Kılıçdaroğlu’nun KKM çıkışı aslında herkesi rahatlatmalı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Kılıçdaroğlu KKM'de döviz farkını ödemeyeceklerini söyledi ama bunu yapabilir mi? Bakarsınız yapmasına bile gerek kalmaz; bu açıklamadan sonra KKM yavaş yavaş erir ve kendiliğinden yok olur. Ülke için en hayırlısı da zaten budur.

✔ Ancak şu da bir gerçek; her ne kadar KKM zaten Anayasa'ya aykırı ve hukuksuz olsa da, tasarruf sahibi ile bankalar arasında imzalanan anlaşmaya aykırı şekilde fark ödenmeme hali de başka sorunlar yaratacaktır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün yaptığı açıklamada kur korumalı mevduatla ilgili çok önemli bir çıkışa imza attı. Kur korumalı mevduatı ülke ekonomisine yerleştirilmiş atom bombası olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, iktidarları döneminde bu hesap sahiplerine yalnızca faizi (tabii ki anaparayı da) ödeyeceklerini, döviz kuru artışından kaynaklanan farkı ise ödemeyeceklerini söyledi.

CHP Liderinin bu açıklamasına ilk tepki Maliye Bakanı Nureddin Nebati’den geldi. Nebati açıklamasında “Vatandaşlarımızın tasarrufl arını TL cinsi hesaplarda tutmaları özendirilerek döviz talebi sınırlandırılmıştır. Uygulama ile tasarrufl arını döviz yerine TL cinsi hesaplarda değerlendirmeyi tercih eden vatandaşlarımızın döviz kuru değişimlerinden etkilenmemesi sağlanmaktadır” dedi.

Nebati’nin söyledikleri bir ölçüde doğru tabii ki. Vatandaşlar paralarını TL cinsi hesaplarda değerlendiriyor ama bu hesapların getirisi dövize endekslenmiş durumda. Yani artık bu hesabı açtıranlar açısından ulusal paramızın getirisi başka bir paraya bağlı.

Ödeme yapmaya gerek kalmayabilir

Bazı ayrıntılara dikkat etmekte yarar var.

Kemal Kılıçdaoğlu ne diyor:

“İktidarımız döneminde bu hesap sahiplerine yalnızca faizi ödeyeceğiz.”

Peki; seçimi Millet ittifakının kazandığını düşünelim, seçim ne zaman yapılacak? Normalde Haziran 2023’te değil mi...

Şimdi şu soruya yanıt arayalım:

“Kur korumalı mevduat söz konusu tarihe kadar kalır mı?”

Ne dediğinizi duyar gibiyim:

“Maliye Bakanı bu uygulamayı nasıl savunuyor, ne yani vazgeçecek ve kaldıracak değiller ya...”

Doğru, zaten kur korumalı mevduat uygulamasının en belalı yanı bu, istense de bir anda sona erdirilemez ki... Bu hiç düşünülmemiş ya da düşünülmüş olsa bile ya “Hele bir başlayalım, bitimini sonra bakarız” denilmiş ya da altından çapanoğlu çıkacak başka bir cinlik şimdiden hazırlanmış ve tasarruf sahibini bekliyor.

Ama işte Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasından sonra adeta pimi çekilmiş bomba gibi kucağımızda duran kur korumalı mevduat belasından yavaş yavaş kurtulmak mümkün hale gelebilir.

Bu köşede dün yazdığım bitiş senaryosunun yaratacağı felaketi biraz değiştirerek tekrar edeyim.

KKM tutarı temmuz sonu itibarıyla 1 trilyon 134 milyar lira düzeyinde. Bugünlerde 1.2 trilyona çıkıldığını varsayalım. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasından sonra da hiç yeni hesap açılmayacak olsun. Bu uygulamayı cansiperane bir şekilde savunanlar, hadi buyurun bu uygulamayı sona erdirin.

Diyelim vade hep üç ay ve 1.2 trilyonun vadesi kasımda doluyor. “Uygulama sona erdi, vade de doldu zaten, alın 1.2 trilyonunuzu” diyebilir misiniz?

Varsayalım dediniz. Bu 1.2 trilyonun tahminen yarısı DTH bozdurularak açılan hesap. Bu tasarruf sahipleri zaten döviz tutuyordu, alışkanlıkları bu. Dolayısıyla alacakları 600 milyar lira ile doğrudan dövize yönelecekler. Diğer tarafta aslında TL tutarken, “liralaşma” adı altında tam anlamıyla dövize alıştırdığınız, dövizdeki o yüksek getirinin tadını aldırdığınız 600 milyarın sahipleri ne yapacak? Sanıyor musunuz ki baskı altında tuttuğunuz faizle yetinip TL’ye dönecek? Onlar da döviz isteyecek.

Bu kadar TL’ye dövizi nereden bulacaksınız?

Tabii ki bulamayacaksınız.

O yüzden de KKM’yi öyle kolay kolay bitiremeyeceksiniz.

Normalde yapacağınız şu; uygulamayı aşamalı olarak sona erdirmek. Bir bankacı dostumun dediği gibi belki başlangıçta üç ay vadeyi kaldıracaksınız, sonra altı ayı ve vade bitimini olabildiğince öteleyecek ve zamana yayacaksınız. Başka çareniz yok ki...

KKM'de artış durur, hatta gerileme başlar mı?

Hangi ittifak kazanırsa kazansın seçimden sonra kucağında KKM gibi bir bomba bulmak istemez. Cumhur ittifakı da dediğim gibi ya “Hele o zaman bakarız” diye yola çıkmıştır ya da akıllarda bir cinlik vardır.

Millet ittifakı ise şimdiden gardını aldı ve aslında Cumhur ittifakına da iyilik yaptı.

KKM belasından kurtulmanın yolu, yeni hesap açılmasını ve bakiyenin büyümesini önlemekten ve bitişi zamana yaymaktan geçer. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklaması buna hizmet edecektir.

KKM büyümesi yavaşlayacak

Genel eğilim olarak şimdiye kadar DTH’den dönüşümle hesap açtıranların vade bitiminde yarı oranında yenileme yaptığı biliniyor. Hesap sahiplerinin yarısı KKM’den çıkıyor. Hele hele son dönemde döviz hesaplarına bazı bankaların yüksek sayılabilecek faizler vermeleri KKM’de durmayı anlamsız hale getiriyor.

TL ile hesap açtıranlarda ise yenileme oranı yüzde 70-80’lerde. Çünkü TL’nin getirisi belli, KKM sayesinde dövizden elde edilen getiri belli.

Şimdi son açıklamayla birlikte özellikle uzun vadeli hesaplarda yenileme oranı düşecektir. Yeni hesap açılmasında da bir yavaşlama olacaktır.

Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun açıklaması kesinlikle KKM sayesinde yüksek getiri elde edenlerin canını sıkmıştır ama ülke için tartışmasız yararlı sonuçlar doğuracaktır.

Hukuki sorunlara dikkat!

Bankalar tasarruf sahiplerine KKM hesabı açtırdıklarında kur faizden fazla arttığı takdirde aradaki farkı ödeyeceklerine ilişkin bir taahhütte bulunuyor. KKM mevzuatı da bunu öngörüyor zaten.

Seçimi Millet ittifakının kazanması ve KKM’nin devam ediyor olması durumunda döviz farkının ödenmemesi kesinlikle sorunlar doğuracaktır. Çünkü banka ile tasarruf sahibi arasında bu farkın ödeneceğine ilişkin bir sözleşme var.

Dolayısıyla KKM’nin seçime kadar kendiliğinden yok olması herkesin hayrınadır.

KKM de hukuki değil

Kur artışı için fark ödenmemesi bir sorun yaratmaya aday görünmekle birlikte diğer yanda KKM’nin baştan beri hukuksuz olduğu gerçeği de ortada.

KKM en başta Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı.

Ayrıca bütçede ödeneği olmayan bir kalem için harcama yapılıyor. Bu eksiklik ancak ek bütçeyle giderilmeye çalışıldı.

Ancak şimdiye kadar yapılan ödemeler; yani mart, nisan, mayıs ve haziranda yapılan 37.2 milyarlık ödeme herhangi bir ödeneğe bağlı olmadan gerçekleştirildi.

DTH dönüşümlü hesaplarda durum farklı

Bu arada döviz farkının ödenmeyeceğine ilişkin açıklamanın DTH dönüşümü yoluyla açılan KKM hesaplarını kapsamasının söz konusu olmadığı belirtiliyor.

DTH dönüşümlü hesaplarda tasarruf sahibi zaten belli bir miktar dövizini bozdurarak hesap açtırıyor. Bu hesap sahiplerine aslında gerçek anlamda fark ödenmiyor. Bu durumda olanlara, vade bitiminde aynı miktar dövizi almalarını sağlayacak şekilde TL ödemesi yapılıyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar