Kitle fonlaması-girişim sermayesi ve melek yatırımları
Mehmet DOLGAN/Basefunder Kurucu - Genel Müdür
[email protected]
Girişimler için alternatif bir fon kaynağı olarak karşımıza çıkan kitle fonlaması, coğrafya ve ölçek bağımsız olarak herkesin girişimlere yatırım yapmasını sağlaması açısından girişim yatırımını demokratize eden, herkes için mümkün kılan platformlar olarak anılırlar. Kitle fonlaması Türkiye için yeni olmakla birlikte Amerika, Asya ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa’da çok eskiye dayanan başarılı bir geçmişe sahip.
Halen toplumumuzun büyük bir bölümü tarafından fark edilmeyen kitle fonlamasını genel hatlarıyla incelediğimizde; paya dayalı, borçlanmaya dayalı, ödül bazlı ve bağış karşılığı olmak üzere dört yöntem karşımıza çıkıyor.
- Paya dayalı kitle fonlama: Finansman arayışında olan projelerin, şirketin hisselerini online platformlar üzerinden satarak ve sermaye artışı gerçekleştirerek kitlesel yatırımcılardan sağlaması yöntemidir.
- Borçlanmaya dayalı kitle fonlama: Finansman arayışında olan projelerin, yatırımcılardan borçlanarak fon toplamasıdır. Tahvil ihraç etmeye benzemektedir. Toplanan borç karşılığında genelde hisseler teminat olarak verilmektedir. Bu haliyle de girişimcilik ekosisteminde “convertible” ve “safe” olarak bilinen enstrümanların perakende yatırımcıya ulaşmış halidir.
- Ödül bazlı kitle fonlama: Finansman arayışında olan şirketin, ürününe ön sipariş alarak finansmanını kitleden sağladığı modeldir.
- Bağış karşılığı kitlesel fonlama: Finansman arayışının herhangi bir karşılığı olmadan kitleden hibe usulüyle toplandığı modeldir.
Diğer girişim yatırımı enstrümanları ile kıyasladığımızda ise kitle fonlaması, girişim sermayesi yatırımlarından ve melek yatırımlarından birkaç yönden farklılık gösteriyor.
1. Finansman kaynağı: Kitle fonlaması genellikle çok sayıda insanın bir projeye veya işletmeye küçük miktarlarda para katkıda bulunduğu çevrimiçi platformlar aracılığıyla yapılır. Öte yandan, girişim sermayesi ve melek yatırımı, tek bir yatırımcıdan veya bir grup yatırımcıdan daha büyük meblağlarda yatırım yapmayı içerir.
2. Yatırım miktarı: Kitle fonlaması kampanyaları birkaç bin dolardan milyonlarca dolara kadar değişebilirken, girişim sermayesi yatırımları genellikle 1 milyon dolardan 100 milyon dolara veya daha fazlasına kadar değişir. Melek yatırımcılar globalde genellikle 25 bin ila 100 bin ABD Doları arasında daha küçük miktarlarda yatırım yaparken Türkiye’de daha küçük miktarlarda da yatırım yapılabiliyor.
3. Eşitlik: Kitlesel fonlamada, yatırımcılar işletmede öz sermaye yerine genellikle bir ödül veya ürün veya hizmet için ön sipariş alırlar. Buna karşılık, girişim sermayesi ve melek yatırımcılar, yatırımları karşılığında genellikle işletmeden hisse senedi alırlar.
4. Kontrol ve katılım: Kitle fonlaması yatırımcıları genellikle yatırım yaptıkları iş üzerinde kontrole veya etkiye sahip değildir. Girişim sermayesi ve melek yatırımcılar ise genellikle yatırım yaptıkları işletmelerin yönetiminde ve karar alma süreçlerinde aktif rol alırlar.
5. Risk: Yatırımcılar genellikle daha az bilgili olduğundan ve ilgili riskleri tam olarak anlamayabileceklerinden, kitle fonlaması yatırımlarının genellikle girişim sermayesi ve melek yatırımlarından daha riskli olduğu düşünülür.
TÜRKİYE’DE KİTLE FONLAMA
Türkiye’de paya dayalı ve borçlanmaya dayalı kitle fonlama SPK tarafından düzenleniyor ve faaliyetleri izne tabidir. Ödül bazlı ve bağış bazlı kitle fonlama platformları ise SPK izni olmadan faaliyetlerini yürütebiliyorlar. Paya dayalı kitle fonlamaya yönelik düzenleme SPK tarafından 2019’da yapıldı ve ilk izinler de Nisan 2021’de verildi.
Aralık 2022 sonu itibariyle paya dayalı kitle fonlamada kümüle olarak 230 Milyon TL aşılmış durumda. Bu rakama kısa sürede ulaşılması ve yine bu alanda global boyutun 2023 yılı için 18 Milyar dolar öngörüldüğü dikkate alınırsa; ülkemizde ne kadar büyük bir potansiyelin olduğu da ortaya çıkıyor. İlk faaliyete başlamasından bugüne kadar ortalama aylık %32 büyüyen kitle fonlamasında büyüme hızı büyüme hızı dörtte biri olan % 8’e inse bile 2025 yılında 11,5 milyar TL’lik fonlamaya ulaşılacağı öngörülüyor. Borçlanmaya dayalı kitle fonlamanın potansiyeli düşünüldüğünde ise bu rakamın ulaşılması mümkün görünüyor.
Türkiye’de paya dayalı kitle fonlama lisansına sahip 8 şirket bulunurken, borçlanmaya dayalı kitle fonlama için lisans süreci devam eden platformlar da mevcut. Bu sayının giderek artacağından şüphe yok.
Ülkemizde kitle fonlamayı yatırımcı açısından incelediğimizde ilginç sonuçlar karşımıza çıkıyor. Türkiye’de kitle fonlamadaki yatırımcı sayısı Aralık 2022 itibariyle 14 bini aşarken, BİST yatırımcı sayısının 3,1 katı hızla büyüme gösteriyor. Ortalama yatırım tutarı ise aylık %14,3 büyüme ile 16 bin 113 TL’ye ulaştı. Bununla birlikte Türkiye’de kitle fonlama yatırımcıları ortalama 1,9 girişime yatırım yapıyorlar.
Rakamların sevindirici taraflarından birisi de yatırımcıların % 45’inin üç büyük kentin dışından olması. Bugüne kadar yapılan yatırımların %36’sı İstanbul, %14’ü Ankara ve %5’i İzmir’deki yatırımcılar tarafından gerçekleştirilirken, Kocaeli ve Bursa’nın %4’er, Antalya ve Konya’nın ise %2’şer dağılıma sahip olduğunu görüyoruz. Deprem felaketi öncesinde bölgedeki illerden de önemli miktarda kitle fonlamaya yatırım yapıldığı dikkat çekiyor. Kitle fonlamanın Anadolu tarafından sahiplenildiğini ortaya koyan bu rakamların, ülkemiz ekonomisi için de son dönemin en umut verici göstergelerinden biri olduğunu söyleyebilirim.