Kocaeli Sanayi Odası, iklim krizinde eğitimle farkındalık yaratıyor
İklim değişikliği etkilerinin son yıllarda küresel ölçekte gözlenmesiyle yeşil mutabakat ve dijital gündemin AB için en temel iki öncelik haline geldiğini biliyoruz. Ulusal ve küresel geleceğimiz için iklim krizi büyük bir potansiyel tehlike oluşturuyor. Bu konu son günlerde daha yoğun şekilde ele alınıyor ve bu konuda farkındalığın günden güne artması olumlu gelişme olarak hepimizi mutlu ediyor. Yeterli mi diye sorgularsak endişelerimiz hala devam ediyor. Konuyu ciddiye alan bazı ülkeler büyük bütçeli etkin projeleri programlarına alıyorlar ve gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Türkiye de bu sıkıntının farkında olarak AB’nin 2030 yılında mevcut sera gazı emisyonlarını yüzde 55 azaltma hedefiyle iyileştirmeyi, 2050 yılına kadar da iklim nötr değerini sıfır yapmayı hedefliyor. Bu hedef çerçevesinde ekonomisini sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekillendiriyor. Avrupa, yeşil mutabakatıyla sanayi üretiminden tarım üretimine, enerji yönetimine, ulaştırmadan bina yönetimine kadar birçok alanı kurgulayan bir yapıda ilerliyor.
Önümüzde 28 yıla yakın bir zaman var. Uzun gözüken bu süre hızlı geçecektir ve bu sürede etki gücü yüksek çalışmaların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Aksi halde bu uzun gözüken süreyi verimsiz geçirmiş olacağız.
Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlayacak olan iklim krizinin olumsuz etkilerinden kurtulma odaklı vizyoner dönüşüm gereken bu yolculuğumuzda iklim nötr sıfır hedefine varmak, kararlarımıza ve davranışlarımıza bağlı. Hazırlık faaliyetlerini kapsayan planlamada, rasyonel kararlar vermede ve kararları uygulamada vizyoner yeterlilik seviyesinin geliştirilmesi kritik önemde.
Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarına ve sektörlerine ev sahipliği yapan Kocaeli’de ise sanayideki dönüşüme liderlik eden Kocaeli Sanayi Odası, sektör sektör düzenlediği eğitim programlarının ardından bu kez üyelerinin yeşil dönüşüm konusunda farkındalıklarını artırmak ve pilot ölçekte firmalara danışmanlık yapabilmek amacı ile önemli bir projenin startını vererek AB Yeşil Mutabakatı, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularında eğitim ve seminerler düzenliyor.
Davranışlardaki gelişimler için iklim krizi konusunda farkındalığı artırma ve bilinçlendirme odaklı programların küçük yaşlardan itibaren uygulanmak üzere okullarımızdaki eğitim programlarına dâhil edilmesi faydalı olacak. Bu konuda kültür gelişimi ve başarılı bir performans ile sonuç almak için kişilerin sorumlu bireylere dönüşmesi, iletişim ve dayanışma konularındaki gelişmelere odaklanmamız gerektiğini dikkate alarak sormamız gereken soru;
Milli Eğitim Bakanlığımız bu konunun neresinde olacaktır?
İlgili bakanlık bünyesinde ders olarak öğretilmesi için bu konuya bütünsel bakmalıyız. Düşünce, söylem, rasyonel karar verme, eylem ve sonuç alma aşamalarını ciddiye almalıyız.
Hedeflerimize varmak için Milli Eğitim Bakanlığı’nın etkin kararlar ve verimli uygulamalar ile aktif olarak konunun stratejik paydaşlarından biri olması önemli. Türkiye’nin kalkınmasına da katkı sağlayacak bu konuda hedefimize varabilmek için hepimiz sorumluluk hissetmeliyiz.