Kirli siyaset, kirli savaş...
Ukrayna-Rusya savaşı, İsrail'in Gazze operasyonları ve ABD Başkanlık seçimi; Üçünü birbirinden ayırmak mümkün değil.
Amerikan siyaseti çok kirli; Son örnek, isimleri Demokrat Parti ile özdeşleşen Kennedy ailesinden geldi; Kasım ayındaki seçimler için "bağımsız Başkan adayı" olan Robert F. Kennedy Jr., geçen hafta sürpriz bir açıklama ile adaylıktan Cumhuriyetçi aday Donald Trump lehine çekildi. Oysa aynı Kennedy daha üç ay öncesine kadar "hiçbir şart altında Trump'a destek vermem mümkün değil" diye açıklama yapıyordu. Kennedy'nin bu ani dönüşü elbette beraberinde pek çok soru işaretini de getirdi; Trump'ın kazanması halinde yönetimde üst düzey bir görev için anlaşıp anlaşmadığı sorusu en öne çıkanı. Türkiye de geçen yılki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde benzer süreçleri yaşamamış mıydı? Sadece bakanlıklar ve üst düzey bürokrat atamalar değil, "paranın da" siyasi pazarlıklara dahil olduğu seçimleri yakın zamanda çok gördü Türkiye.
Kennedy'nin Trump tarafına geçmesi Demokratlar açısından şok olsa da, Kennedy ailesinin kalan üyelerinin açıklaması durumu bir nebze olsun dengelemiş gibi; Robert Kennedy JR'ın kardeşleri ve kuzenleri ortak bir açıklama yaparak, kendilerinin Demokrat Parti değerlerine bağlı olduklarını, seçimlerde de Demokrat aday Kamala Harris'i destekleyeceklerini duyurdular.
Elon Musk'ın "ilginç" finansörleri
ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken en çok tartışılan konulardan biri de sosyal medya platformu "X"; Amerikalı girişimci Elon Musk, 2022 yılında 44 milyar dolara satın aldığı Twitter'ın ismini değiştirip "X" yapmıştı. Şimdilerde X, Amerikan seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Trump'a verdiği destekle anılıyor. Elon Musk'ın bizzat Trump'a destek çıkan paylaşımları bir tarafa, kullanılan özel bir algoritma ile X kullanıcılarının önüne sürekli Trump kampanyasının ve destekçilerinin -reklam değil- paylaşımlarının çıkması tartışılıyor.
İşin daha ilginç tarafı, Elon Musk'ın 2022'de o 44 milyar doları nereden bulduğunda gizli; Geçen hafta bir mahkeme kararı nedeniyle Musk, Twitter'ı satın almak için kimlerden mali destek bulduğunu açıkladı. X'in mali destekçileri arasında en dikkat çekeni bir Suudi Prensi ile iki Rus oligark; Prens Alwaleed Bin Talal Bin Abdülaliz Alsaud ile Putin'e yakın iki Rus oligark Petr Aven ve Vadim Moskovich'in oğulları.
Sizin de aklınıza hemen Trump'ın Başkanlık döneminde Suudi Arabistan'da Kraliyet ailesi üyeleriyle yaptığı kılıç dansı ile yine Putin hakkında yaptığı olumlu açıklamalar gelmedi mi? Bu durum, uluslararası politikanın sosyal medya ile birleşip, siyasete nasıl etki ettiğinin somut kanıtı gibi.
Kirli savaş...
Siyaset ve sosyal medyadaki bu kirliliğin dünyanın gözü önünde cereyan eden iki sıcak çatışmaya da yansıması kaçınılmaz elbette;
UKrayna, Rusya ile olan savaşına "din unsurunu" da dahil etmiş durumda. Ukrayna Lideri Zelensky'nin sosyal medya paylaşımlarında Fener Rum Patriği için "Ekümenik" sıfatını kullanıyor olması bunun işareti. Aynı Patrik, Ukrayna meselesinin çözümü için İsviçre'de düzenlenen, savaşın diğer tarafı Rusya'nın davet edilmediği barış konferansına da katılmamış mıydı? Türkiye Cumhuriyeti yasaları uyarınca Fener Rum Patriği İstanbul-Fatih Kaymakamlığı’na bağlı olduğu düşünüldüğünde, Patrik'in İsviçre seyahatinin mevcut Türk hükümetinin bilgisi dışında yapıldığını düşünmek mümkün mü?
Moskova'nın son dönemde AK Parti hükümetine tavrını da, Rusya Devlet Başkanı'nın Türkiye ziyaretinin "yılan hikâyesine" dönmesini de, Çeçenistan ziyareti sırasında çatışma sahasında elde edilen Ukrayna silahlarının arasında, üzerine bir de Türk bayrağı koyarak, Türkiye'den gönderilenlerin sergilenmesini de açıklayan bir durum aslında bu.
İsrail'in soykırıma varan Gazze operasyonunu ise, artık sadece "kirli" kelimesi ile anlatmak mümkün değil. Tüm insani değerlerin hiçe sayıldığı bir durum yaşanıyor Gazze'de. Filistin meselesine Cumhuriyetçilere karşı daha duyarlı olduğu iddia edilen Demokrat Parti'nin Başkan adayını resmileştirdiği Kongre'de ise, Hamas'ın 7 Ekim 2023'de rehin aldığı bir İsrail vatandaşının ailesi konuşturuluyor, ama Gazze'de yaşananları ilk elden anlatabilecek hiç bir Filistinli kürsüye gelmiyor. Filistinlilerin yaşadıkları, suya sabuna pek dokunmadan, "duyarlılık gösteren" Amerikalı siyasetçiler tarafından anlatılıyor.
Dünya giderek kirleniyor...