Küresel ayrışma sürerken IMF Afrika’da meşruiyet arıyor

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Uluslararası Para Fonu( IMF) ile kardeş kuruluşu olan Dünya Bankası’nın Yıllık Toplantısı bu yıl Afrika’da, Fas’ın Marakeş kentinde yapılıyor. Üç yılda bir her iki kurumun bulunduğu Washington yerine başka bir kentte yapılan Yıllık Toplantı 50 yıldan beri ilk kez Afrika’da gerçekleşiyor. Son 30 yıla damgasını vurmuş olan küreselleşme rüzgârının yerini küresel parçalanmaya bıraktığı ve hemen her yerde meşruiyet arayışının tırmandığı ortamda toplantının Afrika’da yapılması anlamlı.    

IMF Başkanı Kristalina Georgieva Yıllık Toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, muazzam bir insan gücü potansiyeline sahip olan Afrika’nın zengin ülkelerin sağlayacağı yatırım sermayesi desteğiyle dünya ekonomisine yeni bir dinamizm kazandırabileceğini söyledi.

Ayrışma ve parçalanma rüzgârı

Küreselleşme rüzgârının yerini ayrışmaya ve parçalanmaya bıraktığı ortamda ülkeler arasındaki ve toplum kesimleri arasındaki eşitsizliğin hızla arttığını hatırlatan Georgieva bu gidişi durdurmanın önemini vurguladı. IMF Başkanı’na göre Afrika bu parçalanmadan en fazla zarar görecek kıta olarak öne çıkıyordu.    

Son iki yılda 9 Afrika ülkesinde seçimle gelmiş olan hükümetlerin askeri darbeyle devrilmiş olması IMF Başkanı’nın kaygılarını doğruluyor. Pandemi sürecinden en çok zarar gören kıta olan Afrika’nın önümüzdeki dönemde hızlı bir nüfus artışı yaşamasının beklenmesi ise bu kaygıları daha da artırıyor.    

IMF’den enflasyon uyarısı

IMF’nin yıllık toplantısında açıklanan World Economic Outlook( Dünya Ekonomisinin Görünümü) raporunda, dünya ekonomisinde beklenen yavaşlamanın yanı sıra hemen bütün ülkeleri olumsuz etkileyen küresel enflasyon tehdidine de dikkat çekiliyor ve merkez bankalarının bu tehdidi önleyecek önlemleri almasının önem kazanacağı da belirtiliyor.     

Financial Times’ın uyarısı

İngiltere’nin ve dünyanın önde gelen gazetelerinden Financial Times’ın(FT) yaptığı değerlendirmede ise küresel ayrışmanın, giderek büyüyen borç sorununun ve süregelen iklim değişikliği tehdidinin IMF’yi çok zorlayacağı ve bir meşruiyet kriziyle karşı karşıya getirebileceği vurgulanıyor.          

FT’nin değerlendirmesi öncelikle üç soruna dikkat çekiyor:           

İlk olarak 1 trilyon dolar mertebesinde bir borç verme kapasitesine sahip olan IMF’nin bu kaynağı çok iyi kullanamadığı belirtiliyor.      

İkinci olarak IMF’nin en yoksul ve dış kaynağa muhtaç ülkelerin borç yapılandırma taleplerini yeterince karşılayamadığı ileri sürülüyor.         

Üçüncü olarak ise son 40 yılda dünya ekonomisinin yapısının büyük ölçüde değiştiği, başta Çin ve Hindistan olmak üzere sıçrama yapan ülkelerin dünya ekonomisindeki ağırlıklarının büyük ölçüde arttığı ortamda söz konusu ülkelerin IMF’deki ağırlıklarının ve oy haklarının artmamış olması vurgulanıyor.      

Yeni dünyada roller ve rejimler

Bu nokta çok önemli bence. Son 40 yılda yaşanan siyasi ve teknolojik değişim dünyayı ve üzerinde yaşayan insanları çok farklı şekillerde etkiledi. İklim değişikliği gibi doğal tehditlerle dünya ekonomisinin yapısını ve insanlık aleminin yaşam tarzını etkileyen mobil telefon gibi buluşlar çok şeyi değiştirmişken dünyayı eski kurumlarla ve siyasi rejimlerle yönetmek kolay değil galiba. IMF’nin geleceği de bu çerçevede belirlenecek her halde.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar