Kısa vadeli karmaşa
Global piyasaların yine karıştığı günlerden geçiyoruz. Birkaç kritik gelişme piyasaların kötümser bir gözlük takmasına neden olmuş görünüyor. Öncelikle Fed’in yaptıkları kadar kritik ve hatta daha önemli bir adım olan mali paketin temmuz ayında sona ermesi ve fakat iki partinin yeni bir paket üzerinde uzlaşamadığını gördük. Trump’ın Yüksek Mahkeme’de bir vefat dolayısı ile boşalan koltuğa atamanın secim sonrasına bırakılmayacağını söylemesi de anlaşma ihtimalini neredeyse sıfıra indirdi. Dolayısı ile tüketim harcamaları açısından kritik birkaç aylık dönem kamu transferleri söz konusu olmadan gerçekleşecek. Fed ve kamu maliyesinden devamlı destek yani genişleyici adımlar bekleyen politikalar açısından olumsuz bir durum.
İkinci gelişme ise elbette Covid vakalarında görülen artışlar ve hükümetlerin buna yönelik ekonomiyi negatif etkilemesi mümkün önlemleri tartışması. Bu hafta açıklanan hizmet PMI’ları Fransa ve Almanya’da aktiviten yeniden yavaşladığını gösteriyordu. İmalattaki toparlanma ise Çin gibi sayılı birkaç ülke dışında bir platoya gelmiş durumda. Tüketicilerin yeniden çekimser davranmaya başlaması büyümenin hız kaybetmesi anlamına gelecektir. Öte yandan ABD seçimleri de yakın tarihin en kaotik secimi olmaya aday görünüyor. Biden’ın açık ara farkla kazanması senaryosu hariç her türlü senaryo karışıklığa neden olabilir. Trump bir kez daha oy çokluğu ile değil de seçiciler kurulu marifeti ile kazanırsa Demokrat seçmenin isyan edeceğini söylemek yanlış olmaz. Biden az bir farkla zafer ilan ederse Başkan Trump hile olduğu iddiasını yargıya taşıyacaktır ve tabanı da tepki gösterebilir. Kısacası 4 Kasım’da her şeyin süt liman olma ihtimali zayıf görünüyor. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan Biden-Trump açık oturumu ilginç olacak.
Öte yandan potansiyel bir olumlu gelişme de var. Seçime az bir süre kala Trump aşı konusunu düzenli olarak gündeme getiriyor. Elbette seçim malzemesi olarak kullanılması bir sorun ancak FDA onayı aldıktan sonra seçim öncesi piyasaya çıkmasını bir sorun olarak görmüyorum. Yine de Fed’in varlık alımları gibi aşı da “gerçekte olan ve piyasanın olduğunu sandığı” şeklinde özetleyebileceğim 2 açıdan değerlendirilmeli. İlk yaklaşım insanların aşıya temkinli bakacağını, olası etkinliği ve aşılanma oranları üzerinden değerlendirildiğinde işlerin hemen normalleşemeyeceğini iddia ediyor.
Piyasanın yaklaşımı ise çok daha keskin olacaktır. Hastalık nedeni ile teknoloji hisseleri sert yükseldi. Aşı piyasaya çıktı açıklaması ile beraber Nasdaq “diğerlerine oranla” daha zayıf bir performans gösterecektir. Öte yandan en çok satışa uğrayan sektörler; havayolları, cruise, restoranlar, oteller ve casinolar en hızlı ve sert tepki verecek sektörler olacaktır. Ancak bir noktada realite ve fantezi (Fed konusunda olduğu gibi) birleşeceğinden bu sektörleri yatırım değil trade fırsatı olarak görüyorum. Elbette aşı haberi değerli metaller açısından da negatif. Normalleşme gerek para gerek mali politikada genişleme ihtiyacının daha azalması anlamına geliyor. Değerli metalleri sadece Fed bilançosu üzerinden alanlar bu durumda satışa geçecektir.