Kısa Çalışma Ödeneği - 1: Sorunlar ve Öneriler

Numan Emre ERGİN
Numan Emre ERGİN PERSPEKTİF

Covid-19 salgını nedeniyle ekonomide yaşanan dar boğazları aşmak adına, 7226 sayılı Kanun’la 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu (İSK)’na eklenen geçici 23. madde ile bu Kanun’un Ek-2 maddesinde düzenlenen kısa çalışma ödeneğine başvuru şartları nispeten kolaylaştırılmıştır. Kısa çalışma kapsamında, işçilere kısa çalışma ödeneği ve Genel Sağlık Sigortası primleri ödenmesi hizmetleri sağlanmaktadır. Kısa çalışma ödeneğinin uygulanmasına ilişkin detaylar, 30.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik)’te düzenlenmiştir.

İSK’ye göre; genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, iş yerinde 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir. Kısa çalışma ödeneğinin süresi belirtilen 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma süresi kadardır. Yönetmelik’te kısa çalışma, iş yerinde uygulanan çalışma süresinin, iş yerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması olarak tanımlanmıştır. Bu durumda, örneğin 6 gün çalışan bir iş yerinde 4 gün veya daha az bir çalışma yapılmaya başlanmışsa kısa çalışma başvurusu yapılabilecektir.

Kısa çalışma halinde İşsizlik Sigortası Fonundan doğrudan işçiye kısa çalışma ödemesi yapılır. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi gerekir. Diğer taraftan, 7226 sayılı Kanun ile bu şartta kolaylık sağlanmıştır. Bu durumda, Covid-19 nedeniyle kısa çalışma başvurusu yapılabilmesi için aşağıdaki koşulların sağlanması gerekmektedir.

1) İşverenlerin, kısa çalışma ödeneğinden yararlanacak çalışan listesiyle birlikte İşkur’a başvuru yapması,
2) Başvurudan yararlanacak işçinin kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son 3 yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması,
3) İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması,
4) Kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı İş Kanunun 25.1.II maddesindeki sebepler (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması.

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Ödemeler üzerinden damga vergisi kesintisi yapılmaktadır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödemesi, 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini (2020 yılı için 4.381 TL) geçemez. Bu durumda, asgari ücretli bir çalışana ödenecek kısa çalışma ödeneğinin tutarı aylık 1.752 TL olacaktır. Diğer taraftan, zorlayıcı nedenle çalışılmayan sürede işveren çalışanlara İş Kanunu uyarınca 1 hafta süreyle yarım ücret ödemektedir. Kısa çalışma ödemesi bu 1 haftalık süreden sonra başlamaktadır. Kısa çalışma yapılan süreler için, kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler adına SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile eksik gün gerekçesi “18-Kısa Çalışma Ödeneği” olarak bildirilecektir.

İSK Ek md. 2’de yer alan “Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülür” ifadesi ile “Bu maddede yer alan kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir” ifadesi kafa karıştırıcıdır. Zira, bu ifadelerde “ödeneğin” “süreden” düşüleceği yazmaktadır. Yani elmalarla armutlar kıyaslanmıştır. Bu ifadeyi, “kısa çalışma ödeneğinden yararlanılan süreyi işsizlik ödeneği süresinden düşülür” şeklinde anlamak gerekir, zira kısa çalışma ödeneği tutarı işsizlik ödeneği tutarından yüksektir. Yönetmeliğin 7/8. maddesindeki “Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçi, işsizlik sigortasından yararlanmak için 4447 sayılı Kanunda öngörülen koşullar gerçekleşmeden işsiz kalırsa, kısa çalışma ödeneği aldığı süre düşüldükten sonra, daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar işsizlik ödeneğinden yararlanır.” açıklaması bu yorumumuzu desteklemektedir.

Diğer bir tartışma konusu, işverenin kısa çalışma ödemesi alan işçiye maaşının geri kalan kısmını (tamamlama ödemesi) ödeyip ödeyemeyeceğidir. Kısa çalışma ödeneğinin ne zaman kesileceği Yönetmeliğin 9. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâh altına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir. Bu düzenleme, daha ziyade iş yerindeki faaliyetin tamamen durdurulması haline yönelik olup işçinin başka bir yerde çalışması veya başka bir gelir elde etmesi halinde iki farklı gelir elde etmesini önlemeyi amaçlamaktadır. Diğer taraftan, ister tamamen ister kısmen faaliyetin durduğu dönemde işverenin işçiye tamamlama ödemesi yapmasını yasaklayan bir durum yoktur. Bu durumda, işçiye hem kısa çalışma ödeneğinin hem de işverence maaşının geri kalan kısmının ödenmesine 7226 sayılı Kanunundaki düzenlemenin amacını da dikkate alarak imkan tanımak gerekir.

Yukarıda özetlediğim kısa çalışma ödeneği uygulamasının efektif hale getirilmesi için aşağıdaki düzenlemelerin yapılmasını öneriyorum.

1- Yüz binlece işletmenin milyonlarca çalışan için kısa çalışma başvurusu yapması beklenmektedir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan 2019-2023 Stratejik Plan’a göre Bakanlıktaki müfettiş/denetçi sayısı 1105’tir. Bu sayıdaki müfettişin başvuruları kısa sürede sonuçlandırması mümkün değildir. İçinde bulunduğumuz bu olağanüstü dönemde hızlı hareket edilmesi ekonominin çarklarının dönmesi için elzemdir. Bu nedenle, ya başvuru şartları arasında bulunan iş müfettişlerinin uygunluk testi Covid-19 başvuruları açısından uygulanmamalıdır veya bu test başvuru şartı olarak değil, başvuru sonrası denetim olarak düzenlenmelidir.

2- Ödenekten sadece işçiler değil berber, kuaför, lokanta vb. işleten küçük esnaf da yararlandırılmalıdır.

3- Kayıt dışı çalışan ve çalıştıkları iş yerleri salgın nedeniyle kapandığı için işsiz kalanlar için de bu olağanüstü dönemde geçici bir fonlama mekanizması oluşturulmalıdır.

4- Cumhurbaşkanı yasada kendisine verilen yetkiyi kullanarak kısa çalışma ödeneği süresinin işsizlik ödeneği süresinden mahsubunu kaldırmalıdır.
Sonraki yazımda konuyu vergisel açıdan değerlendireceğim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar