Klima santralleri enerji verimliliği 140 bin otoya denk emisyonu frenliyor

İSVEÇ merkezli, Dilovası’nda üretim tesisi bulunan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu ile Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Eroğlu, geçenlerde 1 Ekim 2021’de kapılarını açan Expo Dubai’ye gitti.

Ayça ve Ayşegül Eroğlu kardeşlerin Expo Dubai’ye gitmelerinin nedeni, Sysyamair’in 31 Mart 2022’ye kadar açık kalacak fuardaki İsveç standının sponsoru olmasıydı.

Eroğlu kardeşler, Expo Dubai’nin ana temasına baktı:

• Yeşil ekonomi, enerji tasarrufu…

İki kardeş İsveç standında Systemair damgasını taşıyan noktalara dikkat etti:

-        İsveç standında Dubai’nin iklim koşullarına uygun ve aynı zamanda standın yapısal ihtiyaçlarını karşılama kapasitesine sahip 10 adet klima santralı kuruldu. Alana ayrıca fancoil üniteleri, soğutma grupları, çatı fanları ve geri kazanım üniteleri sağlandı.

Standın mağaza ve kafe bölümlerinde grup şirketinin ürünü yeni nesil hava perdelerinin devrede olduğunu görüp, sergilenen Systemair ürünlerine odaklandılar:

-        Sergilenen Systemair klima santralleri yüzde 50 daha düşük elektrik tüketiyor. Yüzde 65’e kadar sürdürülebilir soğutma geri kazanımı sağlıyor.

Ayça Eroğlu, stant turu sırasında Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 2018’de kurulan fabrikalarının özelliklerini anımsadı:

-        Systemair Dilovası Fabrikası, “Enerji ve Çevre Dostu Tasarım” anlamına gelen “LEED Gold Sertifikası”na sahip. Systemair iklimlendirme ürünlerinin kullanıldığı fabrikamızda yağmur suyunun toplanması, su ve enerji tasarrufu, verimli ısıtma-soğutma sistemleri mevcut.

Systemair’in her yıl Avrupa’da pazara sunulan klima santrallerinin enerji verimliliğinin yarattığı etkiyle ilgili veriyi düşündü:

-        Avrupa ülkelerinde her yıl pazara sunulan klima santrallerinin enerji verimliliği, 140 bin otomobilin hacmine eşdeğer karbon emisyonunu azaltıyor.

Grubun Avrupa Yeşil Mutabakatı kurallarına uyum adımlarını irdeledi:

-        Systemair, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve “karbon nötr” hedefi için kaynakları verimli kullanan ve rekabetçi ekonomiye dönük bir strateji başlattı.

Ayşegül Eroğlu, stant turu sırasında ortak oldukları bir başka İsveçli şirketin ürünü üzerinde durdu:

-        Systemair Türkiye’de ofis ve fabrika alanlarında tüketilen içecek ambalajları RVM Systems’in makineleriyle toplanıyor. Yüksek kalitede hammaddeye dönüştürülmek üzere ileri dönüşüme gönderiliyor.

Ayşegül Eroğlu, ambalaj atıklarının toplanmasıyla ilgili bir hesap yaptı:

-        Yaptığımız bu geri dönüşüm çalışması sayesinde her ay 10 bin adet plastik ambalajın doğayı kirletmesine engel oluyoruz.

İklimlendirme sektörünün duayen isimlerinden Vural Eroğlu, 1981’de HSK’yı kurdu. 2001 krizinde ithalatı bırakarak Hadımköy’de ilk fabrikasını faaliyete geçirdi. 2008’de Türkiye pazarında öne geçti ve ihracata yöneldi. Şirketi 2001-2010 döneminde her yıl ortalama yüzde 30 büyüdü.

HSK, 2010 yılında dünya iklimlendirme devi Systemair’in dikkatini çekti. 2012 yılında HSK’nın yüzde 90’ı Systemair’e geçti. Bu birleşme sonrası Systemair Türkiye’nin cirosu 3’e katlandı.

Systemair, Türkiye’deki şirketin yönetimini rahmetli Vural Eroğlu’nun iki kızına, Ayça Eroğlu ve Ayşegül Eroğlu’na emanet etti.

Systemair Türkiye, Ayça ve Ayşegül Eroğlu kardeşlerin yönetiminde başarıyla yoluna devam ediyor…

Pandemi, NATO’yu bile sağlık malzemesi ttedarik adresi yaptı

DIŞ Ticaretten Sorumlu eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü “İstanbul Ekonomi Zirvesi”nin “Pandemi Sürecinde Ülkeleri Sağlık Altyapısının Yeterliliği ve Sağlık Ekonomisi” panelini yönettim.

Panele konuşmacı olarak Sanofi Global Influenza Medikal Direktörü Dr. Meral Akçay, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Hakan Yurdakul, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Danışmanı Murat Özdemir, Sağlık Bakanlığı önceki dönem Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik, NATO Tedarik ve Satın Alma Ajansı Direktörü Orhan Muratlı, PwC Sağlık Endüstrisi Ortağı Aslı Şen Söylemez katıldı.

NATO Tedarik ve Satın Alma Ajansı Direktörü Orhan Muratlı, savunma sektörü dışında bir toplantıya ilk kez konuşmacı olarak katıldığını belirtip, pandeminin ilk aylarından izlenimlerini aktardı:

-        Bir Avrupa ülkesi, NATO’nun kapısını 1.5 milyar Euro’luk sağlık malzemesi talebiyle çaldı. O günlerde parası olan ülkeler bile maske, koruyucu önlük başta olmak üzere sağlık malzemelerinin tedarikinde sıkıntı çekti.

O günlerde en çok dikkatini çeken adımlardan birine işaret etti:

-        Ferrari bile yoğun bakımlarda kullanılan solunum cihazlarının (ventilatör) üretimi için devreye girdi.

Ajansın Lüksemburg’taki merkezine o günlerde ulaşan taleplerle ilgili şu veriye işaret etti:

-        NATO’ya 60-70 kalem sağlık malzemesi talebinde bulunuldu.

Talepleri karşılamak üzere harekete geçtiklerini bildirdi:

-        Çin, Malezya gibi ülkelere yöneldik. Aslında NATO doktrininde bu ülkelerden alım yapmak söz konusu olamazdı. Ancak, biz bu kaynaklara yöneldik. Aşağı yukarı 5-6 ay bu ülkelerden tedarik sağladık.

Avrupa ülkelerinde bile sağlık sistemlerinin çökmesi üzerine Milli Savunma Bakanlıklarının devreye girdiğini vurguladı:

-        Bugün İtalya’da askerler aşı kampanyasını yürütüyor.

Pandemide Avrupa Birliği’nin (AB) koordinasyon eksikliğinin ortaya çıktığına dikkat çekti:

-        Dolayısıyla sağlık malzemesi tedariki için NATO’ya yönelme oldu.

NATO’nun üye ülkelerin sağlık malzemesi tedarikleri için devreye gireceği akla gelir miydi?