Kırmızı ette üretim artarken ithalata gerek var mı?

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Kırmızı ette fiyat artışı ve ithalat yine gündemde... Artan yem maliyetlerine bağlı olarak dana karkas etin kilosu bazı bölgelerde 100 liraya ulaştı. Bu fiyat artışı keyfi değil. Son bir yılda süt yemindeki fiyat artışı ortalama yüzde 122, besi yemindeki artış yüzde 130 oldu. Bu sadece yem fiyatlarındaki artış… Diğer girdi fiyatları, yüksek maliyetler eklendiğinde bu zamlar kaçınılmaz. Ayrıca çiğ sütten para kazanamayan üreticilerin uzun zamandan beri süt ineklerini keserek sektörden çekildikleri gerçeğini de unutmamak gerekir. Bu nedenle hayvan varlığında da bir erime var.

Kurban Bayramı öncesinde yüksek fiyatlar gerekçe gösterilerek birileri ithalat yapmak istiyor. Et ve Süt Kurumu da (ESK) yaptığı açıklama ile ithalat sopasını gösterdi. Kurum, 6 Mayıs’ta yaptığı “Kamuoyu Açıklaması”nda şu bilgilere yer verdi: “Et fiyatları üzerinde Ramazan ayının son günlerinde başlayıp günümüze kadar devam eden spekülatif fiyat hareketleri, Kurumumuz tarafından yakından takip edilmektedir. Arz kısıtlaması yaparak piyasada fiyat yükselişi beklentisi oluşturmak, hem üreticiye hem de tüketiciye zarar vermektedir. Kurumumuz kırmızı ette arz güvenliğini ve fiyat istikrarını sağlamak için gerekli araçları kullanacaktır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

ESK bu açıklaması ile üretimdeki maliyet artışlarını görmezden gelerek doğrudan üreticiyi suçluyor. Fiyat artışının spekülatif olduğunu ve üreticilerinin arz kısıtlaması yaptığını yani kesime gelen hayvanları kestirmediğini iddia ediyor. Arz güvenliği ve fiyat istikrarı için gerekli araçların kullanılacağını söylüyor. Bugüne kadar gerekli araçtan anladıkları ithalat. Yani üreticiye ithalat sopasını gösteriyor. Peki ithalat çözüm mü, yoksa birilerine rant sağlamak için mi yapılıyor

İthalatın çözüm olmadığı biliniyor

Türkiye, benzer bir süreci 2009 yılında yaşadı. Ülkede 2007 ve 2008’de etkili olan kuraklık nedeniyle yem fiyatları yüzde 100’den fazla arttı. Çiğ süt fiyatları ise o dönemde yarı yarıya düştü. Kilosu 7-8 lira olan kırmızı et fiyatı 2009’un sonuna gelindiğinde 16-17 lira oldu. Çözüm olarak ithalat yapıldı. Defalarca yazdığımız için uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Türkiye, 2010 yılından bu yana 12 yıldır kırmızı et, besilik hayvan, kasaplık hayvan, kurbanlık için canlı havyan ithalatı yaptı. Bugün geldiğimiz noktada herkes yine kırmızı et fiyatının yüksek olmasından şikâyetçi. Yine yoğun bir ithalatla fiyatın düşürülmesi hedefleniyor. Artan maliyetler nedeniyle fiyatın yükseldiği gerçeği göz ardı ediliyor.

Hiçbir üretici kesim zamanı gelmiş hayvanı fiyatlar artsın diye bekletmez, bekletemez. Bekledikçe hem yem maliyeti hem de et kalitesi nedeniyle zarara uğrar. Biz daha bunu anlatamadık. Ya da anlamak istemiyorlar. Birilerine para kazandırmak için ithalat yapacaklar.

Son 12 yılda ithalata ödenen para 10 milyar doları buldu. Bir o kadar daha ödeseniz bu fiyatları yine de düşüremezsiniz. Kaldı ki ithalat da kolay değil. Ucuz değil. “Dünyanın en pahalı eti Türkiye’de tüketiliyor” yalanı da bugün ithalat için gerekçe olmaktan çıktı. Dünyadaki fiyatlar Türkiye’den düşük değil.

ESK, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) yaptığını mı yapacak? Ofis, dışarıdan ithal ettiği buğdayı, ekmeğe zam yapmamaları şartı ile un sanayicilerine, ekmek üreticilerine ucuza veriyor. Arpa ve mısırı yeme zam yapılmasın diye yetiştiriciye, yemciye ucuza veriyor. Aradaki fark Hazine’ye yani bizlere zarar olarak yazıyor. ESK da dışarıdan et veya hayvanı pahalıya alıp içeride ucuza mı satacak? Böyle bir uygulama üretimi tamamen bitirir.

Kırmızı et üretim verileri ne kadar gerçekçi?

Kırmızı et fiyatları gündemdeyken Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2 yıl aradan sonra nihayet kırmızı et üretim verilerini açıkladı. (Buna ilişkin haberi Dünya gazetesinin internet sitesinde www.ekonomim.com ve www.tarimdunyasi.net sayfamda paylaşmıştım.Sosyal medyadan okumayanlar için tekrar özetleyerek paylaşıyorum.)

Metodoloji (hesaplama yöntemi) değiştirilerek yapılan hesaplama ile 2001 ile 2019 yılları arasındaki üretim verileri de güncellendi. Yapılan güncelleme ile bazı yıllar kırmızı et üretimi yüzde 100’ün üzerinde artarken 2001-2019 döneminde üretim ortalama yüzde 48.1 oranında artırılmış oldu.

TÜİK son olarak 20 Şubat 2020’de kırmızı et üretim istatistiklerini açıkladı. Yayınlanan son veriler 2019 yılı 4. çeyreğine yani Ekim-Aralık dönemine ait verilerdi. O dönemde 2019 yılı kımızı et üretimi 1 milyon 201 bin ton olarak açıklanmıştı. Yapılan son güncelleme ile 2019 yılı üretimi 1 milyon 740 bin tona revize edildi.

TÜİK, 20 Şubat 2020’de 2019 verisini açıkladığında şöyle bir duyuru yaptı: ” Çeyrek dönemler halinde yayımlamakta olan kırmızı et üretim istatistikleri, metodoloji değişikliği nedeniyle yıllık olarak yayımlanacaktır. Bu kapsamda 2020 yılına ait veriler 2021 yılı Şubat ayı içerisinde yayımlanacaktır.”

Veriler 26 ay sonra açıklanabildi

Fakat, Şubat 2021’de bu açıklama yapılamadı. Neden açıklanamadığı ise yine TÜİK tarafından kamuoyuna yapılan duyuruda şöyle ifade edildi: “TÜİK tarafından kesimhane ve kesimhane dışı kesimleri kapsayacak biçimde kırmızı et üretimine ilişkin istatistikler üretilmekte ve yayımlanmaktadır. Kırmızı et üretimine ilişkin mevcut metodolojinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda Ulusal Veri Yayınlama Takvimine göre 25 Şubat 2021 tarihinde saat 10:00’da yayımlanması planlanan “Kırmızı Et Üretim İstatistikleri, 2020″ haber bülteni ileri bir tarihe ertelenmiştir. Bültenle birlikte revizyona ilişkin metodoloji dokümanına da yer verilecektir.”

Son verinin açıklanmasından bu yana 2 yılı aşkın bir süre (26 ay) geçtikten sonra 6 Mayıs 2022 tarihi itibariyle 2020 ve 2021 yılı kırmızı et üretim verileri nihayet açıklandı.

Yöntem değişti üretim 2 milyon tona dayandı

Kırmızı ette hesaplama yöntemi değiştirilince 2021 yılı üretimi 2 milyon ton sınırına dayandı. TÜİK’in “Kırmızı Et Üretim İstatistikleri, 2020-2021” başlığı ile yayınladığı haber bültenine göre, Türkiye’nin kırmızı et üretimi 2021 yılında yüzde 9,3 artarak 1 milyon 952 bin 38 ton oldu.

Kırmızı et üretim tahmini, Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırması’ndan elde edilen demografik verilere dayalı olarak belirlenen "Kasaplık Güç Oranı" ile hesaplanan "iç popülasyondan kesilen hayvan sayısı" ile "ithalattan kesilen hayvan sayısı"nın ortalama karkas ağırlıkları ile çarpılması suretiyle elde edildiği belirtilen bültende yer alan üretim verileri şöyle: “Buna göre 2020 yılında 1 milyon 785 bin 952 ton olan kırmızı et üretimi, 2021 yılında yüzde 9,3 artarak 1 milyon 952 bin 38 ton olarak tahmin edildi. Bu kapsamda bir önceki yıla göre sığır eti üretimi yüzde 8,9 artarak 1 milyon 460 bin 719 ton, koyun eti üretimi yüzde 11,7 artarak 385 bin 933 ton, keçi eti üretimi yüzde 4,5 artarak 94 bin 555 ton, manda eti üretimi ise yüzde 28,6 artarak 10 bin 831 ton oldu.” 

Kırmızı et üretimi ve değişim oranları

TÜİK verilerine göre, son 10 yıla ilişkin kırmızı et üretim tahminleri incelendiğinde, toplam kırmızı et üretiminin 2012 yılında 1 milyon 67 bin 553 ton iken 2021 yılında 1 milyon 952 bin 38 tona ulaştı. 2021 yılı için 1 milyon 952 bin 38 ton olarak tahmin edilen toplam kırmızı et üretiminin yüzde 74,8'ini sığır eti, yüzde 19,8'ini koyun eti, yüzde 4,8'ini keçi eti ve yüzde 0,6'sını manda eti oluşturdu.

Eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, konuşmalarında, televizyon programlarında Türkiye’nin canlı hayvan ve et ithalatına ihtiyacı kalmadığını belirtirken kırmızı et tüketiminin 1 milyon 350 bin tondan 950 bin tona düştüğünü ifade etmişti. Pandemi döneminde turist sayısındaki düşüş, ev dışı tüketim yerlerinin kapalı olması nedeniyle kırmızı et tüketiminin yüzde 30 azaldığı tahmin ediliyordu.

Artan yem fiyatları nedeniyle çok zor durumda kalan besicilerin bu işi bıraktıkları ve besi işletmelerinin yüzde 30-40 kapasite ile çalıştıkları belirtilirken açıklanan kırmızı et üretim verilerinin ne kadar gerçekçi olduğu mutlaka tartışılması gerekiyor. Diğer taraftan bu kadar et üretimi varsa et fiyatlarının neden bu kadar yükseldiği de yine üzerinde durulması gereken bir durum. TÜİK’in birçok verisinde olduğu gibi yaşananlarla açıklanan veriler örtüşmüyor.

Üretimde büyük revizyonlar yapıldı

TÜİK’in yayınladığı verilere ve açıklamalara bakıldığında 2001 yılından bu yana kırmızı et üretim verilerinde ciddi revizyonlar yapıldığı görülüyor. Başlangıç kabul edilen 2001 yılında 435 bin 778 ton olan kırmızı et üretimi yüzde 79,8 artışla 783 bin 341 tona revize edildi. En yüksek revizyon 2003 yılı için yapıldı. Türkiye’nin 2003 yılı kırmızı et üretimi 366 bin 962 ton olarak açıklanmışken yapılan yeni revizyonla bu üretim yüzde 106 artışla 755 bin 880 tona revize edildi. 2009 yılında ise 412 bin 621 ton olan kırmızı et üretimi yüzde 105 güncelleme ile 846 bin 939 tona güncellendi.

Üretim miktarındaki en düşük revizyon ise 2015 yılına ait. 2015 yılında 1 milyon 149 bin ton olan üretim yüzde 3,3 oranındaki revizyonla 1 milyon 187 bin tona çıkarıldı. 2018’de yüzde 48,5 ve 2019 üretimi de yüzde 44,9 oranında artışla revize edildi. 2001-2019 döneminde ortalama mutlak revizyon oranı yüzde 48,1 oldu.

Özetle, kırmızı ette ciddi bir sorun var. Fiyatlar artıyor. Tüketicinin et tüketmesi için fiyatların düşürülmesi gerekiyor. Fakat, bunun yolu ithalat değil. Bunun yolu üretimi artırmak, üreticiyi desteklemek ve üretimi sürdürülebilir kılmaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar