Krizden ancak beyin ekonomisi ile çıkabiliriz

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Krizlerin en temel özelliği; servete ve güce “el değiştirme” yeteneğidir. Ancak kriz sayesinde mevcut yapılar “kırılır” ve yeni dinamikler hâkim olur. Kuralı koyanlar ile kurala uyanlar yer değiştirebilir.

Büyük savaşın ardından Türkiye’ye gelen Alman beyinlerin ülkemizdeki eserleri, hala parmakla gösterilecek eserleri oluşturuyor. Benim okulum İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi örneği gibi... Sıkıntıdaki Avrupa’dan beyin göçü imkânı doğunca, bunu iyi değerlendiren Türkiye, “kazanç” sağlamıştı. NASA’dan Ay’a yolculuğu dahi, Amerika’nın Almanya'dan ithal ettiği beyinler sayesinde mümkün olmuştu.

50 yıl önce bizler “pazularımızı” ihraç ediyorduk. Bugün 5 milyona yakın gurbetçimizin Avrupa’daki serencamı, bu dinamiğe dayanıyor. Bugün Türkiye, Korona ve ekonomik kriziyle baş etme gayretinde... Kısaca ileri düzey beyin gücüne ihtiyacımız var. Vasatlarla buraya kadar...

Bugün Amerika ve Avrupa Korona ve durgunluğun pençesinde... Buralara kaptırdıklarımı dâhil, ileri düzey beyin gücü, pekâlâ ithal edebiliriz. Fakat sorun, bunu sağlayacak “cazibeyi” sunabilmekten geçiyor. Türkiye, tersine beyin göçüne hazır mı? Değil. Gelenleri de bezdirip gönderiyoruz.

Türkiye bu zor koridordan fazla yara bere almadan geçmek istiyorsa; sadece kamuda değil özel sektörde de ileri düzeyde beyin gücü kullanmalıdır. İthal şart değil, ülkemizdekileri fark ederek işe başlayabiliriz. Tıpkı en iyi beyinlerin göç ettiği ülkeler gibi; biz de beyin ekonomisinden faydalanalım.

KEM ÂLÂT İLE KEMÂLÂT OLMAZ

Kadim kültürümüz der ki; “kem âlât ile kemâlât olmaz.” Yani; "sıradan aletlerle mükemmellik yakalanmaz.” Vasat yüceltilir, orta gelir tuzağında patinaja devam edilir...

Tezim şu; Cari açığı yönetme iddiamızın içine "akıl açığı” ve beyin göçünü de katmanın zamanıdır. "Türkiye; gücü keşfet” marka ve sloganımızı, sıra dışı beyinler için cazibe merkezi olma iddiasına taşımak gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar