABD (- yüzde 20) sene başından beri yaşadıkları sert kayıplarla durgunluk riskini büyük ölçüde fiyatlıyor. Buna karşın MSCI Türkiye sene başından beri yüzde 24 getiri ile durgunluk riskini falan fiyatlamıyor.