Kiraz çiçek açar, Türk bakar
Dünya kiraz haritasına bakın… Anadolu, kiraz üretiminde açık ara dünya lideri. Sakura Zensen adlı kiraz bayramıyla bütün dünyanın ilgisini şu anda üzerine toplayan Japonya, ilk 20’de dahi yok. Kiraz çiçek açma festivali için Japonya’nın 11 kentine akın eden 500 bin turist içinde bizim sosyete de olmuştur geçmişte.
Benzer durumu fındıktan biliyoruz. Küredeki fındığın üçte ikisi bizde üretilir ama borsası Almanya’dadır, fiyatını Frankfurt belirler. İncir, kayısı farklı mı? Peki, Japonların Sakura Zensen ile küreselleştirdiği kiraz bayramında bizim beceremediğimiz nedir? Japonlar kirazın çiçek açmasını hayata dair yeni başlangıç dönemi yapan efsane öyküler üretmişler. Şölenler düzenlemekle yetinmeyip yeni işe başlama, evlenme tarihlerini hatta okul tatillerini Sakura Zensen’e göre ayarlamışlar. Amerika, Kanada, Almanya hatta Filipinler de onları örnek almış. Biz hariç…
Kiraza dair her şeyi bilen Japonlar bu festival ile ülke tanıtımı yanı sıra turizm gelirlerini patlatırken “Turkey; Discover the Potential” sloganıyla bizim yaptığımız nedir dersiniz? Söyleyeyim; hemen hemen hiç…
40 ziraat fakültemizde ayağına çamur değmeden emekli olan hocalarımız dâhil bizde kirazın yöresel envanterini bilen, kiraz ağaçlarının hangi yöremizde ne zaman çiçek açtığından haberdar insanımız yok.
Turizmciler? Onların işi gücü deniz, kum, güneş… Her şey içinde modelleriyle turist sayısıyla övünmek… İstanbul lale ile bezenmiş şimdilerde…
2010 Türk-Japon yılı için Tokyo’ya hediye 100 bin fidan göndermeye kalktık, 400 yıl önce bir kasa lale soğanıyla ülkesinde lale tarımını başlattığımız Hollanda’dan izin almak zorunda kaldık. Şimdi Japonya’ya cari açık (akıl açığı okunur) turları düzenliyoruz kiraz çiçeği görmek için… Sorum şudur; Allah bize kirazı verdi de aklı mı esirgedi? Yoksa konfor alanı içinde tüketimle uyuşturulmuş halimiz mi bu duruma sebep?