Kilim Mobilya’nın inovasyonu
İsveç’teki bir inovasyon şirketinin teknolojisi ile ileriye doğru atılan adım çarpıcı ancak bizim ülke olarak kârlılığımızı artıracak inovatif ürünler konusunu bir kez daha düşünmemizi gerektiriyor. Kilim Mobilya’nın 47’nci yılına damgasını vurmasını planladığı “Kilim Klik” teknolojisi, şirket açısından çok önemli bir rekabet gücü sıçraması yaratmaya aday. Bunun nedeni, sadece minimal tarzda özel tasarlanan ürünlerin kurulumunun 10 kata kadar kısalan sürede yapılabilmesi ve kolaylaşması değil; montaj sürecinin mükemmelleştirilmesi ile ürünün nihai noktasında yerini almasıyla ilgili sürecin üretim sonrası aşamasının mükemmelliğinin yükseltilmesini sağlıyor. Mobilyalar herhangi bir alet ya da bağlantı aparatı kullanmadan monte edilebiliyor. Bu teknoloji, kurulum esnasında hem mobilya montaj ekipleri hem de nihai tüketici için kolaylık yaratıyor; kurulum için uzmanlık ihtiyacını ortadan kaldırırken vida izleriyle ya da montaj hatalarıyla ürünün tasarım değerini yitirmesini de engelliyor. Mobilyaların herhangi bir alet ya da bağlantı aparatı kullanmadan kurulumunu sağlayan Kilim Klik ile özellikle raf, kitaplık, komodin, televizyon ünitesi gibi kutu formundaki ürünlerde minifix, harici kavela, dübel, tornavida gibi malzeme kullanımını ortadan kaldırıyor. Ek bağlantı malzemelerinin ortadan kaldırılması ve kullanılan malzemenin hammaddesi sürdürülebilirliğe katkı sağlarken bağlantı parçası ve yapıştırıcı ihtiyacının ortadan kalkması da çevreyi korumaya yardımcı oluyor. Bunlar ürün tarafında yalınlaştırma sağlayarak değer zincirini ileri taşıyan geliştirmeler. Dünyada çok az örneği bulunan ve Türkiye’de ilk kez Kilim Mobilya tarafından kullanılan bu yeni teknolojinin önemini anlamak için İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Özkan’ın verdiği rakamlara bakmak yeterli. Özkan, mobilya ihracatında kilogram başına iki dolarlık fiyatın Türkiye’nin ihracattaki ortalama 1,6-1,7 dolarlık fiyatın üzerinde olduğunu söylüyor. İnovatif ürünlerde bu fiyat 25 dolara kadar çıkabiliyor. Ancak konu bununla sınırlı değil. Özkan, hem hammadde tedariki ve sevkiyatı hem de ürün teslimatındaki lojistik maliyetlerine dikkat çekiyor. “Ortalama 10 bin mobilyacının her birinin 3-5 aracı olduğunu düşünelim, her daim trafikte olan araçlar ile hem zaman kaybımız yüksek hem akaryakıt maliyetimiz” diyen Özkan, ihtisaslaşmış organize sanayi bölgesi yapısı ile bu maliyetin düşürülebileceğini vurguluyor.
Lojistikte de fayda sağlayacak bir model
Seriyi e-ticaret kanalında ve seçili mağaza corner alanlarında al-götür mantığıyla satışa sunmayı planlayan Kilim Mobilya’nın çözümü de başka bir noktada bu maliyeti adresliyor. Kilim Mobilya, montajı uzmanlık gerektirmeyen ürünlerin hacmi her geçen gün artan e-ticaret kanalı için lojistik avantajı yaratmasını da bekliyor. IKEA örneği, biraz daha farklı ürün gamıyla burada sağlanabilecek faydanın canlı bir örneğini sunuyor. Kilim Mobilya da Kilim Klik tenolojisini kullandığı ürün gamını İsveç merkezli bir inovasyon markasıyla yapılan işbirliği ve alınan üretim lisansı ile sunmaya başlayacak. Diğer bir sektörde Danimarkalı LEGO’nun patentli ürünü ile elde ettiği başarı da bu yeni teknolojinin sağlayabilecekleri ile ilgili fikir veriyor. İsveç firmasının teknolojisini lisanslaması ve Türkiye’deki bir şirketin bunu kullanarak üretim yapması, uzun süredir hammadde olarak kullanılan ara malların maliyetlerinin sıkıştırdığı Türk şirketlerinin lisans maliyeti gibi yeni bir yükü hesaplamak zorunda. Bu, yazılım ürünlerini kullanan şirketlerin çok yakından bildiği bir durum ve Türkiye’deki siyasi iktidarın son dönemde açık kaynaklı yazılımı teşvik etmesine neden oldu.
Ancak üretim tarafında Avrupa’nın near-shore’unda Çin modeli ile yer kapmaya çalışan Türkiye’nin aynı hassasiyeti burada göstermemesi garip bir durum. Kendi teknolojisini geliştirmeye bu kadar vurgu yapan bir ülkenin kendi inovasyonunu yapmadan bugünkü durumunu değiştirmesi zor görünüyor. Bu, katma değerli inovatif ürünler ile neyi kastettiğimizi de bir kez daha düşünmemizi gerektiriyor.