Kurdaki sıçramanın ekonomideki muhtemel sonuçları

H. Bader ARSLAN
H. Bader ARSLAN

Eylül başında Merkez Bankası’nın kerterizi manşet enflasyondan çekirdek enflasyona, oradan da cari dengeye çevirmesiyle başlayan süreçte, döviz sepetinde yüzde 50’ye yaklaşan bir artış yaşandı. Ha bitti, ha bitecek derken kurlar her gün tırmanıyor. TL’deki inanılmaz ve hız kesmeyen gerileme, moralleri bozmaya, beklentileri kötüleştirmeye devam ediyor. Daha önce bu yükselişin günlük hayattaki etkilerini konuşmuştuk. Bugün de genel ekonomik dengeler üzerindeki muhtemel etkilere bakalım…                   

1- Kurdaki yükseliş, ekonomiye olan güveni erozyona uğratıyor. Tüketici güveni en düşük düzeyinde. Bugün açıklanacak sektörel güven endekslerinde de düşüş göreceğiz.

2- Güvendeki gerileme tüketimi de üretimi de tehdit ediyor. Hem perakendeye çalışan esnaf, hem de üretici sektörlerin işlerinde bozulma var ve bu devam edecek.

3- Sadece güven gerilediği için değil, artan kurlar maliyetleri körüklediği için satış fiyatlarındaki sıçrama da ticareti olumsuz etkileyecek.

4- Yatırım planı yapan şirketler bunu erteliyor ve ertelemeye devam edecek.

5 -Tüketim ve yatırımlardaki yavaşlama büyümeyi aşağı çekecek.

6- TOBB tarafından açıklanan yeni açılan şirket sayısı dört aydır geriliyor. Bu ekonomik aktivitenin ve yeni istihdam olanaklarının da zayıflaması anlamına geliyor.

7- Üretim ve tüketimdeki yavaşlama da yeni istihdamı azaltıcı bir etkiye sahip.

8- Enflasyon önümüzdeki aylarda daha da yükselebilir. Döviz kurlarındaki yükselişin enflasyon üzerine geçişkenlik etkisi, son dönemde şiddetlenen artış nedeniyle daha da güçlenecek.

9- TL’deki erime, milli paramıza duyulan güveni daha da azaltacak. Şu anda Türkiye’deki bankalarda tutulan mevduatın yarıdan fazlası döviz cinsinden. Bu oran daha da yükselecek. Dolarizasyon ekonominin geneline sirayet edecek.

10- Son dönemde başlayan gelir dağılımındaki bozulma hızlanacak, gini katsayısı yükselecek. Altın, döviz ve dövize endeksli yatırım araçlarına sahip olanların gelirleri TL cinsinden fırlamış durumda. Bunlardaki varlıkları zayıf olan ancak otomobil ve konut sahibi olanlar mevcudu muhafaza konusunda şanslılar. Daha düşük gelir sahibi olan, herhangi bir tasarrufu olmayan ya da birikimlerini TL mevduatı olarak tutanlar bu düzlemin en sonunda.

11- İlk 10 ayda ihracatta yüzde 33,9, ithalatta yüzde 22,5 artış var. Kurlardaki sıçrama ithalatı yavaşlatıyor. Son günlerdeki anormal hareketler devam ettiği müddetçe ithalat üzerindeki baskı devam edecek. Bu, kurdaki sıçramanın olumlu sayılabilecek ender sonuçlarından biri.

12- Türkiye’de yaygın bir yanlış inanç var. Kurdaki yükselişin ihracatı artırdığı düşünülüyor. Oysa kurlardaki yükseliş (TL’de değer kaybı) ihracatı genellikle artırmaz. Kimi durumlarda az miktarda ve geçici olarak artırır. Eğer bu yılın ilk 10 ayında yakaladığımız yüzde 33’ü aşan artışın kur artışından kaynaklandığını düşünenler varsa yanılıyorlar. 13- Önümüzdeki dönemde ülkeye gelen turist sayısında muhtemelen çok güçlü bir artış göreceğiz. Turizm gelirlerimiz de ise turist sayısındaki artıştan daha zayıf bir artış olacak.

14- Yurt dışına giden vatandaşlarımızın sayısında ciddi bir gerileme olacak. Tatil amaçlı ziyaretlerde hızlı bir düşüş, iş amaçlı ziyaretlerde ise daha ılımlı bir gerileme göreceğiz.

15- Bunlar cari denge üzerinde olumlu sonuçlar doğuracak. Cari dengedeki iyileşme, mal ve hizmet ithalatındaki yavaşlama ile hizmet ihracatındaki artıştan kaynaklanacak.

16- Enflasyon ve işsizliğin yarattığı tahribatı hafifletmek için tercih edilebilecek politikalar kamu harcamaları ve borçlanmasının artırılması ile sonuçlanabilir. Kamunun açıklayacağı asgari ücret ve diğer ücret artışları beklentilerin üzerinde gelebilir. Çok sayıda olası sonuç içinde olumsuzların olumlulara ağır bastığı görünüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar