Kültür sanata ‘girişim’ şeklinde yaklaşalım sanatçı para kazansın
KÜLTÜR ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, İstanbul’da Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde “Gelecek Gençlerin” sergisini gezerken 24 Kasım-24 Aralık 2021 tarihleri arasında başvuruların kabul edileceği programı anlatmaya başladı:
- “Gelecek Gençlerin/Kültür Endüstrileri Destek Programı” ile ülkemizdeki 16-29 yaş arası gençlerin eser üretme becerilerini teşvik edecek kurum ve kuruluşlara destek verilecek.
Program için 15 milyon liralık bütçe ayrıldığını belirtip, iki öncelik alanının altını çizdi:
- Birinci önceliğimiz gençlerin kültür endüstrileri alanında girişimciliğini teşvik etmek.
- İkinci önceliğimiz ise gençlerin kültür ve sanat alanında yenilikçi modellerle yaratıcı ürün ve eser üretme becerilerinin geliştirilmesini sağlamak.
Türkiye’de “sanat yönetimi” tarafında eksiklik olduğunu vurguladı:
- Dünyada bu alanda iyi eğitim modellerini inceledik. Üniversitelere, “Kültür ve sanat yöneticiliğine ihtiyaç var. Bu alanda bölümler açın” çağrısı yaptık. Bazı özel üniversitelerde bu bölümler var. Devlet üniversitelerine bu alanda lisans üstü bölüm açmalarını önerdik.
İstanbul Üniversitesi ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin böyle bir bölüm açma hazırlığı yaptığını kaydetti:
- Sanatçılar farklı yetenekleri olan insanlar. Ancak, proje yönetmek, fon bulmak onların işi değil.
Sanatçıların parasal konulara yaklaşımına işaret etti:
- Sanatçıların çoğu paradan, kâr etmekten söz etmek istemez. Oysa sanatlarını icra etmeleri için paraya ihtiyaçları var. Yani, sanatçının para kazanması lazım.
Bu nedenle “kültür ve sanat girişimciliği”nin gerekli olduğuna vurgu yapıp, üniversitelerin bünyesindeki teknoparkları örnek gösterdi:
- Eskiden öğretim üyelerinin şirket kurması hem mevzuata uymazdı, hem de ayıp sayılırdı. Bu anlayış aşıldı, iyi de oldu. Artık öğretim üyeleri üniversitelerin bünyesindeki teknoparklarda şirket kurup araştırma-geliştirmelerini, inovatif çalışmalarını ticarileştirebiliyor.
Benzeri anlayışın “kültür ve sanat girişimciliği” için de yerleşmesi gerektiğini savundu:
- Bunun için merkezler kurulabilir. “Kültür-sanat kuluçka merkezleri” oluşturulabilir. Üniversite rektörlerine aynı anlayışı “kültür ve sanat girişimciliği”alanında da yerleştirmeleri gerektiğini anlattık.
Yaratıcı kültür endüstrilerine başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere çeşitli kurumların destek verdiğini anımsattı:
- Biz bu destekleri daha sistemli hale getiriyoruz. Kültür ve sanat endüstrisine destek neden önemli biliyor musunuz? Çünkü, sosyal kalkınma açısından çok önemli bir kaldıraç etkisi yaratıyor.
Kültür ve sanat endüstrisini 2004-2008 ve 2008-2020 olmak üzere iki ayrı dönemde incelediklerini bildirdi:
- Bilgisayar oyunları da bu endüstrinin kapsamında yer alıyor. Kültür ve sanat endüstrisi aslında istihdam deposu gibi bir rol oynuyor. İhracatta da öne çıkıyor.
Bu sözlerini şu verilerle perçinledi:
- Kültür ve sanat endüstrisinin gayri safi yurt içi hasıladaki payı yüzde 2.88 düzeyinde bulunuyor. Endüstrinin toplam istihdamdaki payı yüzde 4.34’e ulaşıyor. Bu endüstri istihdamda finans, gayrimenkul, madencilik gibi sektörleri geride bırakıyor.
Şu noktanın altını çizdi:
- Gençlerin enerjileri, yenilikçi bakış açıları ve zengin hayal güçleri ile geleceği şekillendirmede, kültürümüzü zenginleştirmede önemli rol oynayacaklarına inanıyoruz.
“Gelecek Gençlerin” programında proje başına verilecek destek 50-750 bin lira arasında değişiyor.
“Gelecek Gençlerin/Kültür Endüstrileri Programı” için projelerinizi hazırlayın…
15 milyon liralık destek bütçesinden pay almaya çalışın…
Özel sektör spordaki gibi kültür-sanat endüstrisine destekle de öne çıkmalı
KÜLTÜR ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, “kültür endüstrileri” kavramının içine giren alanları sıraladı:
- Sinema, müzik, tiyatro, kitap, basın, radyo, televizyon yayıncılığı, reklamcılık, mimarlık, tasarım, görsel sanatlar, performans sanatları, yazılım, bilgisayar oyunları, yani fikri mülkiyete dayanan ve odağında kültürel yaratıcılık bulunan tüm alanlar bu sektöre giriyor.
Şu noktanın altını bir kez daha çizdi:
- Son yıllarda kültür endüstrileri, sahip olduğu ekonomik potansiyel, sosyal kalkınmanın olduğu kadar ekonomik büyümenin de kaynağı haline geldi.
Ardından şu mesajı verdi:
- Başta Bakanlığımız olmak üzere devlet kurumları destek programlarını sürdürüyor, geliştiriyor. Kültür ve sanat endüstrisine özel sektörün de destek vermesi gerektiğine inanıyorum.
Özel sektörün başta futbol, basketbol olmak üzere spora verdiği desteğe işaret etti:
- Özel sektör, sporda olduğu gibi kültür ve sanata desteği de öne çıkarmalı.
Otellerin uygun mekanlarını genç sanatçılara açmaya davet etti:
- Sayıları az da olsa bunu yapan oteller var. Bunların sayısının artması gerekiyor.
Başarı öyküleri film veya dizi konusu olur mu
KÜLTÜR ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, film yapımcılarının, senaryo yazarlarının teknokentleri, kuluçka merkezlerini, start-up’ları destekleyen merkezleri gezmelerini önerdi:
- Kuluçka merkezlerinden, start-up’ların desteklendiği merkezlerden, teknoparklardan çıkan başarı öyküleri acaba film ve televizyon dizilerinde konu edilebilir mi? Bazı başarı öyküleri doğrudan film veya dizilerin konusu olabilir mi?
Kayıt stüdyosuna had safhada ihtiyaç duyuluyor
KÜLTÜR ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Taksim’deki yeni Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) bir “Çocuk Sanat Merkezi” kurulduğunu belirtti:
- Çocuklarımıza erken yaşlarda sanatı sevdirelim, ilgilerini çekelim istiyoruz. Merkez daha çok 4-6 yaş grubu çocuklarımızı hedefliyor.
AKM’de yeniş açılan müzik kayıt stüdyosunu anımsattım, sürdürdü:
- AKM ile ilgili çalışmalar yaparken araştırdık, müzik kayıt stüdyosuna had safhada ihtiyaç olduğunu gördük. Genç sanatçılar orada daha uygun fiyatlarla kayıtlarını yapabilecekler.