Küçük esnaf; pamuk eller cebe!
Et Süt’ün şubesi küçük esnaf. 27 bin lira vergi borcu var. Bir ödeme için para çekmeye gidiyor. Banka; “hesabın blokeli” diyor. Sebep? Yeniden yapılandırdığı vergi borcunun son taksitini aksatmış. Borç harç bulup ödemiş ve blokesi çözülmüş. Maliye, mükellefle muhatap dahi olmadan bankadan alıyor.
Her ne kadar Maliye; “biz kimsenin vergi borcunu silmedik” dese de 1,5 trilyonluk vergiden vazgeçildiğini biliyoruz. Kural basit; 100 TL borcun dahi olsa senden tahsil edilecektir. Fakat 100 milyon vergi borcu olana neden dokunulmuyor? Maliye’nin gücü yalnızca küçük esnafa mı yetiyor?
E-HACİZ PANDEMİSİ
Vergi verilmez alınır. Doğrudur. “Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” der bilgeler. Ancak vergisini alabilen etkin devlet olabildiğini biliyoruz. Etkin vergi tahsilindeki başarı, şayet adil vergi ile eşlenikse adaletten söz edebiliyoruz. Şayet büyüklere dokunmayıp küçüklere yükleniyorsan, adalet nerede?
Eğer küçük esnaf ve sanatkâr iseniz, tebligatlarınıza dikkat edin derim. Maliye kasasında para yok. Öyle ki Ziraat Bankası’na dahi ilk 10 ayda 64 milyar TL görev zararı ödemesi yapılmış. Pamuk eller cebe… Daha nice banka hesabı blokelerine, e-hacizlere ve yeni, farklı vergilere, harçlara hazır olun.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…
Bütçe kaynakları nereye gidiyor?
Vergi uzmanı ve yazarımız Ozan Bingöl, oturup hesap etmiş. Bu yılın ilk 10 ayında Bütçe’den her bir saniyede 309 bin lira, ayda 811 milyon lira harcanıyor. Biz de saniyede 261 bin lira, ayda 685 milyar lira vergi ödüyoruz. Havuz hesabı olsa iflas ederdi. Kamu bizden aldığını har vurup harman savuruyor.
Vergi tahsilatında adalet nerede?
Ne yazık ki adil vergi sistemi kuramadık. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacağını söyleyen Maliye, gelirlerinin %52’sini KDV ve ÖTV’den sağlayabiliyor. Oranlar da yüksek. 100 bin liralık gelirin 45 bin lirasına vergi olarak el konuluyor zaten. Ancak küçüklere sözü geçiyor Maliye’nin.
not/HERKES KESESİNDEN YİYİP İÇSİN SALTANATIM VAR BENİM
Merkezi yönetim temsil tanıtma giderlerinin gerçekleşme ve başlangıç Ödenek Tutarları ilk 10 ayda %110 aşılmış durumda. 1 milyar 853 milyon TL öngörülmüş, daha yıl dolmadan 2 milyar 80 milyon TL harcamışlar. Tasarruf genelgesi, masraf kalemi halini almış ve ardından israf rekoruna dönüşmüş.
Rakamları bir kenara bırakayım ve derdimi türkülerle aktarayım. “Nerden Gelirsin” adlı Silifke Türküsü bunu sağlar bana: “Yâr yâr yâr / Nerden gelirsin Silifke kalesinden / Ne gezersin açlık belâsından / Nerde yattın beyin konağında / Ne vardı kupkuru yerden gayrı /Hey kekliğim hey.”
“Kekliği düz ovada avlayalım / Kanadını çam dalına bağlayalım / Yâr yâr yâr / Buyurun arkadaşlar davetim var benim / Herkes kesesinden yesin içsin Saltanatım var benim / Aslı yok yaylasında bin beş yüz Koyunum var benim / Kekliği düz ovada avlayalım / Kanadını çam dalına bağlayalım.”
Türkü böyle diyor ve bende bıraktığı duygu ise şu; kümesteki kazlar diye nitelendirdiğimiz ücretliler aslında Maliye için düz ovada avlanacak keklikler imiş. Bu yüzden her kaynak arayışında Maliye’nin keklik avına çıkması bundanmış. Peki ya dışarıda serbest gezen tilkiler? Onlara güç yetmiyor ki…
Adil vergi, toplum barışının çimentosudur. Adaleti bozarsan toplum çürür. Vergiden kaçınmak yerini vergi kaçırmaya bırakır. Vergi yüzsüzüne gücün yetmiyor diye bize bu kadar zulüm etmen hoş değil.