Kayserili bir hayırsever: Arjantinli “Deli Ahmet”

Oktay ENSARİ
Oktay ENSARİ Kayseri Notları

Arjantin, Katar’da oynanan Dünya Kupası’nda şampiyon olunca aklıma Kayserililerin hayırseverliğini yıllar öncesi tescillediği “Deli Ahmet” geldi. “Deli Ahmet” lakaplı bu hayırsever, Arjantin’e çalışmaya gidip, yıllar sonra vatan hasretine dayanamayıp ülkesine döndükten sonra iki valiz dolusu parayı, Kayseri’ye Sümerbank fabrikası yapılması için devlete bağışlayan, Daha sonra da bu fabrikada bekçi olarak çalışan Tomarzalı Ahmet Sağıroğlu’dur.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki’nin her fırsatta dile getirdiği, örnek hayırsever Ahmet ‘in yaşam öyküsü, Kayserili Yazar Abdullah Ayata’nın “Keşke o deli ben olsaydım” romanına da konu oldu. Ayata’nın “Vatanını, Kayseri’yi delilik derecesinde sevenleri temsilen Deli Ahmet’in anısına yazdım” dediği romanda, Kayseri’den ekmek parası için önce Mersin’e sonra gemiyle Arjantin’in Buenos Aires kentine giden Ahmet’in, ülkesine döndükten sonra iki valiz dolusu parayı, Arjantin’i ziyareti sırasında tanıştığı dönemin Ekonomi Bakanı Celal Bayar’ın huzuruna çıkarak, “Sümerbank Dokuma Fabrikası’nı Kayseri’ye yapmanız için paramı size bağışlıyorum” dediği konu edilir. Bayar bu teklifi kabul eder.1934 yılında fabrika bu ilk bağış ve devlet kredisiyle kurulur.

Millî Mücadele’nin ardından 1930’lu yılların başında sanayileşme programını sürdüren Türkiye Cumhuriyeti, Mayıs 1932’de Sovyetler Birliği (Rusya) Hükümeti ile fabrika konusunda anlaşır. Kayseri Sümerbank Dokuma Fabrikası’nın kurulması için 12 Ağustos 1932’de ekonomi uzmanı Profesör Orlof başkanlığında tekstilcilerden oluşan Rus heyet Kayseri’ye gelir. Orlof, gezinin ardından raporunu 22 Eylül 1933’te Türk tarafına sunar. Raporda; Kayseri’nin askeri gerekçelerden dolayı yurdun iç kısmında bulunması, kentte halıcılıkta çalışanların pamuk sanayi işçiliği için mükemmel bir işgücü kaynağını oluşturduğu, Kayseri’nin demiryollarıyla pamuk üretimi yapılan bölgelere bağlantısının olması, kentin deprem bölgesinden uzak olması, fabrikaya gereken enerjinin Bünyan hidroelektrik santralinden karşılanabileceği yer alır. Dönemin Ekonomi (İktisat) Bakanı Celal Bayar’ın da onayıyla, 20 Mayıs 1934’te fabrikanın temeli atılır. 16 Eylül 1935’te Kayseri’de açılış törenine katılan Celâl Bayar, Dursun oğlu Ahmet’i hatırlar. Ve makam arabasını göndererek Arjantinli Ahmet’i yaşadığı ilçeden fabrikaya getirtir. Bayar, huzuruna aldığı Deli Ahmet’e fabrikayı gezdirir. Gezi sırasında Deli Ahmet’in tüm parasını bağışladığını ve köyünde çobanlık yaptığını öğrenen Bayar, çok duygulanır bu gönlü geniş hayırsevere müdürlük ve memurluk teklif eder. Ama Ahmet bunları kabul etmez, “İlla bir iş verecekseniz fabrikaya bekçi olayım” deyip, bekçi olur.

Türkiye’de sanayileşme hareketini başlatan ve devlet tarafından yapılan örnek tesis Sümerbank Dokuma Fabrikası’nın Kayserili bir hayırseverin bağışıyla hayata geçme öyküsü işte böyle... Doğdukları topraklara çeşme, cami, okul, üniversite, hastane, sağlık ocağı, stat, sosyal tesis yaptırarak borcunu ödeyen, şimdilerde uyuşturucuyla mücadelede Türkiye’ye örnek rehabilite merkezi için kolları sıvayan Kayserili yüzlerce hayırsevere binlerce teşekkürler.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar