Kim korkar acemi eğitmenden?
Doğrusunu söylemek gerekirse ben şahsen korkarım…
Düşünsenize, spora gidiyorsunuz ve eğitmeniniz acemi birisi ve onun verdiği talimatlara göre çalışıp yaptıklarınız sonucu, sakatlık yaşıyorsunuz.
Olmaz demeyin örnekleri var…
Yabancı dil öğrenmeye çalışıyorsunuz diyelim. Eğitmeniniz, öğretmeye çalıştığı dili defter kitap arasından öğrenmiş, telaffuzu kendi ana diline yakın, özgün deyişlerden haberi yok ve size o dili öğretmeye çalışıyor.
Sonuç, boş yere zaman, para harcamak ve ben bir türlü bu dili öğrenemeyeceğim kâbusu.
Bu açıdan dış ticaret eğitimlerine baktığımızda ne göreceğiz?
Çok mu farklı bir durum var orada?
Son zamanlarda Linkedin üzerinde bu konuya eğilip yazan ve yorum yapan deneyimli eğitmenler, danışmanlar var ki çok da haklılar.
Çünkü söyledikleri de maalesef sık karşılaştığımız bir hayli gerçeği yansıtıyor.
Eğer dış ticaret eğitmeniniz veya danışmanınız sizi eksik veya yanlış yönlendirirse, cüzdanınızın zedelemesi bir kenara, itibarınızın zedelenmesi size daha büyük kayıp verdirir.
Yıllar önce bir eğitim duyurusunun başlığında “Teslim şekillerine göre ödeme şekilleri” başlığını gördüğümde, böyle bir bağlantı nasıl kurulur diye epeyce düşünmüştüm.
Bu her iki başlık da dış ticaretin önemli konuları olsa da birbirlerini nasıl etkiler acaba?
FOB satarsan şu ödeme şeklini kullan, DAP satarsan bu ödeme şeklini kullan mı derler?
Bir paylaşımda, “Konteyneri yakından görmemiş ihracat danışmanı” ifadesini okuduğumda nasıl gülmüştüm inanamazsınız çünkü böylesi kişilerle karşılaşmışlığım var.
Gittiğim işletmelerden birisinde karşılaştığım birisi, “On üç yıllık dış ticaret hayatım var” diyerek hep yaptığı bir hatayı savunmuştu. Çalışmalarımıza katılan ikinci kuşak yöneticiye INCOTERMS yayınının son geçerli kopyasını nereden alabileceğini söylemiş ve bir dahaki toplantıya getirmesini rica etmiştim. O kopya erkenden gelmiş olmalı ki belirli bir kişi benim işletmeye geldiğim günlerde hep başka işleri olduğu için toplantıya katılmıyordu.
Sözün özü kısa olsa gerek…
Dış ticaret mesleğinin, birçok meslek gibi usta çırak ilişkisi ile öğrenilmesi gerekir.
Defter, kitap sayfalarında, dershane sıralarından bu iş öğrenilmez ancak ışık alınır.
Konteyner tozu yutmadan, gümrük mekânlarında güneşi yemeden, kamyoncunun çıkan rotuna takılmadan, bankaya uygun olmayan evrak verip akreditif rezervi yemeden velhasıl bu işin eziyetini çekmeden usta olunmaz, eğitimci hiç olunmaz, danışman ise asla olunamaz.
Eğitime katılacaksanız, eğitimcinizin geçmişine, deneyimine bakın diyen aklı başında kişilere kulak verin.
Danışmanlık alacaksanız mutlaka ve mutlaka, daha önce çalışmış oldukları, danışmanlık verdikleri firmaların referanslarını isteyin onları arayın, etraflıca konuşup yorum toplayın.
Size ihracat garantisi verenlere şüphe ile bakınız.
Ellerinde hazır bir müşteriniz yoksa böyle bir garanti olması mümkün değildir.
Eğitimci ve/veya danışmanın geçmişini araştırmadan vereceğiniz paranızın boşa gitme ihtimali oldukça yüksektir.
Bu konuyu tartışmaya açan, kendine güvenen dostlara selam olsun…