“Kitap Dünyamızın Acil 2022 Çağrısı” 

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK

Yaşanan gelişmeler bir süredir hem kâğıt hem hammadde hem matbaa ve taşımacılık hem de çeviri kitaplarda telif fiyatlarını artırıyor… Yayıncılık sektöründeki sıkıntılar artıyor. Kitap üretimi neredeyse durma noktasına geldi. Devam edenler maliyetlerdeki artışları kitap fiyatlarında yapılan ayarlamalarla okurlara yansıtmak zorunda kalıyor ve bu rakamları etiketlerde görüyoruz.

Türkiye Yayıncılar Birliği bu ortamda kitap dünyamızın karşı karşıya kaldığı kültürel yaşamın çoraklaşması tehdidine dikkat çekmek üzere geçtiğimiz günlerde kamuoyunu yayıncılık sektörünün sorunları hakkında bilgilendirme amacı ile “Kitap Dünyamızın Acil 2022 Çağrısı” yayınladı.

Çağrı’da şöyle deniliyor:

Devlet, birçok sektöre uyguladığı gibi, yayıncılık sektörüne destek ve teşviklerini artırmalı, dövize bağlı olarak aşırı yükselen hammadde ve telif maliyetlerimiz için acil ek kaynak yaratmalıdır.

Kitap kâğıdı ve hammadde tedarikinde dışa bağımlılıktan kurtulmanın önlemleri alınmalıdır.

Sektörde ağır kayıplara neden olan basılı ve dijital korsan yayın-dağıtımla mücadelede hızla sonuç alıcı adımlar atılmalı; dijital “pazar yerleri”ndeki korsan kitap satışının önüne geçilmesi için gerekli yasa güncellemesi acilen yapılmalı ve uygulanmalıdır.

Ülkenin her köşesinde kitabevlerinin açılmasını özendirici teşvikler getirilmeli, kitabevlerine belirli bir süre vergi ve sigorta muafiyeti tanınmalıdır.

Kitabevlerinin, zincir perakende ve e-ticaret firmalarıyla rekabet edebileceği adil bir ticari ortam hızla düzenlenmeli, e-ticaret firmalarının uyguladığı yıkıcı indirimlere izin verilmemelidir.

Kütüphanelerimiz yaygınlaştırılmalı, fiziki koşulları, donanımları güçlendirilmeli; sunduğu kitap sayısı, çeşidi ve niteliği artırılmalı; güncel kitaplarla zenginleştirmek için bütçeleri artırılmalıdır.

Yazarın yazma, yayıncının yayımlama ve okurun da dilediği kitabı seçme ve okuma özgürlüğü teslim edilmeli; yayımlama özgürlüğünün önündeki engeller derhal kaldırılmalıdır.

Yayınevlerinin, yazar ya da çevirmenlerin kitapları nedeniyle yargılanmasından; açık ya da örtülü sansür uygulamalarından hemen vazgeçilmeli; Muzır Kurulu’nun tanımı ve işlevi sektörümüzün katkısıyla yeniden belirlenmelidir.

Öğretmenlerin ihtiyaç duyduğu yardımcı kaynakları ve edebiyat kitaplarını zorunlu tutmadan öğrencilerine önermelerine olanak sağlanmalı; bunun için teşvik edilmelidirler.

Millî Eğitim Bakanlığı, 5. ve 6. Ulusal Yayın Kongrelerinde alınmış kararlar gereğince, düzenleyici konumuna geçip yayıncılıktan tamamen çekilmelidir.

Tüm kamu kuruluşları ve yerel yönetimler, asıl görevi olan kültürel, sanatsal ve bilimsel üretimi destekleyici misyonunu üstlenmeli, yayınevlerinin rakibi olmamalıdır.

Kitap ve okuma edimi hiçbir nedenle ve hiçbir alanda (eğitim, hukuk vb.) ceza unsuru olmamalı; bu konudaki uygulamaların ceza hukukundan çıkarılması sağlanmalıdır.

Öğretim programları, eğitim araç gereçleri ve tüm eğitim ortamları okuma kültürünü destekleyecek ve geliştirecek şekilde, çocuğun gelişim evrelerine uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.

Basılı kitaplarda olduğu gibi farklı okuma ihtiyaçlarını karşılayan e-kitap, sesli kitap, veritabanları, eğitim portalları ve diğer hibrit çözümlerin üretiminin yaygınlaşması için yüzde 18 KDV kaldırılmalıdır.

Engelli okurların yararlanması için telif haklarını koruyan, abonelikle işleyen yüksek güvenlikli dijital kitaplıkların kurulması için yapıcı işbirlikleri ve destekler geliştirilmelidir.

Sosyal medya içerik üreticilerine KDV istisnası ve yüzde 15 gelir vergisi uygulanırken; yazar, çevirmen, editör ve illüstratörlerden yüzde 17 gelir vergisi ve yüzde18 KDV uygulaması adil değildir ve muafiyet getirilmelidir.

Küresel iklim kriziyle mücadele ve uyum kapsamında, yayıncılık sektörünün verilerinin toplanması, iklim risklerimizin saptanması ve gerekli dönüşümlerin sağlanarak takibi için acil destekler yaratılmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hamburg izlenimleri 22 Kasım 2024
Benim Yalvaç’ım(*) 01 Kasım 2024