Koronavirüs ABD borsalarını sarsar mı?

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Davos’a gitmeden önce, 15 Ocak’ta bu köşede yer alan yazımın başlığı şöyleydi: “2020’nin jokeri ABD borsaları olabilir”. ABD Başkanı Trump’ın Davos’ta şişinerek anlattığı “Amerikan mucizesi” masalının da katkısıyla 2019’u rekorlarla kapatan ABD borsalarında 2020’de yaşanabilecek bir düzeltmenin dünya ekonomisini de etkileyen önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtmiştim o yazıda.

Ben o yazıyı yazarken ABD borsalarında yaşanacak bir düzeltmeyi hangi faktörün tetikleyebileceğini belirtmemiştim. Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgınının bir anda dünya ekonomisinin gidişatını değiştirecek boyutlar kazanacağını ise hiç hesaba katmamıştım. Dünya Ekonomik Forumu’nun, benim yazımın yayınlandığı gün açıklanan 2020 Küresel Risk Raporu’nda da, dünyayı tehdit eden risk faktörleri sıralanırken, yeni bir virüs salgınıyla karşılaşma olasılığı vurgulanmamıştı. 2020’yi etkileyecek kısa vadeli riskler arasında böyle bir olasılıktan hiç söz edilmezken önümüzdeki on yıl içinde etkili olabilecek riskler arasında da “enfeksiyon hastalıkları riski” en son sırada yer alıyordu.

Dünya ekonomisi risk altında

Küresel Risk Raporu’nu hazırlayan geniş kadronun öncelikli riskler arasında saymadığı virüs salgını, beklenmeyen bir gelişme olduğu ve farklı boyutlar kazandığı için, küresel piyasaları ve dünya ekonomisini sarsacak bir etki yapacak gibi görünüyor.

Piyasalar kendi risk sıralamalarında öncelik vermedikleri ve hesaba katmadıkları bir risk faktörü ortaya çıkınca buna çok daha güçlü tepki veriyor. Dünyanın fabrikası haline gelen, son yıllarda dünya ekonomisindeki büyümenin üçte birini sağlayan, dünyadaki emtia ithalatının yarıdan fazlasını tek başına gerçekleştiren Çin’in bir anda hayatı aksatacak ve ekonomiyi felce uğratacak bir salgınla karşılaşması dünya emtia piyasalarında keskin düşüşlere yol açtı. Moody’s Analytics’in 30 Ocak tarihli haftalık bülteninde yer alan verilere göre, dünya endüstriyel metaller endeksindeki düşüş yüzde 7.1 olurken çok yaygın kullanılan bakırdaki düşüş yüzde 10.4’ü buldu. Moody’s, küresel sanayinin performansını önemli ölçüde etkileyecek olan bu fiyat hareketlerinin etkisinin ABD-Çin ticaret savaşının yarattığı etkinin çok üzerine çıktığını vurguluyor.

Moody’s, dünya ekonomisinin büyüme hızıyla endüstriyel metaller endeksi arasında çok güçlü bir korelasyon bulunduğunu hatırlatarak Çin’deki salgının dünya ekonomisinde 2008-2009 krizinden de büyük bir “siyah kuğu” etkisi yapabileceğini ileri sürüyor. Çin ekonomisinde ciddi bir yavaşlama beklenirken petrol fiyatlarının da yeniden düşüşe geçtiği ve yeni dipleri test edebileceği belirtiliyor. Moody’s ABD ekonomisinin de dünya ekonomisindeki bu gelişmelerden olumsuz etkilenebileceğini ve dünya ekonomisi için yapılan büyüme tahminlerinin revize edilebileceğini ileri sürüyor. Goldman Sachs da Çin’le ilgili büyüme tahminini yüzde 4’e çekti geçen hafta.

Çin’in istikrarı bozulur mu?

Koronavirüs krizinin, dünya ekonomisinde yapacağı olumsuz etkilerin yanı sıra, Çin’in başta ABD olmak üzere dünya ülkeleriyle ilişkilerini olumsuz etkilemesi de söz konusu olabilir. Çin’in son 40 yılda gerçekleştirdiği büyük dönüşüm sonucunda birçok bakımdan ABD ile boy ölçüşecek bir güç gibi görünmesi ve kazandığı özgüvenle kendi ekonomik ve siyasi modelini savunur hale gelmesi, Batı’da olduğu kadar olmasa bile, Asya’da da dikkatle ve hatta biraz da kaygıyla izlenen bir olgu. Çin yükselen bir tehdit olarak algılanırken virüs krizi bahanesiyle Çin’deki rejimi eleştirme çabalarının arttığını da öğreniyoruz.

Çin yönetiminin koronavirüs krizini yönetmede yetersiz kaldığı ve ülkedeki komünist rejimin bundan sorumlu olduğu yolundaki iddialar Batı basınındaki yaygın olarak yer alırken ağır sansür altındaki Çin medyasında ve özellikle sosyal medyada da yönetime yönelik eleştirilerin dozunun arttığı görülüyor. Bu gelişmelerin Devlet Başkanı Xi Jinping’in itibarının sarsılmasına yol açacak boyutlar kazanması halinde neler olabileceğini kestirmek ise kolay değil. Hong Kong’da süregelen protesto eylemlerinden sonra şimdi de nasıl atlatılacağı belli olmayan bir salgın krizinin yaşanmakta olması Çin’le ilgili soru işaretlerini artırıyor.

ABD borsalarını nasıl etkiler?

Çin’deki salgının ne kadar sürede nasıl atlatılacağı ve salgının Çin dışındaki yayılmasının boyutları, koronavirüs şokunun dünya ekonomisine ve piyasalara yapacağı etkiyi de belirleyecek. Eğer bu salgın, Moodys’in öngördüğü gibi, piyasalarda 2008 küresel krizinden daha büyük bir “siyah kuğu” etkisi yaratırsa, bunun dünya borsalarını ve öncelikle 2019’un yıldızı ABD borsalarını etkilemesi kaçınılmaz olabilir. Dünyanın en büyük fon yöneticileri arasında yer alan UBS Global Wealth Management ile Black Rock Investment Institute geçen hafta peş peşe açıklamalar yaparak müşterilerine ABD borsalarındaki yatırımlarını azaltarak ‘Yükselen Pazar’ borsalarına yönelmeleri tavsiyesinde bulundu. Yapılan açıklamalarda, ‘Yükselen Pazar’ ekonomilerinin büyüme potansiyelinin, ABD ve diğer gelişmiş ülkelerin büyüme potansiyelinden daha yüksek göründüğü belirtildi. Buna karşılık geçen yıl ABD borsalarında yüzde 29’a varan bir yükseliş yaşanırken ‘Yükselen Pazar’ borsalarındaki yükselişin yüzde 15’de kaldığı hatırlatıldı. Şu anda en yakından izlenen ekonomi yorumcularından biri olan Muhammet El Erian da, ABD borsalarında dip noktaları kollayarak yatırım yapmanın şimdi çok riskli hale geldiğini vurgulayarak yatırımcıları uyardı. Ben ise 15 Mayıs’ta yayınlanan yazımın başlığını yeniden hatırlatmakla yetiniyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar