Kur, faiz kavşağına varabilecek mi?
Son 4 gündür dolar kurunun 23,50-23,70 lira aralığında sıkışma yaşadığına şahit oluyoruz. Her yukarı yönlü harekette; neredeyse bir aralığa geri dönüş gerçekleşiyor. Bu durum, piyasa katılımcılarının dikkatini çekiyor ve merak uyandırıyor. Acaba kurda ara gazı kesme operasyonu mu yaşanıyor?
Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan ikilisiyle para politikasındaki yeni dönem konuşulurken, piyasanın hala müdahale kaygısı taşımasının, ekonomi dinamikleriyle ters düştüğünü gözlemliyoruz. İkili, politika adımlarının istikrar ve güven sağlama yönünde atılacağını vurgulasa da piyasanın hala tereddüt içinde olduğunu görüyoruz.
22 HAZİRAN KAVUŞUMU
Piyasa oyuncuları, dalgalanan döviz kuru ve negatif rezervlerle ilgili geleceğe dair belirsizliklerin giderilmesini bekliyor. Öyle ki birbirinden çok ayrı düşmüş kur ve faiz rakamlarının yakınlaşması kaçınılmaz gibi algılanıyor. Yeni yönetim makule dönecekse, öncelikle bu kavuşumu sağlamalı.
Uygulama Ortodoks ancak söylem heterodoks akortsuzluğu da bir başka parazit gürültüsü gibi algılanıyor piyasada… Şimşek’in ilk beyanatı “rasyonele dönüş kaçınılmaz” iken siyasetin civar söylemleri; “bildiğim bildik” tonunda… Bu da “acaba Şimşek’e fren mi var?” kuşkusu doğuruyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Faiz kararında sözlü yönlendirme neden önemli?
Günlerdir para politikasında iletişimin önemini anlatıyoruz. Faiz kararına kadar sözlü yönlendirme yapılarak kur stresi azaltılabilirdi. Kaldı ki sözel yönlendirme, güven sermayesi aktarılmış yeni ekonomi yönetiminin elini rahatlatırdı. Belki de faiz artırımında beş on puanın yerine dahi geçebilirdi.
Piyasa hangi dinamiğe bakıyor?
Piyasa ne kadar yetkin kişi atanırsa atansın söz ve uygulama dinamiğine bakıyor. Şimdiye kadar erozyona uğrayan bir kurumsal iletişim var. Bunun sağlanması zaman alacak. Tam da ihtiyaç duyulduğu anda iletişimi yönetmemek, bana göre büyük bir zaaf... Piyasa, güven dinamiğine bakar. Güven oluşturmak ise “yapacağını söylemek, söylediğini yapmak” döngüsü ile mümkün. Fakat yapacaklarını söylemez isen piyasa; kendi kaygıları üzerinden gelecek senaryosu üretir.
NOT
DOLAR KURUNDA SIKIŞMA VE PİYASA DİNAMİKLERİ ARASINDAKİ ÇELİŞKİ
TCMB verilerine göre brüt rezervler 9 Haziran haftasında 99,8 milyar $’a geriledi. Önceki hafta brüt rezervler 100,5 milyar $ olmuştu. Swap hariç net rezerv geçen hafta eksi 59,9 milyar $ oldu, önceki hafta bu rakam eksi 61,2 milyar $ idi.
9 Haziran haftasında Döviz mevduatlarındaki düşüş ivme devam etti. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı geçen hafta 1,8 milyar $ azalarak 173,7 milyar $ oldu. Pariteden arındırılmış döviz mevduatı 1,6 milyar $ azaldı.
Anlaşılan; tersine dolarizasyonun güçlenmesi için 22 Haziran’ı bekleyeceğiz. Ancak piyasaya güven verecek bir metin ve solukla desteklenmezse tam bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Zira kurun sıkışması, hareket zemininin daraldığına işaret ediyor.
Neticede kura yol verdik ama 22 Haziran kavşağına doğru “ilave frene” ihtiyaç duyulmayacağını sandık. Ama gördük ki “acele giden ecele gider” kaygısı Merkez’i müdahaleye zorlamış. Önümüzde 22 Haziran faiz kavşağına 1 hafta var. Umalım ki bir gece yarısı önden yüklemeli faiz kararı gelmesin…