Konsorsiyum kurup Philips’in küçük ev aletleri birimini alalım

ASYA-Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı, Türkiye- Hong Kong İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) öncülüğünde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’la gerçekleşen görüntülü toplantıda önce şu verileri ortaya koydu:

-Türkiye’nin küçük ev aletleri pazarının büyüklüğü 1 milyar dolar. Dünyada ise 100 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğü söz konusu.

Dünyada 10 bin 300 küçük ev aletleri markasının olduğunu belirtti:

-Bunlar arasında en büyüğü 2.5 milyar Euro’luk cirosuyla Philips’in küçük ev aletleri bölümü.

Ardından önerisini paylaştı:

- Philips’in küçük ev aletleri bölümü satılık. Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren firmalar olarak bir konsorsiyum kurup Philips’in küçük ev aletleri bölümünü satın alalım.

Bu öneriyi sektör dernekleriyle de paylaştığını vurgulayıp, sürdürdü:

-Koç Grubu’yla, Vestel’le de aynı konuyu görüştüm. Ayrıca, Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı’dan konuyu Varlık Fonu’na taşıması için destek istedim.

Bakan Pekcan’a seslendi:

Sayın Bakanım, Philips’in küçük ev aletleri biriminin Türk şirketleri tarafından satın alınmasına destek verir misiniz?

Pekcan, şu yanıtı verdi:

- Bakanlığımızın “yurt dışında şirket ve marka satın alma destekleri” var. Siz konsorsiyumu kurun, bize başvurun. “Marka desteği” kapsamında elimizden geleni yaparız.

Koç Grubu’na bağlı Arçelik, Romanya’dan başlayarak Almanya’da Grundig’i, Güney Afrika’da Defy’i, Pakistan’da Dawlance’i aldı, Hindistan’a Tata ile kol kola girdi…

Şimdi de Philips’in küçük ev aletleri bölümünü COVID-19 sürecinin sıkıntılı ortamında satın almaya soyunur mu?

Bu satın alma için Kolbaşı’nın hayal ettiği konsorsiyuma Arçelik ve Vestel birlikte girer mi?

COVID-19 sürecinde yapılan yasa değişikliği ile sıkıntı yaşayacak şirketlere ortak olma kapısını aralayan Varlık Fonu, yurt dışında şirket alımında “ortaklık desteği” verir mi?

COVID-19, iş kazası dışına çıkarılabilir mi?

TİCARET Bakanı Ruhsar Pekcan, DEİK Başkanı Nail Olpak’ın yönettiği görüntülü toplantıda COVID-19 sürecinde demiryolu taşımacılığına yönelme yaşandığını belirtti:

- Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nda Ocak 2020’de 4 bin ton taşıma gerçekleşirken, nisan ayında 12 bin tonu aştı. Demiryolu taşımacılığını bundan sonra daha fazla kullanmalıyız.

Batı ülkelerinin yeni paydaşlar arayışına gireceğini vurguladı:

- Türkiye bu arayıştan payını alabilir.

Ardından iş dünyasından yönelen taleplerle ilgili bilgi verdi:

● Bütün sektörlerin “mücbir sebep” kapsamına alınması talepleri sürekli dile getiriliyor. Bu talepleri Hazine ve Maliye Bakanlığımıza ilettik.

● Özel sektörün KDV alacakları konusu da hep gündemde. Bu talepleri de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na aktardık.

● Kısa çalışma ödeneğinde 3 ayın yeterli olmayacağı konusunda çok mesaj aldık. Bunlar değerlendirilecek.

● İş dünyası, “COVID-19, iş kazası kapsamı dışına çıkarılsın” talebini dile getiriyor. Bunu Çalışma Bakanımızla paylaştık. Durumu incelediler, “Dünyada hiçbir hastalık yok ki, iş kazası sayılmasın” dediler.

İş yerinde COVID-19’un pençesine düşen personele, “Senin bu hastalık iş kazası sayılmaz” demek mümkün olur mu?

Çin’den Türkiye’ye yatırım yönelebilir

TÜRKİYE-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, TFI TAB Gıda olarak Çin’de Burger King ve Popeyes restoranlarının olduğunu belirtti:

- Çin’in 200 şehrinde 1300’ü aşkın restoranımız var. O restoranlara Türkiye’den patates de ihraç ediyoruz. Ayrıca restoran yönetimi konusunda teknoloji geliştirdik. Çin’de bu hizmeti veren bir teknoloji şirketinin de sahibiyiz.

İki ülke arasındaki ilişkilerle ilgili beklentisini paylaştı:

- Çin’den Türkiye’ye önemli yatırım yönelişi olabilir. Aynı şekilde Türkiye’den de Çin’e yatırım gitmesini bekliyorum.

Pakistan’la STA’da tekstil-konfeksiyon tavizi veremeyiz

TÜRKİYE-Pakistan İş Konseyi Başkanı Ahmet Cengiz Özdemir, Pakistan’la imzalanmasını bekledikleri serbest ticaret anlaşmasını (STA) anımsattı:

- Anlaşmanın önünde tekstil-konfeksiyon engeli var. Pakistan, tekstilkonfeksiyon ürünlerinin de STA kapsamına girmesini istiyor. Bunu kabul edersek STA imzalanma aşamasına gelir.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, şu yanıtı verdi:

- Tekstil-konfeksiyon sektörü 2 milyon kişilik istihdam yaratıyor. İhracatımızın yüzde 15’ini gerçekleştiriyor. Böyle bir sektörü rahatsız edecek maddeleri STA kapsamına koyamayız. Başka her türlü işbirliğine açığız.

DİR kapsamındaki pirincin GDO’sunda AB’ye uyum olur mu?

TÜRKİYE-Malezya İş Konseyi Başkanı Hasan Gümüş, 2012-2013 döneminde dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında 112 bin ton pirinç ihracatına imza attıklarını belirtti:

- Ancak, Tarım Bakanlığı’nın GDO’lu ürün ithalatıyla ilgili “sıfır tolerans” kararı sonrası çeltik ithal edemez olduk.

Avrupa Birliği’ni (AB) örnek gösterdi:

- AB, binde 9 oranında GDO’lu ürünü tolere ediyor. Tarım Bakanlığımız bu konuda AB ile uyumlu davransa, o zaman DİR kapsamında 10 milyon ton çeltik işleyebiliriz. Çeltik tesisleri şu anda yüzde 26 kapasite ile çalışıyor.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bu talebe sıcak bakmadı:

- Tarım Bakanlığımızın GDO’lu ürünün ülkemize girişine izin vermesi söz konusu değil.