Konsorsiyum ve iş ortaklıklarında SGK bildirimleri nasıl olacak?
Özellikle büyük ve çok kapsamlı projelerde birden fazla şirketin bir araya gelerek bir projeyi gerçekleştirmeleri gündeme gelebilmektedir. Konsorsiyum, iki ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belirli bir projenin uygulanması konusunda yaptığı iş birliğidir. Konsorsiyumlarda, her ortak işin belli bir bölümünü üstlenmektedir. Konsorsiyumlar, belirli bir işin yapılması için oluşturulduklarından süreklilik arz etmezler.
Her ortağın işin belli bir bölümünün yapımı taahhüt ettiği konsorsiyumlar, iş ortaklığı tanımı dışında kalmaktadır. Bu tür ortaklıklarda (konsorsiyum) her bir ortağın yapacağı işin taahhüt sözleşmesinde açıkça belirtilmesi zorunludur.
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 14 üncü maddesinde; ortak girişimlerin iş ortaklığı ve konsorsiyumlardan oluştuğu, iş ortaklığı üyelerinin; hak ve sorumluluklarıyla işin bütününü yapmak üzere, konsorsiyum üyelerinin ise, hak ve sorumluluklarını ayırarak işin kendi uzmanlık alanlarını yapmak üzere bir araya geldikleri; iş ortaklığı anlaşma ve sözleşmesinde, iş ortaklığını oluşturan gerçek veya tüzel kişilerin taahhüdün yerine getirilmesinde müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları; konsorsiyum anlaşma ve sözleşmesinde ise, gerçek veya tüzel kişilerin işin hangi kısmını taahhüt ettikleri ve taahhüdün yerine getirilmesinde koordinatör ortak aracılığıyla koordinasyonun sağlanacağı belirtilmiştir.
Bu doğrultuda ihale yoluyla yapılan işlerin konsorsiyum şeklinde üstlenilmesi hâlinde, konsorsiyumu oluşturan üstlenicilerin her birine müstakilen istihkak ödenmesi ve bu üstleniciler tarafından idareye ayrı ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla üstlenicilerin her birine, verecekleri işyeri bildirgelerine istinaden Kurumca ayrı ayrı işyeri sicil numarası verilebilecektir.
İhale konusu işin iş ortaklığı şeklinde üstlenilmesi durumunda ise, işyeri, iş ortaklığı adına ve tek işyeri sicil numarası verilerek tescil edilecektir.
Konsorsiyum ve iş ortaklığında alt işverenlik
5510 sayılı Kanununun 12/1 maddesinde: “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.” hükmü yer almaktadır.
5510 sayılı Kanununun 12/6 maddesinde “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükümleri yer almaktadır.
Bu hükme istinaden asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edebilmek için;
• İşyerinde sigortalı çalıştıran asıl işverenin varlığı,
• Alt işverenin yapmayı üstlendiği iş için sigortalı çalıştırması,
• İşin asıl işverenin işyerinde yürütülmesi,
• Alt işverenin işyerinde asıl işverenin yapmış olduğu ana işin bir bölümünde, eklentilerinde veya yardımcı işlerinde iş alması,
Şartlarının aynı anda gerçekleşmesi gerekmektedir.
2020/20 sayılı SGK Genelgesinde ifade edildiği üzere, her ne kadar 5510 sayılı Kanunun alt işverenlikle ilgili maddesinin lafzında üçüncü kişi ibaresi yer alsa da; ilgili maddede üçüncü kişi ile kastedilen husus, sigortalı çalıştıran gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olduğundan; İş Ortaklıklarını oluşturan işverenlerin her birinin ayrı ayrı iş ortaklığından bağımsız ve ayrı şekilde işverenlik sıfatı bulunması nedeniyle, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin ortaya çıkması bakımından yukarıda söz edilen şartların gerçekleşmesi şartıyla, iş ortaklığını oluşturan işverenlerden her biri iş ortaklığının alt işvereni olarak tescil edilebilecektir.
Örneğin, (A) A.Ş ve (B) A.Ş İş ortaklığı tarafından taahhüt edilen yol yapım işi dolayısıyla iş ortaklığını oluşturan ortaklardan A A.Ş nin alt işveren olarak tescil edilmesi talep edilmiştir. Asıl işveren olan (A) A.Ş ve (B) A.Ş iş ortaklığından iş alan (A) A.Ş nin bağımsız ve ayrı şekilde işverenlik sıfatı Bulunması nedeniyle, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin ortaya çıkması bakımından yukarıda söz edilen şartların gerçekleşmesi şartıyla, alt işveren olarak tescil edilmesi mümkün olacaktır.