Korona kısıtlamaları sonrası istihdam verileri bize ne söylüyor?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz dönemi işsizlik ve istihdam verilerini açıkladı. İşgücü istatistiklerindeki sıkıntılara rağmen, verilerin ayrıntısına girerek, Korona kısıtlamaları gevşetildikten ve büyük ölçüde kaldırıldıktan sonra istihdamda ne kadar değişiklik ortaya çıktığını anlamaya çalışacağız.
Temmuz dönemi işgücü verileri bilindiği gibi haziran-temmuz-ağustos döneminin ortalamasını yansıtıyor. Dolayısıyla hem yaz döneminin etkisini, hem de salgına karşı mart ayından itibaren uygulanan kısıtlamaların kaldırıldığı veya büyük ölçüde gevşetildiği, ekonominin açıldığı dönemin sonuçlarını yansıtıyor. Nisan dönemi verileri ise kısıtlamaların en katı uygulandığı mart-nisan-mayıs dönemindeki durumu yansıtıyor. Bu iki dönemin verilerine karşılaştırmalı olarak bakmak, bize korona kısıtlamalarının kalkmasından sonra istihdamda ne kadar değişiklik olduğunu, hangi alanlarda hasarın sürdüğünü görmemize yardımcı olabilir.
İstatistiklerde uygulanan metodolojiye bağlı olarak işgücü, istihdam ve işsiz sayılarına bakarak gerçek durumu ve gelişmelerin boyutunu görme şansımız maalesef yok. Bu koşullarda mevcut durumu ve gelişmelerin yönünü görmemize en fazla yardımcı olacak veri çalışılan saat ve fiilen işbaşında olan çalışan sayısı verileri.
Bu verilere daha yakından baktığımızda korona kısıtlamaları dönemi ve sonrasındaki değişimlerden çıkartılabilecek sonuçları şöyle özetleyebiliriz:
- Nisan döneminde TÜİK istatistiklerine göre istihdam 25.61 milyon kişi olarak gözükmesine tam mesai olmasa bile fiilen çalışmaya devam edenlerin sayısı 20.46 milyon kişiydi. İstihdamda gözükenlerin 5.16 milyonu fiilen işbaşında değildi ve bunların neredeyse tamamına gizli korona işsizleri olarak sayabiliriz.
- Temmuz döneminde 27.26 milyon olan istihdam sayısına karşın fiilen çalışanların sayısı 24.69 milyondu. Yani kısıtlamalar kalkmış olmasına rağmen istihdamda gözükenlerin 2.57 milyonu hala eksik mesai bile olsa işbaşı yapmamıştı.
- Ancak burada yaz dönemine bağlı yıllık izinlerin mevsimsel etkisi var. Temmuz döneminde istihdam ile fiilen işbaşında olan sayısı arasındaki bu fark geçmiş yıllardakinden çok farklı değil. Bu anlamda korona kısıtlamalarının fiilen çalışan sayısında yarattığı düşüşün etkisinin temmuz döneminde ortadan kalkmış olduğunu söyleyebiliriz.
- Ancak çalışılan saat verilerini de hesaba kattığımızda temmuz dönemindeki toplam çalışılan saat miktarının bir önceki yıldan daha az olduğunu görüyoruz. Temmuz döneminde fiilen işbaşında olan 24.69 milyon çalışanın ortalama haftalık mesai süresi 43.9 saat oldu. Toplam çalışılan süre ise 1.08 milyar saat oldu. Bu miktar bir önceki yılın yüzde 7.24 altında. Nisan dönemindeki kayıp yüzde 34.28 olmuştu. Nisan dönemine göre ciddi bir toparlanma olmakla birlikte, çalışılan saat cephesinde yaraların tam olarak sarılmadığını görüyoruz.
- Yaranın kanamaya devam ettiği ana alan ise mikro işletmeler. Mikro işletmelerde çalışanların ciddi bölümü tam mesai süresinde çalışma temposuna uzak gözüküyor. Temmuz dönemi verilerine göre 10 veya daha az kişinin çalıştığı işletmelerde haftada 40 saat mesai yapan çalışan sayısı geçen yılın 358 bin altında. Üstelik bu kayıp, geçen yıl da ciddi bir düşüş yaşanmış olmasına rağmen gerçekleşmiş.
- Sektörler cephesinde hizmetlerde fiilen işbaşında olmayanların sayısı temmuz döneminde geçen yılın 164 bin üzerinde. Haftalık 40 saat mesai yapan sanayi çalışanı sayısı geçen yılın 343 bin daha az. Bunlar da hizmetlerde istihdam, sanayide çalışma süresi alanında yaraların sürdüğünü gösteriyor.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.