Kemal Şahin, neden turizme daha çok yatırım yapıyor?

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Megasaray Hotels zincirine 5’inci halka olarak Megasaray Resort Side’yi de ekledi. Bir süre önce satın aldığı ve mayıs ortalarında hizmete açtığı bu otel için toplamda yaklaşık 40 milyon Euro’luk yatırım yaptıklarını, ilave olarak 10 milyon Euro’luk bir yatırım bütçeleri daha olduğunu söyledi. Tekstil ve hazır giyim üretiminde ve ihracatında, turizm, inşaat, serbest bölge işletmeciliği ve catering (toplu yemek) sektörlerinde 40 yıllık deneyime sahip bir iş insanı olarak kendisine “Her sene büyükçe bir otel alır oldunuz. Neden turizme yatırımlarınızı artırıyorsunuz” diye sorduğumda, yanıtı çok net oldu. Şahin, “Türkiye bütün Akdeniz çanağında en iyi en cazip turizm ülkesi oluyor. Ülkemizin hem turist sayısı hem de turizm gelirleri hızla artıyor. Bakanlığımızın bu yıl hedefi 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir. Biz yılın şu ana kadarki verilerine baktığımızda bu rakamların da aşılacağını görüyoruz. Bir ayağı Avrupa’da olan bir Holding olarak turizme yatırımın daha da kârlı olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle de sektörde önümüze çıkan fırsatları değerlendirerek turizmde büyüme kararı aldık. Şu anda 5 otelimiz faal, bir tane bu kış sezonu için Erciyes’te açılacak. Turizmdeki yatak kapasitemiz 3 bin 500’ü, çalışan sayımız da 2 bini aştı. Şimdi değil ama bir süre sonra ciro ve istihdamda turizm, holdingimizin amiral gemisi konumuna gelebilir” dedi.

Sektörün eski oyuncusu, fırsat görünce vites büyüttü

Kemal Şahin, turizmin en eski oyuncularından. Pandemiden beri ‘krizi fırsata çevirerek’ sektörde vites yükseltti. Son 3 yılda 4 otel açarak turizmde büyük oyuncular arasında girdi. Kendisine sektöre girişin hikayesini sordum. Başlangıçta bazı kötü sürprizlerle karşılaşsa da nasıl ısrarla kalıcı yatırım yaptığını şöyle özetliyor: “Biz 1980’lerde, ilk başta tekstil ve hazır giyim ihracatıyla ticarete ve üretime başlayan bir grubuz. En baştan çok hızlı büyüme yakaladık ve ihracatta Avrupa’daki müşterilerimizin Türkiye’de tatil yapma isteğini gördük. Türkiye’nin bu sektördeki potansiyeli o zaman da çok yüksekti. 1990’ların başında bir tur operatörü kurduk. Megasaray Belek’in arazisi için de o dönemde devlete müracaat ettik. Bir anda Birinci Körfez Savaşı çıkınca turizm sıkıntıya girmişti. Arsa talebimiz onaylanmıştı, turizm zordaydı ama yine de vazgeçmedik. Tur operatörlüğünü bırakıp otel yatırımımızı tamamladık ve ilk Megasaray’ı 1992’de açtık. Onu da önce Almanlara kiraya verdik. Yine bir sorun çıktı ve adamlar kiralamadan vazgeçti. Biz de kendimiz işletiriz diye yola çıktık. Öncelik Almanlar olmak üzere Avrupalı turistlerin beklentilerine ve kültürüne uygun, spora, özellikle de tenise önem veren bir aile tatil köyü yaptık. Kısa sürede başta Almanlar olmak üzere misafirlerimizin beğenisini almaya başladık. ‘Müşteri kral’ felsefesini geliştirdik, çalışanların mutluluğunun da çok önemli olduğunu kavradık. Birkaç yıl içinde tekrar tatile gelen müşteri sayımız çoğaldı ve repeat oranı yüzde 70’lere ulaştı. Hatta toplamda 90-100 seferin üzerinde gelen platin misafirlerimiz var. Yıllar içinde başta Altın Anahtar olmak üzere çok sayıda önemli ödüller aldık, turizmin en seçkin ve en değerli listelerine girdik.

Turizmin dövizi nettir, ülkemiz daha çok kazanır

Kemal Şahin, Almanya’da mühendislik okumuş ve girişimci olmuş bir iş insanı olarak Türkiye’nin en büyük ihracatçı gruplarından birinin patron köşkünde oturuyor. Turizm hizmetler sektörü ama döviz kazancı’ bakımında çok daha önemli. Bu konudaki fikrini sorduğumda, yanıtı şöyle oluyor: “Türkiye’de ve yurt dışındaki fabrikalarımızda ve işletmelerimizde binlerce kişi çalışıyor ve yüz milyonlarca dolarlık ihracat yapıyoruz. Çorlu’da kurduğumuz Avrupa Serbest Bölgesi (ASB), yıllık 3,5 milyar dolarlım işlem hacmine ve 1,5 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştı. Biz bu konularda da yatırımlarımıza devam edeceğiz ama ülkemize döviz kazandıran bütün faaliyetlerimiz içinde en net, en ciddi döviz getirisi turizm sektöründe. Bu sektördeki yeni yatırımlarımızla da Türkiye’ye daha çok döviz kazandıracağız.”

60 tenis kortu yapmak her babayiğidin harcı değil

Türkiye, özellikle Antalya’nın ‘denizini, kumunu ve güneşini’ satıyor ama son yıllarda turizmi 12 aya yaymak ve daha katma değerli hale getirmek için çabalar da arttı. Şahinler Holding bu kapsamda ne yapıyor? Bu sorunun yanıtında ‘spor’ öne çıkıyor. Kemal Şahin “Biz yeni bir model geliştirdik. Megasaray bünyesine spor faaliyetlerini ekledik. Özellikle teniste Antalya’yı, Megasaray Tenis Akademi’yi marka yaptık. En çok turnuva ve kamp yapılan yer olarak dünyanın merkezi haline geldik. Bugün akademimizde yetiştirdiğimiz birçok oyuncu milli takımımızda bizi gururla temsil ediyorlar ve dünya çapında turnuvalara katılarak önemli başarılara imza atıyor. Bu önemli turnuvaları Türkiye Tenis Federasyonu Başkanımız Sayın Cengiz Durmuş’la beraber yapıyoruz. 60 kortumuzla turnuvalar paralel oynanabiliyor. Side otelimizde de 5 kortumuz var. Burada da turnuvalar ve kamp imkânımız var” diyor.

Şahin bunları anlattıktan sonra Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş’un sözlerini hatırladım. Durmuş, şöyle konuşuyordu: “Ortak hedefimiz, Türk tenisinin dünyada başarılarıyla öne çıkmasını ve yetenekli oyuncuların keşfedilmesini sağlamak. Dünyanın en fazla turnuva düzenleyen ülkesi haline geldik. Bundan 2-3 ay önce Avrupa’da teniste en iyi gelişen ülke ödülünü Türkiye aldı. Megasaray’ın tenisin gelişmesinde çok büyük payı var. 60’ın üzerinde kort yapabilmek her babayiğidin harcı değildir. Kemal bey gibi ülkesini seven, ileriyi gören insanların yapabileceği bir şeydir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar