Kendi filminizin kahramanı olun
TUNÇ DİPTAŞ
Yaşadığınız hayat bir film olsa bu filmin türü ne olurdu? Bu soruya “drama” diye mi cevap verirsiniz? Yoksa komedi mi? Macera ya da romantik bir film olabilir mi? Kendinize kuş bakışı baktığınızda nasıl bir hikâye görüyorsanız onu yaşıyorsunuz demektir. Kendinize uygun gördüğünüz hikâye, biçtiğiniz rol hayatı nasıl yaşadığınızı, nasıl tanımladığınızı anlatır. Hayatını bir drama filmi olarak görüp kendisini kurban olarak tanımlayan birisinin yaşadığı hayat ile kendisini macera filminde kahraman olarak gören insanın hayatı elbette farklılık gösterir.
Birisi sürekli söylenerek, hayattan şikâyet ederek, işinde verimsiz çalışarak vaktini ziyan ederken diğeri kendisini sürekli geliştirme ve gerçekleştirme arayışı içerisindedir. Birisi korkak ve titrek adımlar atarken, diğeri cesur ve kendine güvenli kararlar alır. Birisi çatışmayı, endişeyi, iş yerinde köleliği seçerken, diğeri empatiyi, sevgiyi ve özgürlüğü tercih eder.
Kendini drama filminde kurban olarak gören kişi iş yerinde mutsuzdur. Vaktini dedikodu ve şikâyet ile harcar. Ay sonunda kazanacağı parayı düşünerek çalışır. Profesyonel ve kişisel yaşamında ilişkilerini şüphe duygusuyla yürütür. Tüm dikkatini kendini dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korumaya verir.
Öte yandan, kendini macera filminde kahraman olarak gören ise insanlara ne katabileceğini düşünerek, kendini geliştirmek için çalışır. Bu yüzden çalışma temposu ve verimi yüksektir. Onun motivasyonu sadece para kazanmak değil insanlara yaptıklarıyla ilham vermektir.
Kahraman olmanın yolunun sadece kendisine değil etrafındakilere yararlı olmaktan geçtiğini bilir. Karşısına gelen engelleri cesurca aşar. Çünkü bilir ki insanlara en büyük dersi veren, gelişmesini sağlayan zor zamanlardır.
Bakış açısındaki farklılık
Dünyada milyarlarca insan var ve her bir insanın kendine ve dünyaya bakış açısı farklılık taşır. Bu farklılık ise hayatlarımızın kalitesini belirler. Kendimize layık gördüğümüz rol ve hikâye hayatımız boyunca kariyerimizi seçerken, müdürümüzle konuşurken, eşimizi seçerken, önemli kararlar alırken etkili olur.
Arkadaşlarımızı dahi kendimize biçtiğimiz rol ve hikâye çerçevesinde seçeriz. Kendini drama filminde kurban olarak gören kişi kendisi gibi öğrenilmiş çaresizliği seçen kurbanlarla beraber olmayı tercih eder. Derin, kendini geliştirecek kişiler ve konuşmalar yerine dedikodu yapabileceği kimselerle beraber olur.
Kendini macera filminde kahraman olarak gören kişi ise arkadaşlarını seçerken iki konuya dikkat eder. Ya kendini daha iyi hissettirecek ya da kendini geliştirecek insanlarla beraber olmaya çalışır.
Kaliteli sorularla kaliteli hayat
Hayatı kaliteli kılan kaliteli sorular sorup bunlara cevap arayabilme cesaretini gösterebilmektir. “Ben kimim?” ve “Ne yaşıyorum?” sorularına verdiğimiz cevaplar hayatımızda lider ya da kurban olup olmayacağımızı belirler. Çünkü liderin bu soruları kendine soracak cesareti ve cevapları arayacak kararlılığı vardır.
Kendini tanımak
Sokrates’in öğrencileriyle gerçekleştirdiği tüm sohbetler “Kendini Tanı” ile başlar. Yunus Emre kendine özgü bakış açısıyla şöyle demiştir: “İlim ilim ilmektir. İlim kendini bilmektir.”
Mevlâna ise kendini tanımak meselesine şöyle yaklaşır:
“Her ne istiyorsan kendinde ara
Senin içinde bir can var, o canı ara
Eğer yürüyen dervişi arıyorsan
Onu senden dışarıda değil
Kendi nefsinde ara”
Çinli filozof Lao-Tzu da “Başkalarını tanıyan bilgedir, ama kendini tanıyan aydınlanmıştır.” diye konuyu özetler. Sokrates’ten Yunus Emre’ye kadar birçok düşünür kendimizi tanımamızın önemli olduğunu anlatır. Çünkü kendini tanıyan insan güçlü ve zayıf taraflarını keşfetmiş demektir. Neden yaratıldığına dair bir fikri vardır. Ancak kendinizi tanımanız yeterli değildir. Kim olduğunuza ve hikayenize karar vermeniz gerekir. Bir macera filminde kahraman olmaya karar vermek işte bu yüzden önemlidir.
Kahraman olmak için illa bir savaşta komutan olmak, bir devletin başı olmak, bir insanı kurtarmak gerekmez. Gündelik hayatımızda da kahraman olmamız pekâlâ mümkündür. “Kahraman’ın Yolculuğu” kitabıyla harika bir eser ortaya koyan Joseph Campbell tarihteki birçok kahramanının hikayesini şöyle özetler:
1-Yola Çıkış: Her kahramanın bir doğuşu vardır. Bu doğuş sıkıcı ve rutin hayattan çıkmakla başlar. Kahraman önce konfor alanının dışına çıkmak istemez. Ancak yeni tanıştığı kendisine yol gösteren akıl hocasının teşvikiyle cesaretlenir.
2-Macera: Yolculuk aşaması zorludur. İnsanın karşısına büyük engeller çıkar. Bu engelleri aşmanın yolu içe yapılan yolculuktur. Kendini keşfeden, güçlü yönlerini öğrenen kahraman zorlukları aşar ve kendini gerçekleştirir.
3-Dönüş: Macera sona erdiğinde kahraman yeni öğrendiklerini aktarmak için büyüdüğü topluluğa geri dönüş yapar. O artık ermiş bir kişiliktir.
Kim olduğunuza ve hangi hikâyeyi yaşamak istediğinize bir an önce karar vermeniz dileğiyle…