Kur Korumalı Mevduat ödemeleri

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Zafer Özcivan

Ekonomist

Eylül 2021 tarihinde başlayan düşük faiz politikasıyla birlikte yükselmeye başlayan döviz kurları, enflasyon, hayat pahalılığı ve alım gücünün düşmesi nedeniyle hükümet bir dizi önlem almıştı. Bunlardan en önemlisi de kur korumalı mevduat sisteminin yürürlüğe girmesiydi.

Öncelikle kur korumalı mevduat neden uygulamaya kondu? onu irdelemek gerekiyor. Özellikle dolar kuru astronomik şekilde yükselmiş, piyasalarda çeşitli manipülasyonlar yaşanmaya başlamıştı.21 Aralık gecesi alınan bir kararla 18,35 TL ye kadar çıkan dolar kuru 11.50 seviyesine kadar düşmüştü. Yani TL: %40 değer kazanmıştı. Yapılan tahminler, kur korumalı mevduata olan yoğun talep nedeniyle dolarizasyonun önleneceği dolayısıyla hazineye yük getirmeyeceği hatta getirmeyeceği şeklindeydi. Ancak yaşadığımız süreçte dolar yükselişini sürdürdü ve tekrar 18 TL seviyesine dayandı.

KKM sistemi bu günlerde yoğun eleştirilere konu olmaktadır. Doların tekrar eski seviyesine gelmesi nedeniyle kur korumalı mevduatın işe yaramadığı, hazineye kayda değer yük getirdiği şeklinde yorumlar yapılıyor. Fakat madalyonun ters yanını düşünen neredeyse yok gibi, Kur korumalı mevduat sistemi yürürlüğe girmeseydi 21 Aralık 2021 gününe kadar hızla yükselen ve 18,35 TL ye kadar gelen dolar kurunun nerede olacağını hesaplamak kimsenin aklına gelmiyor. Çünkü konulara hep olumsuz tarafından bakıyoruz.

- Dolar 25 TL ye kadar çıksaydı bugün yaşadığımız yıllık enflasyon oranı yüzde kaç olurdu?

- Halkın alım gücü ne kadar düşerdi?

- Hayat pahalılığının ölçüsü ne olurdu?

- İthalat rakamlarımız nereye dayanırdı?

- Zaten günden güne eriyen asgari ücret ve emekli maaşı ile yaşam savaşı verenler ne kadar dayanabilirdi?

- Dış borç miktarımız ne kadar etkilenirdi?

- Yap işlet devret modeli ile yapılan anlaşmalardan dolayı milletin cebinden ne kadar daha para çıkardı?

- Yüksek enflasyon işletmeleri ne kadar daha zarara sokardı?

- Cari açık rakamımız nereye giderdi?

Tüm bu ve buna benzer sorular çoğaltılabilir ama esas olarak bunların cevabını vermek mümkün değildir. Ancak kur korumalı mevduat olmasaydı yukarıdaki soruların hepsinin cevabı negatif olacağı kesindir. Kur korumalı mevduatın hazineye getirdiği yük oldukça fazla olduğu da bir gerçektir ama yukarıdaki olumsuzluklardan daha mı fazladır veya eksik midir? Yapılacak eleştiriler bu hesaplama ile yapılmalıdır.

Kur korumalı mevduat sisteminde halkın ödediği paraların tasarruf sahiplerine verildiği doğrudur. Maalesef içinde bulunduğumuz sistemde zengin daha zengin, fakir daha fakir olmaktadır.

Kur korumalı mevduat sistemine dahil olan tasarruf sahiplerine bütçeden yani hazineden 60,6 milyar TL ödeme yapılmıştır ve bizim için son derece büyük rakamdır. Ve bunun da etkisi ile temmuz ayında bütçe açığımız 64 milyar TL ye ulaşmıştır. Bütçenin açık vermesinde sadece KKM değil, yap işlet devret modellerine ödenen para, emeklilere ve asgari ücretlilere yapılan maaş zammı da etkili olmuştur.

Kur korumalı mevduat için 3-6-9-12 aylık vadelerle işlem yapılıyordu ve ilk vade sonu Mart 2022 idi. Şimdiye kadar aylık yapılan ödemelere bir göz atacak olursak;

Mart                      11,700.437,000 TL

Nisan                    4,555,299,000 TL

Mayıs                   4,842,661,000 TL

Haziran                16,136,838,000 TL

Temmuz              23,361,576,000 TL

olmak üzere toplam olarak 60 milyar 596 milyon 811 bin TL. kur korumalı mevduat sahiplerine ödeme yapıldı.

Görüldüğü üzere KKM’nin Hazine’ye yükü temmuz ayında tavan yapmış durumdadır. Önümüzdeki süreçte dolar kurunun seyrine göre ödemelerin miktarı belli olacak.

Öte yandan kur korumalı mevduatın hazineye yükünün yıl sonuna kadar 150 milyar TL’yi bulacağı tahmin ediliyor. Sistemin yürürlükten kalkması ise tartışma konuları arasında bulunuyor. Bir tahmin yapmak gerekirse yıl sonunda yapılacak hesaplar ve öngörüler dikkate alınarak sistemin sona ermesi mümkün olabilir.

2022 yılının ortalarında bütçe açığı nedeniyle ek bütçe yapılmış, kur korumalı mevduat için 40 milyar TL ayrılmıştı. Ancak yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi temmuz ayında bu rakam 66 milyar TL’nin üzerindedir. Bir diğer konu da ocak temmuz döneminde bütçeden faize giden tutar 151 milyon 347 bin TL olmuştur. Yıl sonuna kadar doğal olarak bu rakamın artacağı kesindir. Temmuzda bütçeden Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) 4 milyar, Ziraat Bankası’na 768 milyon, Halkbank'a 749 milyon, SGK'ya finansman açıkları için 16,9 milyar, emeklilerin bayram ikramiyeleri için de 12,5 milyar TL para ödendi. SGK açıkları için 7 ayda ödenen para 36,5 milyarı aştı. Bütçe açığı haziran ayında 31,1 milyar TL iken bu rakam temmuz ayında 64 milyar TL ye yükselmiş.

Özetlemek gerekirse kur korumalı mevduata ödenen para miktarı, bütçe açığını çoğaltmış bulunmaktadır. Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu’nun haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarının önceki hafta 1 trilyon 101,3 milyar TL’den 1 trilyon 133,8 milyar TL’ye çıktığı belirtildi.

Önümüzdeki süreçte de kur korumalı mevduat hesabına tasarruf sahiplerinin ilgisi devam ederse hazineye olan yükü de artacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni yılda yeni zamlar 23 Kasım 2024