Koronanın yoğunluk haritası varsa faizin de tırmanış haritası var!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Korona haritası gibi faiz haritası oluştu. Artışı simgeleyen sarı kutular son aylarda çok belirgin hale geldi.

✔ Dün kredi vermeyen bankaları dövüyorlardı, bugün kredi verenleri dövmeye niyetleniyorlar. Ama böyle gidersek yakında bankalara yeniden "Hadi daha çok kredi" diye yüklenilmesi şaşırtıcı olmayacak.

Artık çoğumuzun cep telefonunda yüklü bir uygulama var ya, koronada riskli bölgeleri gösteren... Biz de daha önce zaman zaman yaptığımız aylara göre faiz değişimini ortaya koyan ve mavi ile sarı renklerle işaretlediğimiz faiz değişimi tablomuzu yeniledik. Biraz koronanın yoğunluk haritasını andıran bir durum çıktı ortaya.

Bizde risksiz dönem, yani faizin düşüş dönemi mavi. Sarı ise riskin arttığını, yani faizin yükseldiğini gösteriyor. Baz olarak geçen yılın aralık ayını alarak yola çıktığımızı da belirtelim.

En yoğun mavi MB faizinde

Merkez Bankası faizi olarak, işlevini tümüyle yitirmiş olan haftalık repo ihale faiz oranını değil, ortalama fonlama maliyetini almayı tercih ettik. İşte fonlama maliyeti bu yılın ilk altı ayında mavi seyretti, yani hep geriledi. Geçen yılın aralık ayı sonunda yüzde 11.43 olan ortalama fonlama maliyetinin haziran sonunda yüzde 7.62'ye kadar indiğini görüyoruz.

Ama sonrasında durum değişiyor; özellikle de ağustos ayında. Ortalama fonlama maliyeti ağustos sonunda yüzde 10.15’e çıkmış durumda ve ağustos ayındaki artış tam 2.39 puan.

Mevduat faizinde durum

Faizde rüzgar tersine dönmeye görsün, tüm oranlar bundan anında etkileniyor. Merkez Bankası’nın kurdaki artışı yavaşlatabilmek uğruna faizi örtülü biçimde artıran adımlarıyla birlikte mevduat faizinde de hızlı bir tırmanış başladı. Üstelik bu faiz artışı yalnızca TL cinsi mevduatta değil, döviz cinsi mevduatta da geçerli.

Mevduat faizini tabloya dökerken üç aya kadar vadeli mevduatı esas aldık. Gerek TL, gerekse döviz mevduatının çok önemli bir kısmı üç aya kadar vadeli hesaplarda tutuluyor. Dolayısıyla toplam mevduatın oranı çok fazla anlam ifade etmiyor.

TL cinsi üç aya kadar vadeli mevduatın faizi ağustosta 3.28 puan artarak yüzde 11.44’e çıktı. Doların ortalama faizi yüzde 1.40, euronun faizi ise yüzde 0.60 düzeyinde.

Mevduattaki bu oranların tüm bankaların ortalamasını gösterdiğini ve Merkez Bankası tarafından derlenen verilerden oluştuğunu belirtelim.

Kredi faizleri uçuşta!

En hızlı artış ihtiyaç kredilerinde. Bu kredilerin faizi ağustos ayında tam 6.58 puan artış gösterdi.

Ağustos ayında taşıt ve konut kredilerinde 4 puanın biraz üstünde artış var, ticari krediler de 1.5 puana yakın artmış durumda.

Haziran ayında konut kredisinde kamu bankaları eliyle başlatılan kampanyaya değinirken, bu kredinin çok cazip olduğunu özellikle vurgulamıştık. Aylık yüzde 0.64 faiz, bir yılı ödemesiz 180 ay vade, gerçekten bir daha kolay kolay elde edilemeyecek bir avantaj sunuyordu. Ve bu avantaj çok kısa ömürlü oldu, hem zaten bu olanağı öyle uzun süre devam ettirmek de mümkün değildi. Konut kredisi faizi haziranda yüzde 9.01’e indikten sonra temmuzda biraz artışla yüzde 9.22’ye çıktı. Asıl artışın yaşandığı ağustosta ise faiz ay sonu itibarıyla yüzde 13.31'e tırmandı.

Dün; kredi vermeyeni döverim!
Bugün; kredi vereni döverim!


BDDK nisan ayında aktif rasyosu adı altında bir düzenleme yapmıştı. Bu düzenlemenin amaçlarından biri de bankaların topladıkları mevduatla orantılı biçimde kredi açmasını sağlamaktı. Çoğu banka kredi açmak istemiyordu, çünkü kredi geri dönüşünde sorun olacağı kaygısı yaşamaktaydı. Çare belliydi; olabildiğince az mevduat toplamak. Böylece kimse “Bak mevduatın çok, kredi açmıyorsun, cezalısın” diyemeyecekti.

Bankalar az mevduat toplamak için faizi düşürdü. Öyle bir duruma gelindi ki, vade yenilemesinde TL mevduata yıllık yüzde 2 dolayında faiz teklif eden bankalar oldu. “Paranı benden çek” demlemiyordu da, “Anla işte, istemiyorum mevduatını” demeye getiriliyordu.

Aktif rasyosu biraz gevşetildi, çünkü daha dün kredi vermeyene ceza uygulayanlar, artık bugün çok kredi açılmasın diye uğraşmaktaydı.

Çok kredi kullanılması istenmiyordu ya artık, BDDK'nın aldığı son kararla da tüketici kredilerinde vade 60 aydan 36 aya indirildi.

Koronayı böyle yönetememeye devam edersek, (aksi yönde bir işaret ne yazık ki görünmüyor) ekonomi yeniden büzülecek ve yakında “daha düşük faizli, daha uzun vadeli, yani daha fazla kredi” için adımlar atılması hiç şaşırtıcı olmayacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar