“Korona günlerinde aşk”

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Dünyanın içinde bulunduğu durum, Gabriel Garcia Marquez’in “Kolera Günlerinde Aşk” kitabını hatırlatmıyor değil… Savaşlar ve göçe zorlanan toplumlar, dijital ortamda boyut değiştiren insan ilişkileri, iklim krizi, yok olan doğa, dünya genelinde 4000’in üzerinde ölüme yol açan koronavirüs salgını ve endişeleri, korkuları her geçen gün daha fazla artan insanlar…

Gabriel Garcia Marquez’in “Kolera Günlerinde Aşk” kitabı 19. yüzyılda başlayıp 20. yüzyıla uzanan, mektuplarda yaşanan yarım asırlık bir aşkın öyküsünü anlatır. Aslında sadece bir aşk kitabı değildir, toplumsal sorunları, ilişkileri, yaşlılığı ve ölümü anlatır kitap…

Dünyanın içinde bulunduğu durum, Marquez’in kitabını hatırlatmıyor değil… Savaşlar ve göçe zorlanan toplumlar, dijital ortamda boyut değiştiren insan ilişkileri, iklim krizi, yok olan doğa, dünya genelinde 4000’in üzerinde ölüme yol açan koronavirüs (Covid-19) salgını ve endişeleri, korkuları her geçen gün daha fazla artan insanlar…

Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) hazırladığı yeni rapor, kara ve okyanus ısılarının artışı, deniz seviyesinin yükselme hızı ve buzulların erimesi gibi iklim değişikliğinin korkutucu belirtilerine yer veriyor. Rapor, hava ve iklim olaylarının sosyo-ekonomik kalkınmaya, halk sağlığına, göç ve yerinden edilmeye, gıda güvenliğine ve kara ile deniz ekosistemleri üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Rapora göre, 2015-2019 arasındaki yıllar kaydedilen en sıcak beş yılı teşkil ederken, 2010- 2019 yılları ise en sıcak on yıl olarak kayıtlara geçiyor.

2019 yılı, sanayi devrimi öncesindeki sıcaklık seviyelerine göre ortalama 1,1°C daha yüksek sıcaklıkla sona ermiş durumda. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ise raporun önsözünde, “Paris Anlaşması'nın gerektirdiği küresel ısınmayı 1,5 °C ila 2°C arasında sınırlama hedefinden çok uzağız” diyor.

BM toplantılarını erteliyor

Sağlık ve ekonomik etkisinin yanı sıra, gıda güvenliğindeki düşüş ve iklim göçlerine uzanan sonuçlar dikkate alındığında, iklimle mücadelenin aciliyeti tartışılmaz; fakat diğer yandan koronavirüsün dünya çapında yayılması, önümüzdeki günlerde yapılması planlanan kritik iklim ve biyoçeşitlilik müzakerelerini olumsuz etkileyecek gibi görünüyor.

Covid-19’un dünya çapında yayılmasını önlemek amacıyla, küresel ölçekte sıkı seyahat önlemleri alınıyor.

Birleşmiş Milletler 6 Mart’tan Nisan ayının sonuna kadar hiçbir fiziksel buluşmanın gerçekleşmeyeceğini açıkladı. BM’nin gündeme getirdiği takvim değişikliği Nisan ayının sonuna kadar yapılması planlanan 12 toplantıyı etkileyebilir. Bunlardan biri de Adaptasyon Fonu kurul toplantısı. BM İklim Değişikliği Sekretaryası, fiziksel buluşmaların yerine, internet ortamında buluşmaları hayata geçirmek üzerine çalışıyor.

Müzakerelerde ilerleme kaydedilemiyor

Ertelenmesi gündemde olan bir diğer toplantı da 23 Mart – 3 Nisan tarihleri arasında New York’ta BM Genel Merkezi’nde düzenlenmesi planlanan deniz biyoçeşitliliği hükümet müzakereleri. BM İklim Değişikliği Yönetici Sekreteri Patricia Espinosa, son haftalarda yapılan toplantılarda katılımın çok düşük olduğuna ve hiçbir ilerleme kaydedilemediğine dikkat çekiyor.

Tüm bu gecikmeler, Ekim ayında Kunming, Çin’de yapılacak Biyoçeşitlilik Zirvesi ve Kasım ayında Glasgow, İngiltere’de gerçekleşecek COP26 iklim zirvesi öncesinde atılması gereken adımları riske sokuyor.

Geçtiğimiz ay Kunming’de yapılması planlanan Biyoçeşitlilik Zirvesi’nin ön hazırlık buluşması Çin’den Roma, İtalya’ya alınmıştı. Fakat bugün geldiğimiz noktada İtalya, salgının en yüksek boyutlara ulaştığı ülkelerden biri.

30 Mart – 3 Nisan tarihleri arasında Londra’da yapılması planlanan Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Çevre Koruma Komitesi toplantısı; 20-24 Nisan arasında Kampala’da düzenlenmesi planlanan Afrika İklim Haftası ertelenen organizasyonlardan bazıları.

Yeşil İklim Fonu’nun (Green Climate Fund-GCF) bu hafta Güney Kore’de düzenlenmesi planlanan yönetim kurulu toplantısı ise İsviçre’ye taşındı. Toplantıya katılım da belli bir sayı ile kısıtlandı. Covid-19’un biyolojik çeşitlilik ve iklim değişikliğine dair küresel eylem programı üzerindeki etkilerinin ölçeği henüz bilinmiyor.

Bu belirsizlik, zaten yetersiz olan iklim krizi mücadelesini çok daha zor bir duruma sokacak...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar